500 BİN İBRETLİK ÖDÜL!

-Alo -Efendim; -SP Karaköprü Essum Aslan'a dair bir video var elimde! -Ne videosu? -Saadet Partisi Essum Aslan'ın alkol masasına oturduğu video! -Ya Abi sen de durmadan bizimle uğraşıyorsun! -Uğraşmak değil kardeşim; benin iki taraflı habercilik! (Ne demekse) -Abi insanların geçmişte yaptıkları ve özel hayatına dair videoyu yayınlamak doğru mu? -Ben bu videoyu yayınlamak zorundayım! Bir Hanımefendinin eşi ile üstelik alkol almadığı anısını yayınlama zorunluluğu hangi haberciliğin zorunluluğudur merak ediyorum. -Essum da çıksın geçmişte kalan bir şeydi, pişmanım falan desin! Hele lafa bak; talimat ve akıl da veriyor ama arayanın asıl gayesi şu final sözü ile bitiyor. -56 Mıhe Essum'u kurtarsın bakalım! Kim 56 Mıhe; arayan arkadaşın seçim sürecinde destek ve haber karşılığı 45 bin lira istediği basın danışmanı. Elbette bu uçuk talebi kabul etmediği için hedefe konan ve videonun servis edilme sebebi yani. Ses kaydı şahsımda var ve yarın itibari avukatlarımızın topluca yapacağı suç duyurusu ve tazminat davalarının dosyaları arasında yer alacak. Tabi ki hepsinden önemlisi Aşir çocukları olmakla övündüğümüz; geçmişimizde annelerimizin baş örtüsünü yere vurarak büyük kavgaları bitirdiği yani kadının, annenin en kutsal varlık sayıldığı Urfa da 45 bin lira veya seçim staretjisi üzerinden bir kadına, bir anneye yapılan bu çirkin video saldırısı 2 milyon Urfalı'nın utanç sayfası olarak tarihteki yerini almıştır. Mesele öyle basit değildir ve artık kangren halini alan bu tür siyaset ile kalemşörlüğe soyunan, canı istediğinde özel hayat dinlemeden rahatlıkla iftira atabilen gazeteci dönemini kapatmanın vakti gelmiş, geçmiştir bile. Zira aynı isimler iki yıl önce dönemin Ak Parti Milletvekili Kemalettin Yılmaztekin Beyefendiye de yapmış; sayın vekil o dönem o siteleri kapattırmış ayrıca site sahipleri bunun bedelini kendi ofislerinde Urfalıca ödemişlerdir... Yine Viranşehir Ak Parti aday adayı değerli iş ve siyaset adamı Mehmet Günak'tan istedikleri 12.000 lirayı koparamayan aynı güruh kendisi hakkında iftira ve karalama kampanyası başlatmışlardır. Bundan 6-7 ay önce benzer bir saldırı tarafıma yapılmış; araya giren hatırlı dostlar nedeni ile hukuku yollar hakkım saklı kalmak şartı ile bir kereliğine vazgeçilmiştir. Ancak, medeniyetlerin beşiği, kadim tarihi ile peygamberler şehri Urfa da bu tür habercilik anlayışının geldiği son nokta büyük aileler arasında ciddi kin ve nefrete hatta seçim güvenliğine sabotedir! Dolayısı ile Çetin ve Essum Aslan çifti, Ahin Güneş, Abdullah Cengiz ve Ekrem Arpak olarak toplu dava ile ibretlik bir hukuk arayışının bize yakışacağı inanç ve kararı ile hukuk savaşı başlatılmıştır. BU AİLEYE YAPILAN ALÇAKLIKTIR! Hem SP Karaköprü Belediye Başkan Adayı Essum Aslan Hanımefendiye iadeyi ziyaret hem de eşi Çetin Aslan Beyefendinin nazik çay davetine icabet etmek üzere şehrimizin en modern konaklama tesisi olan Nevali Otele gittim. Çetin beyin şahsi ofisine girer girmez gözüme ilk çarpan değerli devlet adamları, mülki amirler, kurum ve kuruluşların verdiği ve aralarında benim plaketimin de yer aldığı sayısız teşekkür plaketi, onur belgesi oldu. Bakınız; rahmetli İmam Aslan ve Aslan ailesi bu şehrin tanıtımına, eğitimine çok ama çok büyük emekleri olan isimlerdirler. Ki hala 2019 Göbeklitepe yılı münasebeti ile eksik konaklama tesisleri olduğu aşikar Urfa'nın en modern tesislerine sahip isim yine Sn. Çetin Aslan ve ailesidirler. Rahmetli İmam Aslan ve biricik evladı Çetin Aslan'ın fakir fukaraya, eğitim ve spor camiasına sayısız kere çok büyük destekleri olduğu gerçeği önümüzdedir. Peki ne oldu da bu aileye dair birden bire saldırılar başladı. Tahmin edersiniz ki; Essum Aslan'ın SP Karaköprü adaylığı korkunç bir vefasızlığın iğrenç hallere büründüğü saldırılara dönüşmüş gerek Essum Hanım gerek eşi Çetin Beye dair yaratılan algı operasyonların çirkin dili insanlık onurunun yara aldığı bir hal almıştır. BENİM İÇİN SEÇİM BİTMİŞTİR! Çaylarımız ardı ardına gelirken Çetin Beyin ne kadar üzgün ve kırgın olduğu bakışlarına düşüyor; tepkisini şu sözlerle ifade ediyordu -Benim için seçim an itibari bitmiştir! Siyasetin bu denli kirlendiği süreçte kazanılacak hiç bir seçim başarısının zerre önemi kalmamış; eşime karşı başlatılan kampanya insanlık ve siyasetin kara lekesi olarak Urfa tarihinde yerini almıştır. Ancak elbette bunu yapanlar ile aynı seviyeye düşmeyeceğiz fakat özellikle seçim sonrası gereken cevaplar hem Urfa kültür yapısına hem hukuken verilecektir. Çetin Beyin yüzüne vuran öfkenin sadece eşine karşı yapılan ve terbiye sınırlarını aşan video saldırısı olmadığını son zamanların bombası sayılacak söylemlerinden anladım... ISPATLAYANA 500 BİN LİRA ÖDÜL VERECEM! Bakın Ekrem Bey; özellikle eşimin adaylık sürecinde hızlanan ve tamamen yıpratma, yalnızlaştırma, siyaseten avantaj sağlama amaçlı operasyonların en ağırı aslında şahsıma yapılmıştır! Bazı ayaklı gazeteciler üzerinden durmaksızın Kıbrıs'a düzenli olarak kumar oynamaya gittiğime dair algı operasyonu ile Aslan ailesi kumarbaz, alkolik gösterilme çalışması başlatılmıştır. Şimdi ben buradan bir çağrı yapıyor ve diyorum ki; gelişen teknoloji ve istihbarat gücü malum ortadadır. İsteyen herkese şahsımın son 25 yılda Kıbrıs'a yaptığı uçak, deniz yolculukları dahil, kaldığım otellerin ve o oetellerde kumar oynadığıma dair bilgileri edinmeleri için vekalet vermeye davet ediyorum. Bu vekalet ile bu iddiayı kanıtlayana tam 500 bin Türk Lirası ödül vereceğim ama daha önemlisi kanıtlaması için vekaletname dahil ne gerekiyorsa destek vereceğim, hodri meydan! Sevgili dostlar; Çetin Bey kendine ve geçmişine güvenen ve bu güveni aslanlar gibi ortaya koyan onurlu bir duruş sergileyerek ibretlik bir ders veriyor aslında. Benzer ötesi bir derdi günler önce AB Uyum Komisyon Başkanı Şanlıurfa Milletvekili ülke siyasilerinin tümüne verdi! -Çalmadım! Dedi dağ bir duruşla. -Yakınlarıma torpil yapmadım, imtiyaz tanımadım. -Devletin bana sağladığı imtiyazları kullanmadım! -Tek bir ilacı dahi devlete fatura etmedim. -Hiç bir şaibeye bulaşmadım. Ve daha öyle şeyler söyledi ki Gülpınar; ne Urfa da ne de ülke genelinde tek bir milletvekili bu cesareti gösteremez, göstermedi de... Keşke ülkemde bütün milletvekilleri Gülpınar gibi çıkıp alnı ak, başı dik bir şekilde buyurun bunları yapmadım diyebilseydi... İşte konu farklı da olsa şehrimizin önemli iş adamlarından Çetin Aslan'ın bu haykırışı ibretlik; ibretlik olduğu kadar onurlu bir haykırıştır. İddia edenlerin ispatla mükellef olduğu ve siyasi/ekonomik çıkar kaygıları üzerinden bütün değerleri ayaklar altına alan herkese tokat gibi çağrıdır. İspatlamayan namerttir diyorum ben de... Bana, Çetin Aslan ve bizim gibilere atılan her iftirayı ispatlamaya namertoğlu namerttir. Var mı daha yiğitçesi? Ve daha da önemlisi elbette kumar tasvip etmediğimiz bir şey ama sorarım bu seviyesiz iddiayı ortaya atanlara, yayanlara sorarım: Ulan Çetin Aslan kumar oynadıysa bile sizin paranızla mı oynadı? Züğürt olduğunuzu Çetin Aslan'a iftira atarak kanıtlamak yerine gidin kapısına birkaç lira harçlık alın da en azından iftiracı olmanın onursuzluğunu değil; dilenmenin utanmazlığına sığının... Nereden nereye geldik ve ne çok kirlendi siyasetimiz, merhabamız, komşuluğumuz, vefamız arkadaş; lanet olsun.