Ağa ve Ağacıklar
Yıllardır Urfa’da konuşulur ağa kimdir bey kimdir kafama takıldı ben de bugün bunu yazacağım.Ben bir bey tanıdım adı Yaşar soyadı Milli. Şanlıurfa gibi bir yerde ayakkabının topuğuna basmak, sürekli ceketini omuzunda taşımak her babayiğidin harcı değildir. Hele bu babayiğit ayakkabısının topuğuna basmış ama karıncayı bile incitmeyen ,önünden geçen herkesin halini hatrını sormak için durduğu , arkasından rahmet okuduğu bir ağa olmak hiç kolay değil...Allah nurlar içinde yatırsın zaten sonrasında da öyle bir insan görmedik. Buralarda ağa da çoktur bey de. Hatta ölürse kullar ölsün kul kalmazsın ağasız demiş çok bildiğini zannedenler. Urfa’nın her tarafı ağa olduğundan ilginç vakalara rastlamak da mümkün. Ben 10.000 dönüm arazisi olan fakat hala borç ödeyen bir tek ağa tanıdım. Trakya’da askerlik yaptığım sırada devrelerime dedim ki benim bir abim var ağadır.10.000 dönüm arazisi vardır. O zaman onun özel jeti var mı dediler ? Bilmiyorlar ki fakir fukaraya dağıtmaktan üstüne bir de borçlanmaktadır. Dün akşam da İstanbul’da benle alay ettiler Şanlıurfa’da Karakeçili aşiret reisi Abdülkadir Karakeçili ‘yi tanıyor musun dediler ? Ben de abim olur dedim manevi abim.Hatta bir de aradım üzerine. Bakın ben Ben Karakeçili aşiret reisi Abdülkadir Karakeçili’yi tanımaktan çok mutluyum.Fakat şimdi ağa diye geçinen ağacıklar marabalarının çocuklarının yerine kendi çocuklarını devlet dairesine sokuyorlar.Hatta daha dün iki tanıdığım ağaya telefon ettim ancak ikisinin de telefonu kapalıydı. Allah hayırlı uğurlu etsin diyecektim çocuklarınız işe başlamış, çok ihtiyacınız varmış gibi pek iyi gelmiştir bu haber.Fakat ne acı ulaşamadım. Marabaların çocuklarını işe koymak da Necdet Karadenizin göreviymiş gibi bir yazı yazmak istedim. Allah devleti başımızdan eksik etmesin de ağacıklara da ağalara da yem olmayalım. Hoş devlet , ağalar ve ağacıklar aynı kıyıya doğru kürek çekiyorsa yine Allah’tan başka sığınacak kalmamış demektir.