BU ŞEHİRİN GERÇEKLERİ
Dört yıl önce kaleme aldığım yazımı, bu gün siz okurlarla tekrar paylaşmak istedim. Amacım bu gün yaşananları bugünün 11 Nisan'ı üzerine 100. Kurtuluş yılımızı yazmaktı, ama baktım ki 4 yıl geçmesine rağmen Vali Abdullah Erin'in görevi süresince bu şehire canla başla katmaya çalıştığı iyi şeylerin dışında şehir adına değişen birşey yok, 4 yıl önceki yazımı tekrar paylaşayım istedim. İşte o yazım: BU ŞEHİRİN GERÇEKLERİ Son bir kaç gündür öyle bir algı oluşturuldu ki; Sanki Fransızlar 20 kişi ile Urfayı işkal etmiş. Sadece 12 kişi de kurtarmış.. Bunu tüm gerçekliği ve çıplaklığı ile sadece tarihçilerin yazması yetmez. Belediyelerin ekonomik gücü var bu konuda kapsamlı bir belgesel de çekilebilir. Yeni nesillere aktarılabilir. Ama ne hikmetse urfa merkezde yahudi zihniyetli çekirdek bir yapılanma tüm bunları kendi bakışlarına göre topluma empoze ediyor.. Algı oluşturuyor... Sanki Urfa yeniden kurtarılmış gibi bir algı oluşturuyor... Ve yine son birkaç gündür bir takım çevreler istiklal madalyası, bakanlar kurulunun Urfa'da toplanması Urfa'ya gelenlerle çektirdikleri fotoğraflarla yatıp kalkıyor. İflasın eşiğine gelmiş esnafı, elektirsizlikten tarlada ürünü kuruyan çiftçileri, çekini senedini ödeyemeyen organize sanayi yatırımcısını, hastaneleri kapatıldığı için işsiz kalan binlerce çalışanı, şehrin genetik yapısını allak bullak eden Suriyeli göçmenleri, çatışmalı ortamda evi barkı yıkıldığı için Urfa'ya sığınan Diyarbakırlı, Hakkarili, Şırnaklı, Mardinli insanlarımızın kendi ülkesinde mülteci durumunu, turist gelmeyen kapanma noktasına gelen otelleri, görmüyor konuşmuyor.. Şimdi soruyorum: 96 yıl önce canını bu şehir için veren ecdadın bu günkü; yönetici konumundaki seçilmişi ile atanmışların torunları. Onların yürekleri bu şehir için 96 yıl önceki aşkı ve samimiyeti taşıyor mu? Sanmıyorum. Çünkü; Taşıyor olsaydı bu şehir eğitimde ülkede 76. Sırada olmazdı. Taşıyor olsaydı hastaneleri kapanmazdı. Taşıyor olsaydı, bir kaçgün önce Urfa'da Amedspor'a reva görülenler, Malatya'da Urfasporun başına gelmezdi. Taşıyor olsaydı GAP Projesi çoktan biter Suruç dahil tüm ovalar yeşile bürünürdü. Taşıyor olsaydı fıstığımız, isodumuz, mutfağımız ve tarihi değerlerimiz bu şehrin adına tescillenmiş olurdu. Taşıyor olsaydı yalakalık bu şehirde meslek olmazdı. Taşıyor olsaydı.... Söylenecek çok şey var aslında... Neyse.; madalya verdiler ya... Varsın saydıklarımız olmasın Sen kadayıfı çevir usta, altı yanmasın... Dört yıl önceki yazımı bu güne bağlayarak, Korona virüs salgını nedeni ile Urfa halkına hemşerilerime seslenerek bitirmek istiyorum; "Evde Kal. Sağlıklı Kal Urfam.." Hayatı, doğruları ve Urfa'yı seven herkese saygılarla