Devasa Ulukurtlar Geri Döndü mü?

Yayınlanma: 08.04.2025 15:41 Güncelleme: 08.04.2025 15:41

12.500 yıl önce nesli tükenen korkunç kurtlar, laboratuvarda yeniden hayata getirildi.

Bilim kurgu artık gerçekliğe daha yakın. Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren Colossal Biosciences adlı biyoteknoloji şirketi, 12.500 yıl önce nesli tükenen “ulukurt”ları gen düzenleme teknolojileriyle yeniden hayata döndürdüğünü duyurdu. Game of Thrones dizisinde izleyicilerin karşısına çıkan korkutucu kurtların da ilham kaynağı olan bu tür, artık bir laboratuvar başarısı olarak dünyaya geri dönmüş durumda. Colossal’ın açıklamasına göre, antik DNA örnekleri modern gri kurt hücrelerine entegre edildi. Şirket, 14 farklı gende toplamda 20 genetik düzenleme gerçekleştirdi. Ardından bu hücreler klonlandı ve bağışçı köpeklerden alınan yumurtalara aktarıldı. Süreç sonucunda üç sağlıklı gebelik gerçekleşti. İki erkek ulukurt yavrusu 1 Ekim 2024’te, bir dişi yavru ise 30 Ocak 2025’te dünyaya geldi. Yapılan açıklamalarda bu kurtların tam anlamıyla orijinal ulukurtlar olmadıkları, ancak genetik açıdan onlara çok yakın özellikler taşıdıkları vurgulandı. Kalın beyaz kürkleri, güçlü çeneleri ve iri yapılarıyla bu yeni doğan yavrular, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Stockholm Üniversitesi’nden paleogenetik uzmanı Love Dalén, süreci yakından takip eden isimlerden biri. Dalén, yapılan çalışmanın teknik olarak gri kurtlar üzerinde gerçekleştirilmiş olsa da, elde edilen sonuçların neredeyse ulukurt görünümüne ulaşmayı başardığını belirtti. Ancak “bu canlıların ne kadar ‘gerçek’ ulukurt sayılabileceği” yönündeki tartışmalar bilim dünyasında şimdiden başlamış durumda. Colossal Biosciences’ın bu başarısı, nesli tükenmiş türlerin geri getirilmesi fikrini yeniden gündeme taşıdı. Şirket, daha önce yünlü mamut, dodo kuşu ve Tazmanya kaplanı gibi türlerin canlandırılması üzerine de projeler yürüttüğünü açıklamıştı. Hedeflerinden biri olan mamut için ilk yavruların 2028’de dünyaya gelmesi planlanıyor. Ancak bu projeler her zaman olumlu karşılanmıyor. Bazı bilim insanları ve etik uzmanlar, bu tür çalışmalara ayrılan yüz milyonlarca dolarlık bütçenin başka alanlara yönlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Hayvan refahı konusunda da soru işaretleri var. Yine de şirket, taşıyıcı olarak kullanılan hayvanların sağlığını korumak adına yüksek standartlara sahip tesisler kurduğunu belirtiyor. Ekolojik anlamda ise korkunç kurtların günümüz doğasında nasıl bir yer bulacağı henüz belirsiz. Her ne kadar bu projeler bilimsel bir atılım olarak sunulsa da, doğal yaşamla uyum ve uzun vadeli sonuçlar halen tartışma konusu.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız
#direwolf #ulukurt #got