Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 3 Mart’ın Anlamı
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde 3 Mart 1924'te, Türk milletinin geleceğini şekillendiren tarihi reformlar hayata geçirildi.
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde 3 Mart 1924'te, Türk milletinin geleceğini şekillendiren tarihi reformlar hayata geçirildi. Bu önemli gün, Türkiye'nin laik bir devlet yapısına kavuşmasında dönüm noktası oldu. 3 Mart 1924'te gerçekleştirilen devrimler, Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda, Türk toplumunun çağdaşlaşma yolunda önemli bir adım atılmasını sağladı. Hilafetin Kaldırılması Bu tarihte ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde egemen olan hilafet kurumu kaldırıldı. Hilafet, İslam dünyasında siyasi ve dini liderliği ifade ederken, bu karar, Türkiye’nin din ile devlet işlerini birbirinden ayırma yolundaki kararlılığını simgeliyordu. Atatürk, hilafetin kaldırılmasıyla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin modern ve laik bir devlet olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamayı amaçladı. Bu adım, aynı zamanda milletin egemenliğini esas alan, halkın iradesinin ön planda olduğu bir yönetim anlayışını benimsemek adına atılan önemli bir adımdı. Şeriye ve Evkaf Vekâleti ile Erkan-ı Harbiye Vekâleti'nin Kaldırılması Hilafetin kaldırılmasının ardından 3 Mart 1924’te başka önemli bir reform da gerçekleştirildi. Şeriye ve Evkaf Vekâleti ile Erkan-ı Harbiye Vekâleti kaldırıldı. Şeriye ve Evkaf Vekâleti, dini işlerle ilgili kamu görevlerini yürüten bir kurumdu ve Erkan-ı Harbiye Vekâleti ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde orduyu yöneten askeri bir kuruluşa işaret ediyordu. Bu kurumların kaldırılması, devletin laik bir yapıya kavuşmasının bir başka aşamasıydı. Böylece, Türkiye Cumhuriyeti’nin din ve devlet işlerini tamamen ayırarak laiklik ilkesini pekiştiren reformlar yapılmış oldu. Öğretim Birliği Yasası (Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu) Kabul Edildi 3 Mart 1924’te kabul edilen Öğretim Birliği Yasası (Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu), Türk eğitim sistemini birleştiren ve modernleştiren bir diğer önemli adımdı. Bu yasa ile birlikte, eğitimdeki tüm farklılıklar ortadan kaldırılarak, tek bir merkezi eğitim sistemi oluşturuldu. İslam dini ve diğer inançlara dayalı okulların yanı sıra, bilimsel ve laik bir eğitim anlayışı benimsenerek, tüm çocukların eşit bir şekilde eğitim alması sağlandı. Bu, Atatürk’ün bilimin ve akılcı düşüncenin ışığında bir nesil yetiştirme amacını gerçekleştirmek için attığı kritik adımlardan biriydi. Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni Koruma Görevi 3 Mart 1924’teki bu devrim yasalarının kabulü, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, çağdaş ve özgür bir devlet yapısına doğru attığı büyük adımların başında yer alıyordu. Atatürk’ün izlediği bu hedef doğrultusunda, 101 yıl sonra bile, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri sağlam bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Atatürk’ün gösterdiği çağdaş ve laik hedefe ulaşma görevi, bugün hepimizin en önemli sorumluluğudur. Cumhuriyetin temellerinin atıldığı 3 Mart’ı ve yapılan devrimleri anarken, Atatürk'ün izinden giderek, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve yaşatmak birinci görevimizdir. Atatürk’ün Mirası, Yaşatılmaya Devam Ediyor 3 Mart 1924, Atatürk’ün Türk milletine kazandırdığı laik, modern, çağdaş ve bilimsel bir Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etme yolunda bir dönüm noktasıdır. Bugün, bu reformların 101. yılında, Atatürk'ün açtığı yolda ilerlemek, onun mirasına sahip çıkmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kazanımlarını korumak, hem geçmişimize saygı hem de geleceğimize sahip çıkma adına en önemli sorumluluğumuzdur. Bu devrim yasalarının ışığında, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni daha aydınlık bir geleceğe taşımak için hep birlikte daha güçlü bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Atatürk’ün adımlarını takip ederek, Cumhuriyet’in ve laikliğin temellerini her zaman koruyacağız. Mahreç :Haber Merkezi