Kuraklık Alarmı! Yağışlar Tarih Yazdı!

Yayınlanma: 20.04.2025 13:56 Güncelleme: 20.04.2025 13:56

Ege Bölgesi, sonbahar ve kışta beklenenin altında yağış aldı, bu da yaz aylarında kuraklık riskini artırıyor.

Ege Bölgesi, sonbahar ve kış aylarında normallerinin çok altında yağış aldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2024-2025 Su Yılı 5 Aylık Alansal Kümülatif Yağış Raporu’na göre, 1 Ekim-28 Şubat döneminde Ege Bölgesi'ne metrekareye 269,6 kilogram yağış düştü. Bu, uzun yıllar ortalamasının oldukça altında bir değer. Yağışların beklenen seviyeye ulaşmaması, barajlardaki su seviyelerini olumsuz etkileyerek yaz aylarında ciddi kuraklık risklerini gündeme getirdi. Prof. Dr. Doğan Yaşar: "Kuraklık Türkiye'yi Daha Ciddi Şekilde Vurmaya Başladı" Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye’de kuraklık sorununa dikkat çekerek, “2020'den sonra ciddi bir kuraklık yaşanacağını anlattık. Hazırlanmadık, bütün geçmiş ülkeler kuraklığa hazır, ama biz değiliz. Çok geç kalındı” dedi. Prof. Dr. Yaşar, Türkiye’deki nüfus artışının kuraklık sorununu daha da derinleştirdiğine ve her kurak dönemin daha büyük etkilere yol açtığına dikkat çekti. Ege ve Batı Anadolu’da Tarımda Su Sorunu Büyüyor Son yıllarda Batı Anadolu'da ciddi su ve kuraklık sorunları baş gösterdi. Aydın ve Denizli gibi bölgelerde pamuk gibi suya dayalı tarım ürünlerinin sulama ihtiyacı karşılanamayacak duruma geldi. 2021, 2022 ve 2023 yıllarında pamuk tarlaları ikişer kez sulandı, ancak 2024’te ikinci sulama da yapılamadı. Bu durum, özellikle tarım sektörü için büyük bir tehdit oluşturuyor. Su Kirliliği de Büyük Bir Tehdit: Arıtma ve Gri Su Kullanımı Şart Prof. Dr. Yaşar, su kirliliğine de dikkat çekerek, yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin bir araya gelerek su sorununu çözmeleri gerektiğini ifade etti. Arıtılmayan suların doğaya bırakılmaması gerektiğini belirten Yaşar, “Arıtma tesislerinden çıkan gri suyu tarıma kazandırmamız şart. Nüfusumuz artıyor ve her damla suyu dikkatli kullanmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Türkiye ve İzmir Su Fakirliği Sınırlarına Geliyor Prof. Dr. Yaşar, Türkiye’nin kişi başı su potansiyelinin 1340 metreküp olduğunu, İzmir’in ise sadece 600 metreküp su potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Türkiye’nin su fakirliği sınırlarına yaklaştığını ifade eden Yaşar, İzmir'in durumunun daha da kötü olduğunu vurguladı. Bu yüzden suyu çok dikkatli kullanmak gerektiğini belirten Yaşar, "Suyu düzgün kullansak, heba etmesek bu kadar kuraklık çekmeyiz" diye konuştu. Gelişmiş Ülkeler Su Kaynaklarını Koruyor, Türkiye Geç Kaldı Dünyadaki gelişmiş ülkelerin su kaynaklarını korumak için ciddi önlemler aldığını belirten Prof. Dr. Yaşar, Türkiye'nin bu konuda geç kaldığını söyledi. “İspanya’da çok su isteyen bitkilere su verilmedi, Fransa’da yüzme havuzlarından su alındı. Bunlar farkındalık yaratmak için yapıldı ama bizde maalesef bunlar yok” dedi. Türkiye’nin su yönetimini bilimsel temellerle yapması gerektiğini ifade eden Yaşar, aksi takdirde çok daha büyük sorunlarla karşılaşılacağına dikkat çekti. Suyun Bittiği Gün Devlet Biter Prof. Dr. Doğan Yaşar, suyun hayat için ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, "Su demek devlet demek. Suyun bittiği gün devlet biter" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin su kaynaklarını daha verimli kullanabilmesi için arıtma sistemlerinin etkin çalışması gerektiğini belirten Yaşar, aksi takdirde su sıkıntısının daha da derinleşeceğini ve büyük bir kuraklıkla karşı karşıya kalacaklarını dile getirdi.  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız
#yağış #kurak #Doğan Yaşar