Meclis’te ‘Kürdistan Bayrağı’ Gerilimi!
DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis’te yaşanan ‘Kürdistan bayrağı’ tartışmasına sert tepki gösterdi.
TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık’ın, kürsüde Kürdistan bayrağını göstermesiyle başlayan tartışma, siyasette geniş yankı uyandırdı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’in bayrağa yönelik "O bir paçavra, o bir bayrak değil" sözleri Meclis’te tansiyonu yükseltti. Çömez’in bu ifadelerine tepki gösteren DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Sen kimsin ki Kürtlerin bayrağına paçavra diyorsun?” şeklinde karşılık verdi. Tartışma, iki parti arasında sert söz düellosuna dönüştü. "BU, YALNIZCA BİR BAYRAĞA DEĞİL, TÜM KÜRT HALKINA DÜŞMANLIKTIR" Meclis’teki tartışmaların ardından Rûdaw TV’de Hevidar Zana’nın programına katılan Sırrı Sakık, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kürdistan bayrağına yönelik hakaretin yalnızca bir simgeye değil, tüm Kürt halkına karşı bir saldırı olduğunu belirten Sakık, “Bu bayrak, Kürt halkının büyük mücadele ve fedakârlıklarla kazandığı bir onur sembolüdür. Kürtlere düşmanlık edenler, sadece Türkiye’de değil, her yerde aynı tavır içindeler” dedi. Newroz kutlamalarında halkın büyük bir dayanışma gösterdiğini vurgulayan Sakık, "Barış ve ulusal birlik için bir araya gelen halkımız, Kürtlere düşmanlık edenlerin saldırılarına maruz kalıyor. Meclis’te yaşanan bu olay da bunun bir yansımasıdır. Kürdistan bayrağına yönelik bu saldırılar, Kürt halkının mücadelesini baltalayamaz" ifadelerini kullandı. "KÜRT LİDERLER TÜRKİYE'YE GELDİĞİNDE KÜRDİSTAN BAYRAĞI DA PROTOKOLDE YER ALIYOR" Sakık, Kürdistan Bölgesi liderleri Türkiye’ye geldiğinde, resmi görüşmelerde Kürdistan bayrağına yer verildiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani Türkiye'ye geldiğinde, diplomatik görüşmelerde Türk bayrağının yanında Kürdistan bayrağı da bulunuyor. Bu, uluslararası düzeyde tanınan bir bayraktır. Ancak Meclis’te, siyasette bunu inkâr edenler, aslında Kürtlere yönelik bir düşmanlık besliyor. Kürdistan bayrağına yönelik bu tür hakaretleri kabul etmiyoruz." "NEREDE BİR KÜRT VARSA ONA DÜŞMANLAR" Sakık, Meclis’te kendisi konuşurken kimsenin doğrudan tepki göstermediğini, ancak sonrasında seslerini yükselttiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Onlar kimdir, biz çok iyi biliyoruz. Kürdistan’ın dört parçasında da bu tür insanlar var. Kürtlerin hiçbir şeye sahip olmasını istemiyorlar. İşte bu yüzden Kürtlerin ulusal birliği çok önemli. Biz barış için mücadele ederken, onlar bundan rahatsız oluyor. Halkımızın haklarını korumaya devam edeceğiz." MANSUR YAVAŞ VE KÜRT KARŞITI SÖYLEMLER Sırrı Sakık, daha önce de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Kürt sembollerine yönelik benzer açıklamalar yaptığını hatırlatarak, "Bunlar yıllardır aynı zihniyetle hareket ediyorlar. Kürtlerin kazanımlarına düşmanlık edenler, siyasette de bu tutumu devam ettiriyorlar" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Newroz’unda yaptığı konuşmada, yaşananların bir hata olduğunu kabul ettiğini aktaran Sakık, "Özgür Özel, bir milyon kişinin önünde ‘hata yaptılar’ dedi ve Selahattin Demirtaş’a selam gönderdi. Bu olumlu bir adımdır. Ancak, Kürt karşıtı söylemler devam ettiği sürece bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz" ifadelerini kullandı. "KÜRT MESELESİNİN BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜNÜ İSTEMİYORLAR" PKK lideri Abdullah Öcalan’ın barış için yeni bir plan sunduğunu belirten Sakık, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülmesini istemeyenlerin olduğunu söyledi. "Bunlar barıştan rahatsız oluyor. Kürt meselesinde savaş ve kan dökülsün istiyorlar. Siyasetlerini bunun üzerine kuruyorlar. Türkiye’deki Kürt halkı bu zihniyeti tanıyor ve artık gerçekleri görüyor. Ancak barış istiyorsak, öncelikle bazı engellerin kaldırılması gerekiyor. İmralı’daki tecrit sona ermeli, kayyımlar kaldırılmalı, hasta tutuklular serbest bırakılmalı." "DEM PARTİ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞEBİLİR" DEM Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme talebinde bulunduğunu açıklayan Sakık, bu görüşmenin bayramdan sonra gerçekleşebileceğini söyledi. Meclis’te yaşanan tartışmaların gölgesinde Kürt sorununun çözümü konusunda yeni adımlar atılabilir mi sorusu ise gündemdeki yerini koruyor.