Ondan

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi  kendisine yakışanı yaptı ve  encümen üyeleri ile beraber Urfa’yı 50 yıl geriye götürdü. Belediye binasını yıkarak yıkık dökük bir alan yarattı. Yıkılan belediyenin alanı eski ceylanlarımzı ve Soro İmam lakaplı Urfalı hemşerimizin kahvehanesini aklımıza getirdi. Dedim ya ceylanların dolaştığı mekân aklımıza geliyor Hatta onun yanında da Paşam Restorant vardı. Sanırım yakında bu alanımız tekrar o zamanların eski halini alacak belediyelerimizin eforu ile. Çünkü Büyükşehir Belediyesi’nin zihni fikri zaten 50 yıl geriden başlıyor. Modern  belediyecilik anlayışı akraba mimar, mühendis yakınlara peşkeş çekilen üç beş arsadan ibaret olan birinin başka bir proje üretmesi de mümkün değildir. İşin garibi  Urfa’nın zengin halkı halen sizi alkışlıyor. Çünkü Urfa halkının derdi kendi cebi ve menfaatedir. Şehir yaşanacak halde mi, modernize edilmiş yaşam kuralları falan büyük kesim Urfalı ’yı ilgilendirmez.  Hele hele  sivil toplum örgütü başkanlarını hiç ilgilendirmez. Onların kurumları, yani sivil toplum kuruluşları arpalık yerine dönmüş. Hala halkın içinde utanmadan gezen sivil toplum örgütü başkanlarının bazıları üstelik milyarlarca liralık arabalara  biniyorlar. Ne Dolar, ne Euro, ne Altın onların umurunda! Öyle ki çıkıp  bir tek kelime etmek hadlerine bile  değil. Neden mi, iktidar yalakaları bunlar da ondan . El ayak öperek alınmış bir koltuk onların bütün hayatlarından ve hatta gururlarından daha önemli de ondan .