Özcan Deniz’den Sert Çıkış

 Sanatçı Özcan Deniz, hakkında açılan “İmar kirliliğine neden olma” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamalarına ilişkin olarak, savcılığa ifade verdikten sonra adliye önünde önemli açıklamalar yaptı. İnşaatın sahibi olmadığını belirten Deniz, yalnızca intifa hakkı sahibi olarak mülkün sahipliğine dair kendisinin hiçbir hukuki sorumluluğu olmadığını savundu. Özcan Deniz, yaşadığı sürecin hem hukuki hem de kişisel anlamda büyük bir mücadeleye dönüştüğünü dile getirdi ''yasal yollarla tadilat ruhsatı talep ettim'' Özcan Deniz, hakkında açılan soruşturmada savcılığa verdiği ifadesinde, inşaatın finansal desteğini sağladığını, ancak inşaatın kendisine ait olmadığını açıkladı. Sanatçı, mülkün ruhsata aykırı bölümleriyle ilgili olarak belediyenin uyarılarından sonra harekete geçtiğini, ancak Deniz Film adlı firmanın sorumluluğu almadığını söyledi. Deniz, şunları söyledi: "Evde oturan kişi olarak, belediyeden gelen ihtarnameyle inşaatın ruhsata aykırı durumları fark ettim. Bunun üzerine, Deniz Film’e ihtarname gönderdim. Ancak hiçbir geri dönüş almadım. Sonrasında 13 Ocak’ta belediyeye giderek, yasal yollarla tadilat ruhsatı talep ettim. Amacım, yapıyı yasal hale getirmekti. Ancak belediye, bu başvurumdan bir gün sonra hakkımda şikayette bulundu. Şu anda, ‘Vay sen misin yasal yollara başvuran kişi’ muamelesi görüyorum. Oysa tamamen mağdur bir durumdayım ve her adımımda engelleniyorum.” Özcan Deniz, bu süreçte kendisinin yasal yollara başvurduğunu, ancak tam tersine bu başvurusunun aleyhine çevrildiğini ve mağduriyetinin daha da arttığını söyledi. '' benim finansal desteğimle yapıldı'' Özcan Deniz, mülk üzerindeki haklarını sonuna kadar savunacağını ve bu süreçteki mücadelesinin kişisel bir direnişe dönüştüğünü ifade etti. Şunları söyledi: "Deniz Film, Ercan Deniz’e ait bir firma. Bu inşaat, benim finansal desteğimle yapıldı, ancak mülk bana verilmedi. Hakkımı korumak için intifa hakkı aldım. Sonrasındaysa mallarımın iadesi için dava açtım. Fakat süreç, beklediğimden çok farklı ilerledi. Ercan Deniz, inşaatın yıkılmasını talep etti. Ekranlarda sanki inşaatı ben yapmışım gibi bir söylemde bulunarak, yıkılmasını destekledi. Asıl amacını biz biliyoruz: ‘Orası yıkılsın, arsa benim olsun, madem evden çıkmıyorsun, evi yıktırayım, arsayı satıp parayı alayım.’ Ama buna asla izin vermeyeceğim. O alan benim, çocuğumun hakkıdır, hukuktur, emeğimdir. Orası yıkılsa dahi, oraya çadır kurup oturacağım." Deniz’in bu açıklamaları, hem yasal hem de kişisel bir hak mücadelesine dönüşen sürecin, sanatı ve toplumsal bir duruşunu da yansıttığını ortaya koyuyor. Özcan Deniz, bu süreçte özel hayatını, maddi ve manevi haklarını korumak için her türlü mücadeleyi vermeye kararlı olduğunu söyledi " benim yerim burası " Özcan Deniz, son dönemde yaşadığı sağlık sorunları ve psikolojik zorluklar hakkında da açıklamalar yaptı. Ünlülerin güçlü olduğu yönünde oluşan algıyı eleştiren sanatçı, bu süreçte hem fiziksel hem de ruhsal olarak zorlandığını dile getirdi. Deniz, şöyle konuştu: "Ünlü birini, halk zayıf, karşısındaki ünsüz kişiyi güçlü zannediyor olabilir. Ama aslında ünlü kişi, güçsüz ve zaafları olan taraftır. Kolayca hedef alınır ve karşı taraf bunu çözdüğünde çok kolay saldırabilir. Yalnızca bir hedef haline gelirsiniz. Eliniz kolunuz bağlıdır, onlar gibi mücadele edemezsiniz. Şu an, bir sürü saçmalığın içindeyim, akıl tutulması yaşıyorum. Ne yapacağım, nasıl çözülecek, hiçbir fikrim yok. Ama şunu bilin, benim yerim burası. Her şeyi burada arıyorum ve beni göreceğiniz yer burası." Özcan Deniz’in açıklamaları, hukuki mücadelesi ve kişisel mücadelesi hakkında önemli ipuçları sunarken, sanatçının içinde bulunduğu psikolojik zorlukları ve yaşadığı stresin altını çiziyor. Deniz’in bu süreçteki kararlı duruşu ve mücadelesi, yalnızca mülküyle değil, kişisel haklarını koruma adına verdiği savaşı da yansıtıyor. Son olarak, Özcan Deniz’in verdiği mücadele, kendisinin hukuki haklarını ve mülkünü savunmaya yönelik kararlı bir adım olarak gözler önüne serilmeye devam ediyor. Bu süreçle ilgili yargı süreci ilerledikçe, sanatçının hakları nasıl savunacağı ve sürecin nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.               Mahreç: Haber Merkezi