SÜLÜN OSMAN'I GEÇTİNİZ

Asgari ücret geçtiğimiz günlerde  385 dolardan 274 dolara yükseltildi. Okuduğunuzu tekrar okumayın çünkü ben yanlış yazmadım ama eğer ki bir yerde yanlış arayacaksanız mutlaka;  gözlerinizi açın ve dönüp  bir etrafınıza bakın. Gerçi hoş, artık içim çok rahat çünkü gözünüz kör bile olsa akıl sağlınız yerindeyse eğer  bir şeylerin hatta her şeyin yapayanlış olduğunu fark edersiniz.  Her şey ateş pahası olmuş,  yapılan zam  daha gün bitmeden  eriyip gidiyor, markette raflara bakarken dahi cebimizden paramız eksiliyor, çocuğun canı aman bir şey çekmesin diye dua eder vaziyete gelmişiz. en son ne zaman insanca bir derdim oldu bir parfüm bir hırka bir ayakkabı aldım inanın hatırlamıyorum. Uzun zamandır düşündüğüm tek şey evimin faturaları ve ailemin karnının tokluğu. Hasret bıraktınız bizi sosyal bir yaşama ve kanaat edin diyerek de kandırdınız herkesi. Vallahi Sülün Osman’ı geçtiniz siz. Benzin pahalı, ekmek pahalı, su pahalı, inanın artık pahalı kelimesini yazmak bile pahalı çünkü az önce kağıda ve mürekkebe de zam geldiğini öğrendim.  Bu durum artık trajikomik bir hal aldı. Kelimelerle açıklanamayacak kadar kötü ve yarını hayal etmek istemeyecek kadar umutsuz. Ekonomist değilim ama bir litre mazotun 10 küsür lira olmayacağını, bir ekmeğin 3 lira etmeyeceğini, 6 kişilik bir ailenin değil 4200 lirayla 14200 lirayla bile şu anda insanca yaşayamayacağını görebiliyorum.  Buna karşın fakirin gittikçe fakir; zenginin gittikçe zengin olması da benim  “global kriz var” yalanlarına olan inancımı daha da zedeliyor. Vekil çocukları, bakan yakınları bir işçinin 10 yıllık maaşını tek günde kazanıyorsa eğer bir ülkede bana kimse kriz var demesin.  Yandaşlara da hayırlı olsun. Gözünüz aydın. Batıyoruz…