Urfa toprağı çileğe can verdi!

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Eski Kale (Kalei Çemdin) Mahallesi’nde kadınların emeğiyle gerçekleştirilen çilek üretiminde ilk hasat yapıldı. Kimyasal ilaç kullanılmadan yapılan bu üretim, hem sağlıklı tarımın hem de yerel kalkınmanın önünü açıyor. TARIMDAKİ KRİZ, GÖÇÜ ZORUNLU KILIYOR Viranşehir gibi geniş ve verimli topraklara sahip bölgelerde üretici, artan girdi maliyetleri, enerjiye erişim sıkıntısı ve üreticiyi merkez almayan tarım politikaları nedeniyle üretimden uzaklaşıyor. Bu durum, yerelde üretim yerine mevsimsel tarım işçiliğine yönelimi artırıyor. Göç eden aileler, başka şehirlerde ağır şartlarda yaşamak ve çalışmak zorunda kalıyor. ÇİLEKLE GELEN UMUT Bu zorluklara rağmen, bugün çilek tarlasında ortaya çıkan tablo, tarımdaki döngüyü tersine çevirmeye aday. Kimyasal ilaç kullanılmadan, tamamen toprağın verimliliğiyle gerçekleştirilen üretim yüksek verimle sonuçlandı. Üstelik bu çalışma, bölgedeki kadınların istihdamını da destekliyor. YEREL GÜÇLE KALKINMA MÜMKÜN Başlangıçta “Urfa’da çilek mi yetişir?” şeklindeki önyargılara rağmen alınan sonuçlar, toprağın ve emeğin potansiyelini bir kez daha ortaya koydu. Antalya’daki çilek üretiminin büyük kısmında bu bölgeden giden mevsimlik işçilerin çalıştığı düşünüldüğünde, üretimin bu kez yerinde yapılması, bölgede çarpan etkisi yaratacak bir gelişme olarak görülüyor. HEDEF KOOPERATİFLEŞME VE FESTİVAL Kadınların hedefi, bu üretimi büyüterek kooperatifleşmek, tarımı sürdürülebilir hale getirmek ve Şanlıurfa’yı çilek festivalleriyle buluşturmak. Yerel dinamiklerin desteğiyle bu girişimin ilerleyen yıllarda model haline gelmesi bekleniyor. Kadın emeğiyle yoğrulan bu üretim, sadece bir ürünün değil, bir umudun ve değişimin de meyvesi oldu.