DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Bakırhan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Neymiş efendim İstanbul’da kent uzlaşısı yapılmış, Savcı Bey, 'Kürt ve Türkler ittifak yapıyor' diye o yapılan kent uzlaşısını bir suçlama biçiminde bir iddianameye koymuş. Neymiş efendim? Kürt ittifak yapamaz. Kürt belediyede işbirliği yapamaz. Kürt belediye alamaz. 2025 model Mahmut Esat Bozkurt modelidir Sayın Savcı Bey'in söyledikleri, yaptıkları. Kürt düşmanlığı içeren savcının açıklamalarını umarım okumuşsunuzdur. Peki siz Kürt ve Türk ittifakını suç gören bu savcı AKP iktidarının, AKP yöneticilerinin mensuplarının tek bir şey dediğini duydunuz mu? Yok. Demek ki onlar da Kürtlerle Türkler ittifak yaptığında suç olduğunu düşünüyorlar.
Buradan sizin huzurlarınızda AKP'de siyaset yapan Kürtlere de sesleniyorum, Allah aşkına 'Kürt belediye alamaz, ittifak yapmaz, yaparsa kelepçe vurur içeri atarım' diyen bu savcının yapmış olduğu anti demokratik rapora siz ne diyorsunuz? Siz nasıl bakıyorsunuz? Siz bunu kabul ediyor musunuz? Biz bu ülkede 100 yıldır ülkenin üzerinde dolaşan bu utançla mücadele ediyoruz.
“15 Şubat'ta Van'a kayyım atamak sembolik olarak yeni yaralar açmak isteyen aklın ürünüdür”
Kürtlerin hafızasında 15 Şubat nedir? Uluslararası komplonun yapıldığı kara bir gündür. 15 Şubat'ta Van'a kayyım atamak sembolik olarak yeni yaralar açmak isteyen aklın ürünüdür. İnsanlıktan, kardeşlikten, barıştan medet uman bir akıl kötülük için adım atmaz. 15 Şubat'ta Van’a atadığınız kayyum gibi biz sizin bu kirli hafızanızın ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyoruz. Bu kirli hafızaya izin vermeyeceğiz. İşte biz barışın çözümün önünde engel olan bu hafızayı dönüştürmek ve demokratikleştirmek için mücadele ediyoruz. Ama onlar bu kirli hafızada inat ediyor, ısrar ediyor. Van'da yapılan darbe, barış ve çözüme dair samimiyetsizliğiniz ortadadır. Bir yandan çözüm naraları atacaksınız. Diğer yandan Sayın Öcalan'a yönelik devletlerarası komplonun olduğu gün Van’a kayyım atayacaksınız. AKP iktidarı diyalog ve müzakere çabalarına karşı açık söylüyorum, sabotaj yapıyor. Van'dan Tişrin'e kadar bugün olan HDK operasyonuna kadar barış umudunu ortadan kaldırmak isteyen sabotajcı bir akıl var. Toplum 15 Şubat'ta Sayın Öcalan'dan bir çağrı beklerken iktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla topluma mesaj verdi. Biz çağrı bekliyorduk, onlar kayyımla mesaj verdiler. Açık açık soruyoruz. Fikrinde kayyım olanın zikrinde barış olur mu?
"TÜSİAD bir eleştiri yaptı, oeleştirileri bile kabul etmeyerek yargı sopasını TÜSİAD'a gösterdiler"
Daha geçen gün TÜSİAD bir eleştiri yaptı. Hep beraber izledik. O eleştirileri bile kabul etmeyerek yargı sopasını TÜSİAD'a gösterdiler. Yani toplumun her kesimine dönük aslında yargıyı sopa olarak kullanan bir anlayışla karşı karşıyayız. Hak yok, hukuk yok. İstiyorlar ki kimse de konuşmasın. Beyefendiler de rahat rahat atlarını koştursunlar.
"Halkı tekli çocuk bezi alacak noktaya getirdiler"
Tekli çocuk bezi alacak bir noktaya getirdiler halkı bu yönetim. Tekli çocuk bezi almak nedir ya Allah aşkına ya? Kavunu, karpuzu anladık. Aileler akşam evine giderken çocuğuna tek bez alıyor, tek bez. Toplumu bu hale getiren bu yönetimi kınıyoruz, eleştiriyoruz.
“İktidarın elindeki beka ve güvenlik terör kozunu alırsak bize büyük bir zemin açılacak”
Sürece dair kaygıları olan bütün muhalif çevrelere de sesleniyorum. Bu yeni paradigmayla birlikte güvenlik beka uydurmaları statükocuların elinden alınacak demokratik muhalefete geniş bir siyaset ve kazanım alanı açılacaktır. Onun için bu süreci desteklemek gerekiyor. Bunların elindeki o beka ve güvenlik terör kozunu alırsak bize büyük bir zemin açılacak. Onun için bu süreç sadece Kürtlerin, DEM Parti'nin sorumluluğunu alacağı bir süreç değil. Emekliden emekçiye, kadından, gence, Türkiye'deki bütün haklara, inançlara herkesin sorumlu kalması gereken bir konudur.
"1 Ekim'den sonra başlayan çözüm tartışmaları birilerini çok rahatsız etti"
Hatırlayın 1 Ekim'den sonra başlayan çözüm tartışmaları birilerini çok rahatsız etti. Bugün hem iktidar içinde hem de muhalefet diye geçinen bazı odaklar içinde çatışmanın savaşın sürmesini isteyen iki benzer akıl var. Bir madalyonun iki yüzü gibi. 7/24 televizyonları izliyorsunuz. Televizyonlarda dolaşan çakma vatanseverler Sayın Öcalan'ın gösterdiği güçlü iradeye PKK uymasın diye neredeyse dua edeceklerdi. 1 Ekim çıkışından sonra bir emekli asker ne dedi? ‘Aman ha, PKK kendini feshederse Türkiye bindiği dalı keser, PKK kendini feshederse sınır dışı operasyonları yapmak meşruiyetimiz kalmaz’ dedi. Düşünebiliyor musunuz? Ne diyor bu yetkili? Yani diyor ki, Kürt meselesi çözülürse biz bu düzeni sürdüremeyiz. Konfor alanımız elimizden gider."
Kaynak: ANKA
Yorumlar
Kalan Karakter: