İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna yönelik tartışmalar yeni bir boyut kazandı. İmamoğlu'nun avukatları tarafından İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’ne sunulan dilekçede, tutukluluk kararının kaldırılması ve müvekkillerinin serbest bırakılması talep edildi. Avukatlar, bu sürecin hukuka aykırı şekilde yürütüldüğünü savundu.
Dilekçede dikkat çeken en önemli noktalardan biri, soruşturma dosyasında somut hiçbir olguya yer verilmemiş olması. Özellikle rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma gibi ciddi suçlamaların hangi tarihlerde, kimlerle, ne şekilde gerçekleştiğine dair net bilgi sunulmadığı ifade edildi. Avukatlara göre, yöneltilen suçlamalar soyut, temelsiz ve iftira niteliği taşıyor.
İtiraz metninde suçlamaların büyük kısmının tanık beyanlarına dayandığı da belirtildi. Soruşturma kapsamında yöneltilen 46 sorunun 31’inin tanıklara dayandırıldığı, ancak bu tanıkların birçoğunun olaylara doğrudan tanıklık etmediği, hatta ifadelerinin muğlak ve belirsiz olduğu dile getirildi. Tanık kimliklerinin gizli tutulması ise hukuki açıdan süreci daha da tartışmalı hale getiriyor.
İmamoğlu hakkında hazırlanan MASAK raporlarına da itiraz dilekçesinde geniş yer verildi. Raporlarda eksiklikler ve hatalı tespitlerin bulunduğu, maddi delillerin hukuki temelden yoksun olduğu öne sürüldü. Ayrıca raporların, İmamoğlu’nu suçlarla somut olarak ilişkilendirmediği ifade edildi.
Tutukluluk kararında gerekçe olarak gösterilen “kaçma ve saklanma ihtimali” ise avukatlarca tamamen gerçek dışı bulundu. İmamoğlu'nun hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması hem de Cumhurbaşkanlığı adaylığı nedeniyle kamuoyu önünde olduğunu hatırlatan avukatlar, bu düzeyde bir ismin kaçma ihtimalinden söz etmenin mantık dışı olduğunu vurguladı.
Dilekçede, tutukluluğun yalnızca hukuki değil, aynı zamanda siyasi saiklerle sürdürüldüğü iddiası da yer aldı. Avukatlar, bu sürecin adil yargılama ilkesine aykırı bir şekilde yürütüldüğünü ve müvekkillerinin derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Aksi durumda dosyanın Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiler.
Sonuç olarak, İmamoğlu’nun avukatları, soruşturmanın başından itibaren yasal zeminden uzak bir şekilde yürütüldüğünü, delillerin yetersiz olduğunu ve müvekkillerinin siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduğunu belirterek, bu duruma hukuk yoluyla müdahale edilmesini talep etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: