Dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, her yıl 2,3 milyon kadına tanı konulurken, Türkiye’de de 25 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konuyor. Metastatik meme kanseri (mMK) ise hastalığın vücudun diğer bölgelerine yayılması anlamına geliyor. mMK tanısı alan kişiler için tedavi süreci, özellikle genç yaşta teşhis konan kadınlar ve aileleri için büyük bir psikolojik yük oluşturabiliyor.
Güçlü Ailem kampanyası, bu zorlu süreci yaşayan kadınlara ve ailelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği ve Gilead Türkiye'nin ortaklaşa yürüttüğü projede, mMK annelerinin çocuklarına yönelik hazırlanan “Macera Kavanozu” adlı çocuk kitabı, tedavi sürecini daha iyi anlamaları için çocuklara rehberlik etmek üzere tasarlandı.
Kitap, Zeynep ve Can adlı iki çocuğun yaz tatilinde, annelerinin tedavi süreciyle birlikte hayal güçleriyle maceralara atıldıkları bir hikayeyi anlatıyor. Kanada’daki Metastatik Meme Topluluğu tarafından yazılan ve İtalyan sanatçı Alexandra Colombo tarafından resimlendirilen kitap, dünyada farklı ülkelerde yayımlandıktan sonra Türkçeye çevrildi. Kitap, Pi Kadın Kanserleri Derneği'nin internet sitesi üzerinden ücretsiz olarak erişilebiliyor.
Dernek Başkanı Arzu Karataş, mMK annelerinin en büyük kaygılarının çocuklarının bu süreçten nasıl etkileneceği olduğunu vurguluyor. Karataş, annelerin tedavi sürecinde çocuklarının kaygılarını en aza indirmeye çalıştıklarını belirtiyor. Bu bağlamda, ailenin bu zor dönemde psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Karataş, sürecin çocuklar ve anneler için daha yönetilebilir hale gelebilmesi için açık iletişim ve psikolojik desteğin öneminin altını çizdi.
Klinik psikolog Sinem Çelenk, özellikle çocukların duygusal ihtiyaçlarını anlamanın önemine dikkat çekiyor. mMK tanısı sadece anneler için değil, aileleri için de duygusal bir yük oluşturuyor. Aile içindeki değişen dinamikler, belirsizlikler ve ebeveynlerin duygusal dalgalanmaları, çocukların kaygı seviyelerini artırabiliyor. Çelenk, ebeveynlerin açık, tutarlı ve güven veren bir iletişim kurmalarını, çocukların bu süreci anlamlandırmalarına yardımcı olacaklarını belirtiyor. Çelenk, çocukların duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmanın, kaygı seviyelerinin azalmasını ve belirsizlikle başa çıkmalarını kolaylaştıracağını ifade etti.
Basın toplantısında, mMK hastası olan Duygu Ügüdür de deneyimlerini paylaştı. Ügüdür, iki çocuk annesi olarak tedavi sürecinde çocuklarının psikolojik durumuna odaklandığını ve durumu yaşlarına uygun bir şekilde açıkladığını belirtti. "Kanser oldum" demek yerine, çocuklarına "Kötü hücrelerle savaşıyorum ve daha güçlü savaşmak için tedavi oluyorum" dediğini ifade etti. Ügüdür, çocuklarıyla geçirdiği her anın kıymetini daha iyi anladığını ve onlara bu süreci fazla yıpratmadan yaşatmaya çalıştığını söyledi.
Ügüdür, kitapta anlatılan hikayenin, kendi ailesinin yaşadıklarıyla örtüştüğünü belirterek, mMK olan aile bireylerinin çevresindeki herkesin psikososyal destek sağlamasının, ailenin mücadele gücünü arttırdığına dikkat çekti.
"Macera Kavanozu" adlı çocuk kitabı, tedavi sürecini ve aile içindeki zorlukları, duygusal bir bağ kurarak çocukların anlayabileceği şekilde anlatmakta ve ailelerin birbirine daha yakın olmasına yardımcı olmaktadır. Bu kitap, sadece bir öykü değil, birçok aile için gerçek bir destek kaynağı olmaktadır.
Mahreç:Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: