Migrenin Görülme Sıklığı ve Risk Grupları
Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen migrenin toplumda yaklaşık %12 oranında görüldüğünü belirten Dr. Kılıççıoğlu, bu hastalığın kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla rastlandığını ifade etti. Migrenin genellikle genç ve erişkin yaş grubunda ortaya çıktığını vurgulayan uzman, "Hastaların büyük bir kısmı 30'lu yaşlarda tanı almaktadır. Tam nedeni bilinmemekle birlikte, migrenin nörovasküler bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Aile öyküsü olan bireylerde migren görülme sıklığı üç kat daha fazladır." dedi.
Migrenin Belirtileri Nelerdir?
Migrenin genellikle tek taraflı ve zonklayıcı baş ağrısıyla kendini gösterdiğini belirten Dr. Kılıççıoğlu, "Hastaların üçte ikisi başın sağ ya da sol tarafında ağrı hissederken, bazıları ise iki taraflı ağrı tarif etmektedir. Migren ağrısı 4 ila 72 saat sürebilir ve orta ile şiddetli derecede olabilir. Bunun yanı sıra bulantı, kusma, görme bozuklukları, ışık ve ses hassasiyeti gibi belirtiler de migrene eşlik edebilir." şeklinde konuştu.
Migrenin Tetikleyicileri
Çeşitli çevresel ve fizyolojik faktörlerin migren ataklarını tetikleyebileceğine dikkat çeken Dr. Kılıççıoğlu, "Stres, uykusuzluk, hava değişiklikleri, alkol ve sigara kullanımı, yoğun ekran maruziyeti, parlak ışıklar, obezite ve koku hassasiyeti migrenin yaygın tetikleyicileri arasında yer almaktadır." ifadelerini kullandı. Ayrıca, migrenin kişiden kişiye farklı tetikleyicileri olabileceğini belirterek, bireylerin kendi tetikleyicilerini belirleyerek bunlardan kaçınmasının önemine vurgu yaptı.
Migreni Önlemek İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Migrenin tamamen önlenemese de atak sıklığının azaltılabileceğini belirten Dr. Kılıççıoğlu, şu önerilerde bulundu:
- Düzenli uyku alışkanlığı edinmek,
- Stresi yönetmek,
- Dengeli ve sağlıklı beslenmek,
- Migreni tetikleyici gıdalardan kaçınmak,
- Düzenli egzersiz yapmak,
- Kahve tüketimini kontrol altında tutmak,
- Omega-3 içeren yüksek yağlı balık tüketmek,
- D vitamini seviyesini dengede tutmak.
Migren Tedavi Yöntemleri
Migrenin tedavisinin ilaçlı ve ilaçsız yöntemlerden oluştuğunu belirten Dr. Kılıççıoğlu, "İlaçlı tedavi, hastaların atak sıklığı, ağrının şiddeti ve yaşam kalitesine göre uzman doktorlar tarafından belirlenen ilaçlarla gerçekleştirilir. İlaçsız tedavi yöntemleri ise tetikleyicilerden kaçınma, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, stres yönetimi ve gevşeme tekniklerinden faydalanmayı içerir. Ayrıca, akupunktur gibi alternatif tedavi yöntemleri de bazı hastalarda etkili olabilir." açıklamasında bulundu.
Mevsimsel Faktörlere Dikkat!
Migrenin iş hayatı ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Dr. Kılıççıoğlu, özellikle mevsim geçişlerinde ve kış aylarında dikkatli olunması gerektiğini belirtti. "Hava basıncındaki değişiklikler migreni tetikleyebilir. Soğuk havalarda dışarı çıkarken bere kullanmak, hava değişimlerine karşı hassas olmak ve tetikleyicilerden uzak durmak atakları azaltabilir." dedi.
Migren belirtileri yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmasının önemine vurgu yapan Dr. Kılıççıoğlu, doğru tedavi yöntemleriyle migrenin etkilerinin kontrol altına alınabileceğini belirtti.
Kaynak: Harran Ovası
Yorumlar
Kalan Karakter: