Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. 6 Şubat depremlerinde 53 bin 737 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi yaralandı. Yıkılan binalara ilişkin 2 bin 31 soruşturma açılırken, bin 491’i davaya dönüştü. Sonuçlanan 17 davada müteahhitlere 8 ila 21 yıl 9 ay hapis cezası verildi, ancak bazı sanıklara "iyi hal indirimi" uygulanırken, bazıları beraat etti.
ANKA Haber Ajansı'nın derlediği bilgiye göre, 200 kişinin hayatını kaybettiği Hünkar, Selim Köse, Sami Bey, Fazilet ve Akgül apartmanlarına ilişkin açılan davalarda sanıklar bir gün bile tutuklu kalmadı.
15 sanık bir gün bile tutuklu kalmadı!
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesindeki Hünkar Apartmanı'nın yıkılması sonucu 84 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı. Müteahhitler İbrahim İlhan ve Ferhat İlhan, statik proje müellifi Ahmet Özdemir ve statik fenni mesulü Nevzat Bahşi hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar ay hapis cezası talebiyle dava açıldı, ancak tutuksuz olarak yargılanıyor. 4 sanık da bu dosyadan 1 gün bile tutuklu kalmadı.
Hatay'ın Antakya ilçesindeki Selim Köse Apartmanı'nın yıkılması sonucu 14'ü çocuk olmak üzere 43 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi de yaralandı. Müteahhit Hasan Köse, yapı denetim firma yetkilisi ve statik uygulama denetçisi Eysem Ezer, şantiye şefi Mehmet Ezer, kontrol elemanı Gülseren Altundağ Tatlı hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar ay hapis cezası talebiyle dava açıldı, ancak tutuksuz olarak yargılanıyor. 4 sanık da bu dosyadan 1 gün bile tutuklu kalmadı.
Adana'nın Çukurova ilçesindeki Sami Bey Apartmanı yıkılmasıyla 40 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi de yaralandı. Müteahhitler Abdullah Aybaba ile kızı Eda Aybaba Çelik hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Baba-kızın yurt dışına kaçtığı tespit edildi, ancak yakalanamadılar. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Eda Aybaba Çelik'in Türkiye'ye iade edilmesi için İngiltere'deki yetkili adli makamlara yazı gönderdi, ancak henüz bir gelişme yaşanmadı.
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesindeki Fazilet Apartmanı'nda, 6 Şubat 2023'teki depremden önce binanın altındaki fırının sahipleri, Akın ve Ferihan Yağcı hakkında yapı projelerine aykırı tadilatlar nedeniyle dava açıldı. Mahkeme, 2019'da binayı eski haline getirmeleri gerektiğini kararlaştırmıştı, ancak karar uygulanmadı. 6 Şubat depreminde bina yıkıldı ve 19 kişi hayatını kaybetti. Müteahhit, statik proje müellifi, fenni mesul Mahmut Oktay Hartavi, zemin kattaki fırının işletmecileri Akın ve Ferihan Yağcı hakkında, "Bilinçli taksirle ölüm ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talebiyle dava açıldı. Bu süreçte Yağcı çifti hakkında yakalama kararı çıkarıldı. ANKA Haber Ajansı, 20 Eylül 2024'te Yağcı çiftinin hakkında yakalama kararı olmasına rağmen Ankara 3. Noterliği'ne giderek vekalet verdiğini gündeme getirmişti. Akın ve Ferihan Yağcı, bilirkişi raporları lehlerine çıkınca 1,5 yıl sonra 27 Aralık 2024'te Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek teslim oldu. Sanıklar serbest bırakıldı. 3 sanıkta bu dosyadan 1 gün bile tutuklu kalmadı.
Adıyaman'ın Merkez ilçesindeki Akgül Apartmanı'nın yıkılması sonucu 15 kişi yaşamını yitirdi, 4 kişi de yaralandı. Yapı sahipleri Memet Akgül ve Yusuf Bozat hakkında, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar ay hapis cezası talebiyle dava açıldı, ancak tutuksuz olarak yargılanıyor. 2 sanık da bu dosyadan 1 gün bile tutuklu kalmadı.
"Gerçek adalet bu mu?"
Depremde yakınlarını kaybedenler, binaların yıkımında sorumlu sanıkların bir gün bile tutuklu kalmamasını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Adalet Peşinde Aileleri Platformu temsilcisi Döne Kaya, her gün yeni bir "hukuksuzlukla" karşılaştıklarını iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:
"En acı tablo ise bazı sanıkların bir gün bile tutuklu kalmadan yargılanmasıdır. Bu binalardan bazıları: 84 kişinin öldüğü Hünkar Apartmanı, 43 kişinin öldüğü Selim Köse Apartmanı, 40 kişinin öldüğü Sami Bey Apartmanı, 19 kişinin öldüğü Fazilet Apartmanı, 15 kişinin öldüğü Akgül Apartmanı... Binlerce insanın ölümüne sebep olan müteahhitler, yapı denetimciler ve kamu görevlileri bir gün bile tutuklu kalmadı. Gerçek adalet bu mu? Bize sadece sabır dileyenler, katilleri özgür bırakanlar bilsinler ki bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Çünkü bizim sevdiklerimizin canı bu kadar ucuz değildi. Bu davaları kapatmaya çalışanlar, sanıkları koruyanlar bilsinler ki biz bu işin peşini bırakmıyoruz. Cezasızlık artık yargı mercileri tarafından bilinçli bir tercih haline gelmiştir. Müteahhitlerden yapı denetimcilerine, kamu görevlilerinden bakanlıklara kadar uzanan zincirde gerçek bir yargılama söz konusu olmamıştır. Biz sevdiklerimizi depremde değil, ihmalin ve rantın sonucunda kaybettik. İki yıldır adalet talep ediyoruz ancak bu talebimiz yok sayılıyor. Bizim için unutmak da affetmek de yok. Sevdiklerimizin hatıralarına ihanet etmeyeceğiz ve onlar için adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Adaletsizlikleri teşhir etmeye devam edeceğiz. Ya adalet, ya adalet."
"Benim ailemin yaşama hakkını elinden alan sanıklar ne zaman tutuklu yargılanacak?"
Hünkar Apartmanı'nda anne, baba, kardeşi ve babaannesini kaybeden Sıla Danyeri, depremin üzerinden iki yıl geçtiğini belirterek, "Benim ailem toprak altında yatarken çürük bina inşa eden sanıklar 1 gün bile tutuklu kalmadı. Buradan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a sesleniyorum; Benim ailemin ve diğer 80 kişinin yaşama hakkını elinden alan sanıklar ne zaman tutuklu yargılanacak? Geç gelen adalet, adalet değildir" diye konuştu.
"Adil yargılama sağlanana kadar davamızın peşindeyiz"
Yağmur Suadiye Dalğıç, Selim Köse Apartmanı'nda kız kardeşi ve iki yeğeniyle birlikte 43 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Selim Köse Apartmanı'nın 6 yıllık bir bina olduğunu vurgulayan Dalğıç, şunları kaydetti:
"Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden gönderilen bilirkişi raporunda müteahhit, yapı denetimci, kontrol elemanı ve şantiye şefi 'asli kusurlu' olarak bulundu. Depremden 2 yıl sonra 31 Ocak'ta görülen ilk duruşmada asli kusurlu olan bu sanıkların ne yazık ki tutuksuz yargılanmalarına karar verildi. Bunun için gerekçe olarak da 'kaçma şüphesi yok' denildi. 43 insanın öldürüldüğü, savunmasız çocukların öldürüldüğü bu katliam gibi girişimde payı olan bu insanların tutuksuz olarak yargılanmalarını kabul edemiyoruz, bunu anlayamıyor ve tanımlayamıyoruz. 43 insanın öldürülmesiyle ilişkili adil yargılama sağlanana dek davamızın peşindeyiz."
"'Mukadderat' demek yerine, ailemin hesabı sorulana kadar mücadele edeceğim"
Sami Bey Apartmanı'nında annesi, babası, iki kardeşi dahil ailesinden 17 kişiyi kaybeden Naim Emin Ünvar, firari sanıkların yakalanmasını isteyerek, "Sabırla bekliyorum, umutsuzluğa kapılmıyorum. Bu yolun başında zorlukları biliyorduk. 'Mukadderat' demek yerine, ailemin hesabı sorulana kadar mücadele edeceğim. Elimden geleni yapacağım, çünkü ailem de benim için yapardı. Herkes davasına sıkıca sarılsın" dedi.
"Sanıklar bir gün bile tutuklu kalmadı, adaleti böyle mi sağlamayı düşünüyorsunuz?"
Gülay Sevilmiş Kahveci, Fazilet Apartmanı'nda annesi, ablası ve kız kardeşini kaybettiğini söyledi. 6 Şubat depremlerinde Fazilet Apartmanı'nın A blokunun 10 saniyede yıkıldığını ve B blokunun ayakta kaldığını hatırlatan Kahveci, şöyle konuştu:
"Birbirinin aynı olan bu ikiz binalardan A ve B blok arasındaki tek fark, A blok altında Akın Ekmek Fırını'dır. Fırın sahipleri hakkında temmuz 2023'te yakalama kararı çıkmıştı. 18 ay boyunca yakalanamadılar, iki duruşmaya da katılmadılar. 27 Aralık 2024'te Afyonkarahisar'da teslim oldular ve ne hikmetse serbest bırakıldılar. 4 Şubat'ta yapılan duruşmaya da SEGBİS aracılığıyla katıldılar. 18 ay boyunca firari olan, 19 kişinin vefatına sebep olan bu şahısların aynı gün serbest bırakılmasını ben anlayabilmiş değilim. Bir gün bile tutuklu kalmadılar. Adaleti böyle mi sağlamayı düşünüyorsunuz? Adalet karşısında herkes eşit olmadığı sürece adalet sağlanamayacaktır. Biz deprem mağdurlarının tek isteği, adaletin şucu bucu değil, tarafsız olması ve bir an önce uygulanmasıdır."
"Başkalarının para hırsı yüzünden..."
Akgül Apartmanı'nda eşi ve iki çocuğunu kaybettiğini belirterek, sorumluların tutuksuz yargılanmasına tepki gösteren Selman Demirci, "3 ve 6 yaşındaki iki prensesimi ve dünya güzeli annelerini, başkalarının para hırsı yüzünden depremde kaybettim. Ama ne yazık ki ortada ne bir suçlu var, ne tutuklanan, ne de vicdan azabı çeken. Yok, yok, yok..." dedi.
Kaynak: ANKA
Yorumlar
Kalan Karakter: