Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, Dünya Su Günü kapsamında yaptığı açıklamalarda, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki artan etkilerine dikkat çekti. Yıldız, 1993 yılından bu yana 22 Mart'taki Dünya Su Günlerinin, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerinin artmasıyla giderek daha önemli hale geldiğini belirtti. Bu yılki Dünya Su Günü'nün temasının “Buzulların Korunması” olduğunu ifade eden Yıldız, bu temanın iklim değişikliğinin etkileriyle buzulların hızla eridiğine ve buna karşı alınması gereken önlemlere vurgu yaptığını söyledi.
Yıldız, iklim değişikliğinin sadece çevreyi değil, dünya nüfusunun büyük bir kısmını da etkileyerek su, gıda ve çevre güvensizliğini artırdığını ifade etti. Ancak, bunun temel sebebinin yalnızca iklim değişikliği değil, aynı zamanda sistemleşen eşitsizlikler ve adaletsizlikler olduğunu belirtti. Yıldız, “Gelir adaletsizliği ve iklim eşitsizliği arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır ve bu durum, dünyanın birçok azgelişmiş bölgesinde yaşanan sorunların krize dönüşmesinde belirleyici olmaktadır” dedi.
Dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar kişinin güvenli içme suyuna erişim sağlayamadığını, 2,8 milyar kişinin güvenli sanitasyon hizmeti alamadığını ve 1,9 milyar kişinin ise güvenli el yıkama olanağından yoksun olduğunu belirten Yıldız, azgelişmiş ülkelerin 2030 yılına kadar güvenilir içme suyuna erişebilmesi için gelişim hızını 10 kat artırması gerektiğini vurguladı. Bu durumu, su hakkı gibi temel insan haklarının ihlali olarak değerlendiren Yıldız, su krizinin bir adalet krizi olduğunu söyledi.
İklim Değişikliği, Eşitsizlik ve Adalet
Dursun Yıldız, gelişmiş ülkelerin en fazla sera gazı salımını yaptığına, ancak gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerini (kuraklık, sel, doğal afetler) daha ağır şekilde yaşadığına dikkat çekti. İklim değişikliğinin küresel bir sorun olmasına rağmen etkilerinin, sosyo-ekonomik durum, coğrafi konum, cinsiyet ve yaş gibi faktörlere bağlı olarak farklı grupları daha fazla zorladığını ifade etti. Yıldız, “İklim değişikliği, eşitsizlikleri derinleştiriyor ve dünya nüfusunun büyük bir kısmını adil olmayan yaşam koşullarına mahkum ediyor” dedi.
Dünya Nüfusunun Yarıyı Yoksulluk İçinde Yaşıyor
Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı’nın 2022 Dünya Eşitsizlik Raporu’na da değinen Yıldız, dünya nüfusunun en zengin %10’luk diliminin toplam küresel gelirden aldığı payın 1820 ile 2020 yılları arasında %50-60 civarında dalgalandığını, aynı dönemde en düşük geliri alan %50'lik kesimin ise toplam gelirden yalnızca %6 pay aldığını belirtti. Yıldız, bu verilerin dünya nüfusunun yarısının derin bir yoksulluk içinde yaşadığını gösterdiğini ifade etti.
İklim Değişikliği En Yoksulları Vuruyor
2023 yılında yayımlanan Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı’nın İklim Eşitsizliği Raporu'na dikkat çeken Yıldız, dünya nüfusunun en yoksul %50'lik kesiminin küresel emisyonların %12’sini ürettiğini, ancak iklim değişikliği nedeniyle bu kesimin gelir kayıplarının %75’ini yaşadığını söyledi. Raporda, dünya nüfusunun en zengin %10’unun küresel kişisel servetin büyük bir kısmına sahip olduğu belirtilirken, en yoksul %50’nin yalnızca %2 paya sahip olduğu ifade ediliyor.
Yıldız, küresel gelir dağılımındaki büyük eşitsizliklerin iklim değişikliğiyle mücadeleyi zorlaştırdığını ve özellikle yoksul kesimlerin iklim, su ve çevre krizlerinden daha fazla etkilendiğini vurguladı. 21. yüzyılda, iklim değişikliğiyle mücadele ve su krizleri gibi sorunların, gelir eşitsizlikleri azaltılmadan çözülemeyeceğini ifade eden Yıldız, sosyal politikaların bu eşitsizlikleri gidermek için zorunlu olduğunu belirtti.
Mahreç:Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: