Beykapısı'ndan başlayan yürüyüşle 58 Meydanı'na varmak üzereyiz...
Gruptaki arkadaşlar Urfa sokaklarının neden dar ve duvarların neden yüksek olduğunu, soruyorlar bana...
Dilimin döndüğü, bilgimin yettiği kadar izah etmeye çalışıyorum...
Urfa'da yaz mevsiminin uzun sürmesi ve hava sıcaklığının oldukça yüksek seyretmesi bilinen bir gerçek...
Güneşin sıcağından korunmak...
Sıcağın etkisini azaltmak...
Heyatlı(avlulu) evlere gölgelik sağlamak ve başka nedenlerle Urfa'nın kendine özgü duvarları yüksek ve sokakları dar bir mimari belirlemiş olabileceğini anlatıyorum.
Yüksek duvarların, avlulu evlerde mahremiyet açısından sesin dışarıdan duyulmasına engel olduğunu da ilave ediyorum...
***
Karataş döşeli, duvar gölgelerinin serinlik yarattığı Urfa'nın dar sokakları aynı zamanda sessizdirler...
Lakin bu sessizliği hemen her gün ve her biri günün farklı saatlerinde geçen sokak satıcılarıyla alıcılarının seslenişleri bozar...
"Kepek alıyaaaam..."
"Kezyağı kezyaağı..."
"Küüül ziibiiiil..."
"Haaphap...haphap..."
"Dondurmalar gülüüüm..."
"Necar lazım mı, necaaar?"
"Süpürgeee geldiii..."
"Dam loğluyaaaam..."
"Çarpana çaapııt alıyaaam..."
Daracık Urfa sokakları sinsin ederken, gittikçe yaklaşan bir kalabalıktan zılgıt seslerinin eşlik ettiği:
"Çakmak çakmağa geldik
Kına yakmağa geldik
Ayşe dayze(teyze) ağlama
Kızi almağa geldiķ
Haalaaa hala heeeee..."
türküsünü de duyulabilirsiniz bir anda. Urfa'da evlenme adetlerinden olan kınaya veya gelin almaya gidişte oğlan evi kalabalığının, kız evine yaklaştığında sazlı sözlü usule uygun sokaktaki coşkusudur bu kez sessizliği bozan..
***
20 Nisan 2024 Cumartesi günü grup olarak artık Osmanlı dönemine ait dört sokağın açıldığı "58 Meydanı"ndayız...
İhtimaldir ki, Urfa evlenme adetlerinden biri olan "Gelin Hamamı" sırasında vuku bulmuş olay meydanın ismine vesile olmuştur...
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde Urfa'da sözünü ettiği hamamlardan biri de Meydan Hamamı'dır.
Bugünkü 58 Meydanı'na güneyden bakan 11 Nisan Kurtuluş Okulu'nun yerindeymiş Meydan Hamamı.
Yıllar yıllar önce...
Meydan Hamamı'nda yine ihtimaldir ki bir cumartesi neşeyle yapılmakta olan bir "Gelin Hamamı" günüdür...
Ihtimal, hamamın haznesinin ya da göbek taşının patlamış olması nedeniyle yıkılan duvarların, çöken çatının altında kalan 58 kadın ve çocuk hayatını kaybediyor..
Ve sonrasında 58 kurbanın anısına meydana 58 Meydanı adı veriliyor..
İçimden o 58 insana dua okuyarak ilerliyorum cami, havra ve kilisenin bulunduğu 58 Meydanı'nın kuzeyindeki Reji Kilisesi'ne doğru...
Bir şehrin meydan, sokak isimlerinin o kentin hafızası demek olduğunu ve o isimlerin tarihi yapılar ve eserler gibi korunması gerektiğini düşünüyorum yine.
Mekanlar değişikliğe uğramış, hatta kaybolmuş olsalar bile çoğu zaman isimleriyle hâlâ yaşıyor çünkü...
Bamyasuyu, Narlık, Koşumeydanı, Sarayönü, Devteşti ve diğerleri kendileri artık olmasalar bile, Urfa'nın hafızasında yaşayan isimlerden değil mi?...
DEVAM EDECEK
Yorumlar
Kalan Karakter: