Elbette kişisel bir duygu yoğunluğuydu o çocukların koro çalışmasının beni zihinsel ve kalbi bir yolculukla 60 yıl önceki ilk mektep günlerime götürmüş olması.
Hatta, "bize ne bundan!.." bile diyebilirsiniz.
Ammaaa...
Bilgisiyle bir Urfalog, insanlığıyla bir Urfalılık abidesi Emekli Öğretim Görevlisi Dr. Cihat Kürkçüoğlu Hocanın 14 Temmuz 2023 tarihli facebook paylaşımında sözünü ettiği bir kitap var ki...
Bu kitabı hemen bir sahafdan temin edip habbe habbe okumuş biri olarak, Urfa'nın en eski okullarından biri, Urfa Vatan İlkokulu'ndan bu vesile bahsetmeme hak vereceksiniz inşallah...
Yaşı, yarım asrı geçkin bu kitap; Kâmran Şerif Saru tarafından kaleme alınmış, "İhsan Şerif Saru, Eğitim Hizmetinde Elli Yıl" adıyla Milli Eğitim Yayınlarından 1970 yılında çıkmış bir kıymetli belgesel.
Bu kitapta İhsan Şerif Saru'nun 73 yıllık ömründen, eğitime verdiği elli yıllık hizmet sürecinde Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Urfa Rüşdiye Okulu’dan başlayıp, Cumhuriyetimizin Vatan İlkokulu'na geliş tefarruatıyla anlatılmış.
Özetleyecek olursam...
Sultan II.Abdülhamid’e darbe planlayan cemiyete üye olmak suçundan 1896 yılında Urfa Mutasarrıflığı emrine sürgün gönderilen Eğitimci İhsan Şerif Saru (1866-1939) 12 sene kaldığı Urfa’da önemli hizmetlerde bulunuyor. İhsan Şerif'in ilk önce Urfa Rüşdiye Okulu Başöğretmenliğine atanması uygun görülmüş...
1902 yılında eski Rüşdiye Mektebi (Ortaokul) iki sınıf eklenerek beş yıllık Mekteb-i İdadi (Lise) derecesine yükseltilir. Bu okulun müdürlüğüne de İhsan Şerif getirilir.
Okul şehrin en iyi yerinde, geniş, bahçeli, büyük bir binada büyük bir törenle açılır. İhsan Şerif, kitapta adları belirtilmiş olan Urfa'nin bilgili şahsiyetlerinden kurduğu bir kadro ile eğitime başlar.
Bu kadronun yarısı ulemadan, yarısı da Urfa'da görevli ihtisas sahibi subaylardandır...
İhsan Şerif, şahsi etkisi ve enerjik davranışıyla okulda sıkı bir disiplinle beraber, toplumsal seviyeyi yükseltmeyi hedef tutan ileri bir zihniyeti hâkim kılar.
Okul açıldığı zaman İhsan Şerif öğrencilere o zaman mahalli kıyafet olan entari yerine, o tarihte Galatasaray Lisesi'nin üniformasına benzer siyah setre pantalon giydirmeye muvaffak olur.
Lakin üniforma külfetli olduğu gibi o zamanki mahalli zihniyet de pantolonu hoş görmüyor hatta giyenlerle " karabacak" diye alay ediliyor.
Sanat Tarihçisi, Araştırmacı Yazar Doç. Cihat Kürkçüoğlu Hocanın sözünü ettiğim paylaşımından onun izniyle alıp yer verdiğim ilk fotoğraf okulun açılış töreni fotoğrafıdır.
Cumhuriyet döneminde ters V şeklindeki merdivenleri kaldırılmış bu taş bina, Vatan İlkokulu olarak benim de(1963-1968) ilk eğitim ocağım oldu yıllar sonra...
Ve Urfa'daki hafıza niteliğindeki birçok yapı gibi o da kazmalardan kurtaramadı kendini...
Geride artık anonim olmuş fotoğraflar kaldı Vatan İlkokulu'ndan...
Bende ise "Urfa'da O Zamanlar" adlı manzumemin bir bölümünde yazmaya çalıştığım anıları:
"Siyah önlük, beyaz yaka, ellerimizde tahtadan çanta; girince arkadaşlarla kol kola dil-ferah olurduk külli, Yürüyerek giderken okula...
Öğretmenlerimiz, münevver öğretmenlerimiz...
Önce insan olmayı, adam olmayı, bilgiyi, vatan ve bayrak sevgisini öğreten,
Elleri bir kere değil bin kere öpülecek öğretmenlerimiz vardı…
Zeliha Öğüt, Nihal Ergüven, Halide Mutlu, Ömer Emiroğlu, Necla Gündüz
"Bombalı" Sait, Fütuhat Mutlu ve diğerleri...
Topraktı ama bir yerlerin asla arka bahçesi değildi mektebimizin he yadı;
Andımızı en yüksek sesle okumaktı her talebenin muradı...
Trahom vardı, verem vardı; ama bizi koruyan aşılar ve önlemler de vardı....
Şimdi özlemle andığım Vatan İlkokulu günlerimde; Müdürümüz “Ölü Mahe”
biz yaramazlık yapanları “meşhurlaaaar“ olarak tekdir ederken tüm okulun önünde, ”Ya babam duyarsa” diye korkular dağ olurdu çocukluk yüreğimde...
Yetim arkadaşım Kadir’le ben, bazı sabahlar sınıfa giderdik erken.
Okurduk Peygamberimiz Muhammed Mustafa ve Atamız Mustafa Kemal'in
çocukluk hayatlarını sınıf kitaplığından aldığımız Ansiklopediden...
Bir hüzün kaplardı içimizi, yaşlar dökülürdü kızaran didelerimizden..."
DEVAM EDECEK
Yorumlar
Kalan Karakter: