2024 Yerel Seçimlerine deyim yerindeyse sayılı günler kaldı. Sayılı günlerin kalmasıyla birlikte, mevcut belediye başkanları başta olmak üzere bu yarışta yer almak isteyen siyasi partilerle birlikte bu partilerde yer alan her kesimden insanlarda yavaş yavaş bu yarışa dâhil olmaya başladı.
Kimi kendini belli etmemeye çalışarak nabız yoklamaya, hatta bazıları da bu yarışta olduğunu basın aracılığıyla da paylaşmaya başladı.
Yani anlayacağınız sonbahar ayı olmasına karşın (özellikle siyasi kulislerde) yaprak dökümü yerine, çiçekler, yapraklar açarak dozunu arttırdı. Daha da arttıracak görünüyor…
Tabi yerel seçimlerle ilgili şuan için genel görüntü bu. Ama birazdan bu konuyu aşağıda daha da kapsamlı ele alacağız.
Ama ben bu yazımda başta Türkiye’deki iktidar ve muhalefetin tutumunu bu seçimle ilgili nasıl bir yol izleyeceklerini kısaca ele alıp özellikle seçimlerin iktidar partisi açısından Urfa’daki mevcut durumunu irdelemeye çalışacağım.
Çünkü bu seçim 5 yıl daha iktidar vizesini alan mevcut AK Parti iktidarıyla, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki mücadelesinden daha kapsamlı durumlara sahne olacak.
Buradan hareketle AK Parti’yi ele alırsak 2023 Genel Seçimlerinden zaferle çıkan AK Parti daha önce 2019 yerel seçimlerinde kaybettiği stratejik konumdaki Ankara, İstanbul, Eskişehir, İzmir gibi bir çok büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere kıl payı ya da açık arayla aldığı yerleri tekrar kazanmak için mücadele edecek.
Ve bunu da iktidar olmanın verdiği avantajla tüm güçlerini kullanarak sonuca götürmeye çalışacak. Hatırlanacağı üzere 2019 İstanbul seçimlerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun ikinci turda özellikle İstanbul’daki Kürd seçmenlerin desteğiyle belediyeyi açık ara oy farkıyla kazanması 2024 seçimlerinde AK Parti açısından en önemli stratejini oluşturacak. Bunun tekrar etmemesi için AK Parti seçim stratejisini de bunun üzerine inşa edecek.
Benim görüşümde odur ki AK Parti yukarıda daha önce kaybettiği büyükşehirleri tekrar geri almak için şuan kendisiyle aynı adımları atan Cumhur İttifakı Bileşeni partilerle bunu başarmanın çok zor olduğunu, farklı bir destek almanın da elzemliğini çok iyi biliyor. Bunun içinde şu an yanında duran partilerden ziyade, Yeşil Sol Parti’nin desteğini almaya çalışacak. Dolayısıyla ihtimaldir ki AK Parti, YSP ye şu teklifle -sokaktaki vatandaşın tabiriyle- “Sen bana batıda destek ver, bende doğuda senin kazanacağın yerlere dokunmayacağım” teklifini götürecek. Belki birileri buna şimdi ihtimal vermese, asla olmaz gibi baksa da, benim görüşüm siyasi partilerde duygusallığa yer olmadığı için bu görüşmeler alenen veya gizli bir şekilde mutlaka olacaktır.
Peki, YSP kendisine gelecek böyle bir teklifi kabul eder mi?
Seçimler sonrası YSP’nin başta seçimlerde kazanacağı belediyelere kayyum atanmayacağının garantisi üzerinde mutabakat sağlanırsa YSP’nin bunu rahatlıkla kabul edeceğine inanıyorum…
Evet, şimdi biz bu değerlendirmemiz üzerine Urfa’ya gelelim Urfa’daki yerel seçimler için AK Parti Genel Merkezi’nin olası bu durumda ya da böyle birliktelik olmaması durumunda ne yapacağını analiz etmeye, görüşlerimizi açıklamaya çalışalım.
AK Parti yukarıda dediğimiz gibi YSP’yle bir ittifak içerisine girse de, girmese de Urfa’da özelikle büyükşehir belediye başkan adayı noktasında AK Parti’nin oylarını aşağı çekme ihtimali olan bir aday yerine tüm kesimlerde karşılık bulan bir aday çıkarmak durumunda kalacaktır.
Bu açıdan bakıldığında mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül yaklaşık 4.5 yıllık başkanlığı süresince vasatın altında bir belediyeciliğiyle partisinin oylarını düşürdüğü gibi Şanlıurfa merkezinde dar bir alanın dışında karşılığı da olmadı.
Şimdi duyar gibiyim birileri 2023 Genel Seçimlerini işaret edecek AK Parti’nin aldığı oyları ortaya koyacak olsa da o başarı Beyazgül ’ün değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısıdır. Geçmişte bir yazımda ifade etmiştim başkan Beyazgül’ de bu değerlendirmem için şahsıma yönelik kendisine hakaret ettiğim kanısına vararak hakaret davası açmış, davayı da kaybetmişti. Yine aynı şeyi söylüyorum “Bu şehide Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisi ve karşılığı olmazsa Beyazgül bu şehirde değil belediye başkanlığını, mahalle muhtarlığını bile kazanamaz…”
Çünkü Sayın Beyazgül şunu görmeli artık; bu şehir hepimizin ortak yaşam alanı ve memleketi. Bu şekilde, billboard ve afişlerden oluşan bir belediyecilik anlayışıyla 12 bin 500 yıllık bu şehir bir yere varmaz. Varamaz. Umarım başkan bizimle tek tarflı düşmanlığını devam ettirmek yerine, pozitif odaklı bu uyarılarımızı dikkatte alır…
Beyazgül tekrar aday olacağını kamuoyunda, basının önünde dillendirse de ben aday gösterilmesi durumunda 2024 yerel seçimlerinde AK Parti’nin elini yukarıda ifade etmeye çalıştığım nedenlerden dolayı zayıflatacağı kanaatindeyim.
Peki, Beyazgül olmazsa kimler olmalı ya da olabilir isimlerine gelirsek; gerekçeleriyle birkaç isim sayabilirim.
Şuan Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu açıklayan ilk kişi olduğu için eski Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök için (her ne kadar sayın eski vekil Gök 30 yıllık eski bir dostum arkadaşım olsa da) ben ona adaylık verileceğine pek ihtimal vermiyorum. Her ne kadar vekilliği süresince, öncesinde Fakıbaba döneminde belediye başkan danışmanlığı yapmış olsa da Şanlıurfa’nın tamamında fazla bilinirliği ve ağırlıklı bir karşılığı olduğu söylenemez. Urfaya gelişlerinde bile dar bir çevrenin dışında kimseyle fazla görüştüğünü, Urfanın sorunları konusunda basında açıklamalarının olduğunu da pek söyleyemeyiz. Ancak; aday adaylığı süresinde bu durumu lehine çevirecek çalışmalarının olup olmayacağını zaman içerisinde göreceğiz.
Gelelim Kulislerde Dolaşan İsimlere:
Mahmut Kaçar
Eski Milletvekili Mahmut Kaçar ismi güçlü olarak geçenlerden biri Urfanın tüm ilçelerinde vekilliği döneminde karşılık bulmuş, aynı zamanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’yle de uzun yıllar çalışmış bir isim. Özhaseki’ye yakın olması onun da güçlü aday adayları arasında olmasına neden oluyor.
Uğur Büyükhatipoğlu
Uzun yıllar Şanlıurfa’da DSİ Bölge Müdürlüğü, (Büyükşehir öncesi) Özel İdare Genel Sekreterliği gibi önemli görevlerde bulunmuş, Özel İdare Genel Sekreterliği döneminde Şanlıurfa’da GAP SUKAY gibi, Siverek ve diğer birçok ilçede içme ve tarımsal sulama, köy yolları yapımı gibi birçok projeleri gerçekleştirmiş Urfanın tüm ilçelerinde tanınan bilinen eski bir bürokrat. Aynı zamanda eski Şanlıurfa Milletvekili ve Tarım Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’de dünürü olması da önemli bir etken.
Nihat Çiftçi
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye eski Başkanı Nihat Çiftçi, uzun yıllar Karaköprü İlçe Belediye Başkanlığı sonrasında Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç’in istifası sonrası Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirilen Çiftçi Şanlıurfa merkezde ve ilçelerinde hayata geçirdiği birçok projesiyle Şanlıurfa’nın tamamında karşılık bulan bir isim. Fakat kulislerde ismi geçmesine karşın, AK Parti tarafından aday gösterilmesinin uzak olduğu görüşüde hakim.
Mehmet Canpolat
Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat özellikle son 3 yıl içinde adından söz ettiren birçok projeye imza atarak ortaya koyduğu belediyecilik anlayışıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için halk arasında, ilçelerde karşılığı olan ve siyasi kulislerde en çok konuşulan her kesim tarafından kabul gören bir isim. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren gençlik kollarıyla başlayan siyasi geçmişiyle, AK Parti Genel Merkezi’nde karşılığı olan bir belediye başkanı. 2023 Genel Seçimleri öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanlıurfa’ya geldiğinde ziyaret ettiği, İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi açılışı sonrası çalışmalarını takdir ettiği tek ilçe belediye başkanı olması onu da güçlü adaylar arasına koyuyor.
Son olarak ise AK Parti Genel Başkan Danışmanı Şanlıurfa eski Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar’ın ismi geçiyor.
Bilindiği üzere Gülpınar ailesi son 50 yıllardır Türkiye siyasetinde aktif rol oynayan ve siyasi tarihleri boyunca her dönem mecliste yer almış bir aile. Ancak; 2023 genel seçimlerinde ilk kez Gülpınar ailesi meclisin dışında tutuldu. Bu durum kulislere ise bundan birkaç gün öncesine kadar şu şekilde yansıdı “Gülpınar milletvekili adayı gösterilmedi. Çükü AK Parti’nin 7 Ekim'de Ankara'da gerçekleştirilecek kongresi sonrasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı seçileceği yönündeki bilgilerdi. Fakat son birkaç gündür kulislerde ise Gülpınar’a Genel Başkan Yardımcılığı verilmezse Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterileceği şekilinde. Her ne kadar kulislerde bu varsayımlar konuşulsa da ben şahsen Gülpınar’ın büyükşehir belediye başkan adaylığına sıcak bakacağını düşünmüyorum. Zira Gülpınar sadece Şanlıurfa’da değil, Adıyaman, Diyarbakır, Mardin, Maraş gibi illerde de ağırlığı ve karşılığı olan sevilen bir ailenin mensubu olmanın yanı sıra Avrupa Parlementosu tarafından da bilinen donanımlı bir politikacı. Benim kanaatim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sevdiği ve güvendiği siyasetçiler arasında yer alan Gülpınar’a Genel Başkan Yardımcılığı verilmesi daha uygun olacaktır. Kongre sonrası Gülpınar’a görev verilmezse partisinden ayrılması durumunun ortaya çıkması durumu da yaşanmaz değil.
Ancak; ola ki Sayın Gülpınar AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak göreve getirilirse Belediye Başkan Adaylığı konusunda bu işe müdahil olmaya çalışan bazı Urfa vekilleriyle, mevcut belediye başkanları ve aday adaylarının tüm hesaplarını baştan yapmaya yol açacağını ajandalarındaki tüm notlarının alt üst olacağının da altını çizmekte fayda var.
Evet, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için AK Parti cephesinde kulislerde dolaşan ve bize ulaşan isimler ve yorumladıklarımız şimdilik bunlar.
Şimdilik burada bir nokta koyarak bu günkü yazımızı bitirelim. Bir sonra ki yazımız da ise tüm ilçelerimizi mevcut belediye başkanlarını, aday adayı olma ihtimali olan kulislerdeki isimleri AK Parti’nin 2024 yerel seçimlerine yönelik YSP ile yukarıda ifade ettiğimiz bir oluşuma gitmesi veya böle bir oluşum olmaması durumunda Şanlıurfa’nın tüm ilçelerinde ortaya çıkacak olası değişimleri ele almaya çalışalım…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle kalın sağlıcakla
Yorumlar
Kalan Karakter: