Yazıma başlamadan ifade edeyim ki bu yazı alışa gelmiş yazılarımdan uzun olacak. Sıkılmadan okumanızı tavsiye ederim. Zira; gerçek okuyucular sıkılmadan uzun yazıları da okuyanlardır…
Onu, 2011 Genel Seçimlerinde AK Parti’nin Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı yapan abim gibi saydığım Osman Güzelgöz’ün yanında tanımış, dost olmuş sonraki süreçte ara ara uzun soluklu sohbet etme fırsatım olmuştu. 2011 yılındaki tanışıklık zaman içinde sonradan bir abi kardeş yakınlığına dönüştü...
Gençti, eğitimliydi, ufku, vizyonu geniş, ileriyi çok iyi görebilen yöreye has örf anane ve kadir kıymeti, tüm samimiyeti ile bilen biriydi.
2011 Genel seçimleri sırasında mensubu olduğu partinin kendisine verdiği SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) ’deki görevini en iyi şekilde yerine getirmek için var gücü ile çalışıyordu.
O dönemde bir sohbetimizde aynen şunu söylemişti: “Ahin abi, insan hangi sorumluluğu, işi alırsa alsın CANLA BAŞLA yapmalı. CANLA BAŞLA yapmalı ki başarı gelsin. Yapılan çalışma da kalıcı olsun. Bütün gayretim bu” demişti.
AK Parti Gençlik Kolları ile başlayan siyaset arenasındaki CANLA BAŞLA mücadele hizmet macerası, İlçe Başkanlığı ile devam etti ve en sonunda “HALİLİYE İÇİN, CANLA BAŞLA” sloganı ve hizmet anlayışı ile Haliliye Belediye Başkanlığı’nı üstlendi.
Bu yazıyı okuyanların eminim birçoğu, belki siz bile, "Ahin Güneş hep eleştirel yazılar yazan biridir, sanki birini övüyor mu?" diye içinden sorabilir.
Evet, bu defa hak ettiği için bir belediye başkanını Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ı övüyorum.
Çünkü aşağıda sayacağım nedenleri sıraladığımda azıcık yüreğinde vicdanı ve doğruların yanında olan herkes yaptığı son dönemdeki hizmetlerinden ötürü bana hak verecektir.
52 yaşındayım üç üniversite bitirdim ve 35 yıldır bu şehirde gazetecilik yapmaya çalışıyorum. Meslek hayatımda 3'ü Büyükşehir olmak üzere, 7 tane Şanlıurfa Belediye Başkanı ve toplamda yüzlerce ilçe belediye başkanı, yine yüzlerce milletvekili ile diyaloglarım oldu.
Meslek hayatım boyunca da (Ahmet Bahçivan ve Nihat Çiftçi dışında) hali hazırda Mehmet Canpolat hariç şimdiki hiçbir belediye başkanı arada telefonla dahi olsa arayıp, şehrin durumunu, kendilerini eleştirmemi varsa önerilerimiz diye sormadı. Çükü; eleştiriye tahammülleri yoktu.
Hatta mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, kendisini daha iyi hizmetlerin hayata geçirilmesi gerektiği konusunda ppzitif yönlü eleştirel yazılarımızdan dolayı bize dava bile açtılar. O davalar devam ettiğinden burada yazıp, konunun dışına çıkmak istemiyorum. Hiç endişeniz olmasın, o davaları da elbette yazacağız.
Biz şimdi asıl konumuza yazımızın başlığında ifade ettiğimiz “Canla Başla” mevzusuna dönelim, Başkan Mehmet Canpolat’tan bahsedelim…
CANPOLAT ŞUANA KADARKİ BAŞKANLIĞI SÜRECİNDE NEDEN ÖVGÜYÜ HAK EDİYOR
- İlk başta her şeyden önemlisi eleştiriye açık. Her hafta şehirde önemli ve karşılığı olduğunu gördüğü, tarafsız olduğuna inandığı basın mensuplarını telefonla arayıp, ya da makamına davet ederek, yaptıkları hizmetleri hakkında onların görüşünü istiyor. Objektif şekilde kendisini, belediye olarak çalışmalarını eleştirmelerini görmediği durumlar varsa kendisine söylemelerini istiyor.
- Sosyal medyasında hiçbir takipçisini engellemiyor, eleştiri ve taleplere gerektiğinde cevapları anında verip çözüm odaklı yaklaşıyor. Kimseye kendisini eleştirdikleri için dava açmıyor.
- Seçimi kazandığının hemen sonrasında yıllardır dillendirilen ama bir çivi dahi çakılamayan YEŞİLDİREK KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ için ilk kazmayı vuruyor, çalışmayı başlatıyor.
- Urfa sevdalısı olduğunu söyleyen KENT KONSEYİ’nin başındaki 70 yaşını devirmiş adam gibi siyasi yalakalık adına tarihi TOPÇU MEYDANI’nın ismini Urfa ile alakası olmayan kim olduğu Urfalıları ilgilendirmeyen RABİA’ın adını parklara vermiyor, Bu şehrin öz evlatları ve halkın sevdiği figürler olan AZİZ (KUTLUAY) HOCA ve İBRAHİM TORU’nun ismini vefatları sonrası hemen belediye encümenlerinin toplantısı ile aldıkları kararla parklarda yaşatıyor.. Urfanın bir çok değerinin ismini Belediyeye ait kültür salonları ve kütphanelerine vererek yaşatıyor.
- Haliliye İlçe sınırları içinde yer alan ana vulvar, cadde ve işlek sokakları, Corona Virüs Salgını çıktığı andan itibaren deterjanlı su, dezenfektan araçları ile her gün yıkatıyor, virüs nedeni ile evlerinde izole ve tedavi olan vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için 7/24 çalışma başlatıyor. Haliliye ’de milyonlarca maske, yüzbinlce hijyen setini esnaflar ve vatandaşlara dağıtıyor.
- Corona sürecinde eğitimleri aksayan öğrenciler için eğitimleri kesilmesin diye belediye bünyesindeki imkanlarla destek sunmaya çalışıyor. Fakir ve imkanı olmayan öğrenciler için ücretsiz üniversiteye hazırlık kursları düzenleyip onlarca öğrencinin üniversiteyi kazanmasını sağlıyor.
- Mütevazı alçak gönüllü davranıyor, öyle birileri gibi burnundan kıl aldırmıyor, halka tepeden bakmıyor, konuştuğu, karşılaştığı, ziyaret ettiği tüm mahallelerde, vatandaşlarla, esnafla sohbet ediyor, çat kapı fakir ailelerin evine misafir oluyor onları dinliyor, ihtiyaçlarını karşılıyor, onları asla rencide etmiyor. Deşifre etmiyor. Kendisi cepten arayanların telefonlarına kendisi cevap veriyor. Kısacası gönüllere dokunup orada yer ediniyor.
- Kırsal mahalle ve köylerde gençliğin kötü alışkanlıklardan uzak kalması içlerindeki enerjilerini atmaları için Halı Saha yaptırıyor, yaptırmaya devam ediyor. Spor malzemleri sağlıyor.
- Göbeklitepe kadar önem arz eden bir çalışma ile Urfa’da neredeyse elli yıldır çözülemeyen, Süleymaniye, Devteyşti, Yavuz Selim, Ahmet Yesevi mahallelerinde yaşayan vatandaşların arsa spekülatörlerinin kurbanı olmaması için, büyük bir gizlilik ve sırla orda yeni imar düzenlemesi yaparak oradaki dar gelirli vatandaşların daha sağlıklı konut sahibi olması, sahip oldukları evlerin değer kazanmasını sağlamak, o mahalleleri daha modern hale getirmek için vizyonel devasa imar düzenleme projesine imza atıyor. Hayata geçiriyor.
- Yine Süleymaniye mahallesinde bulunan mülkiyeti belediyeye ait kültür merkezinin büyük bir kısmını Sağlık Bakanlığı’na devrederek orda vatandaşların hasta hane çilesinin önüne geçilmesini sağlıyor. Binanın geriye kalan yerleşkesindeki alanda yüzme havuzu spor ve kültür alanlarını hayata geçiriyor.
- Haliliye İlçe sınırları içerisindeki köylerin köy içi yollarını kilit parke ve asfalt döşenmesi için çalışma başlatıyor. Hatırı sayılır oranda da bu hizmetleri gerçekleştiriyor.
- Göbeklitepe gibi Dünyanın göz bebeği konumundaki tarihi kalıntıların turizm dünyasında gerekli önemi ve şehrin ekonomisine katkı sağlaması açısından kolları sıvıyor çalışma başlatıyor.
- Büyükşehir belediyesine ait atıl durumdaki asfalt şantiyesi ekipmanlarını büyükşehirden devir alıp, tamir ve tadilatını yaptıktan sonra Haliliye’nin asfalt ihtiyacını da ihale yapmadan, birilerine peşkeş çekmeden kendi imkânlarıyla sağlamasına imza atıyor.
- Başkan yardımcılarından Halil Kaya’ya verdiği direktifle Urfa’nın tarihi el sanatlarının turizme kazandırılması için çalışma başlatıyor. Çocuklara yönelik belediye tarafından yaptırılan Göbeklitepe ve yapboz oyunlarının binlerce çocuğa ulaştırılmasını, Göbeklitepe ve Urfa’nın tanınmasına yönelik çocuklarda bilinç oluşmasını sağlıyor ( Bu arada yeri gelmişken belirtelim Başkan yardımcısı Halil Kaya’da başarılı ve takdirlik bir kişi onu da imza attığı başarılı çalışmalarını başka bir yazımda kaleme alacağım)
Evet: özetle durum böyle. Unuttuğumuz gözden kaçırdığımız illaki birçok eleştirisi yapılacak yönleri de var başkanın. Ancak; şuana kadar ki çalışması ile Haliliye Belediye Başkanı Sayın Mehmet Canpolat başarılı bir performans gösteriyor.
En azından Pandemi sürecinde sosyal mesafeyi korumak gerekirken, arabalı sinema, fıstık üzüm toplama şovları yapmıyor. Gerçekten ve reel anlamda kalıcı projeleri hayata geçiyor, yeni projelerini de geçirmek için çaba sarf ediyor.
Umarım bu yazdıklarımız Canpolat’ın rehavete kapılmasına, yaptığı ve yapacağı hizmetlerde savsaklamasına yol açmaz, daha fazla kamçılar. Belediyecilik hizmet çizgisini ve performansını pozitif anlamda yükseltir. CANLA BAŞLA başladığı bu hizmet maratonunu dediği gibi CANLA BAŞLA ve yüzünün akı ile tamamlar.
Son olarak; Sayın başkan iyi bilmeli (biliyor) ki, biz buradan kendisine iyi şirin güzel görünmek için bu satırları kaleme almadık.
Yeri geldi mi yaptığı güzel hizmetlerini dillendirmesini bilen bir basın mensubu, ŞEHR-İ EMİN’in (İlçenin hizmetkârı konumundaki güvenilir insanın) yanlışlarını gördüğünde en ağır şekilde eleştirmesini de bilir…
Hayatı doğruları ve Urfa’yı seven herkese saygılarla
Yorumlar
Kalan Karakter: