Amerikalı baba oğluna dedi ki:
"Liseden üstün başarı ile mezun oldun Mike, işte yıllar önce senin için alıp garajda sakladığım arabanın anahtarları burada...

Ama sana vermeden önce onu şehir merkezindeki kullanılmış araç parkına götür ve onlara satmak istediğini söyle ve sana ne kadar teklif edeceklerini öğren."

Mike kullanılmış araba parkına gitti, babasına geri döndü ve dedi ki: " Bana 1000 dolar teklif ettiler çünkü araç çok yorgun görünüyormuş."

Baba dedi ki: " Şimdi onu rehin dükkanına götür."

Mike rehin dükkanına gitti, babasına geri döndü ve dedi ki: " Rehin dükkanı 100 dolar teklif etti çünkü çok eski bir araba olduğunu söylediler."

Baba bu kez oğlundan şehir merkezindeki araba kulübüne gidip onlara arabayı göstermesini istedi.

Mike arabayı kulübe götürdü, geri döndü ve babasına dedi ki:

"Baba buna çok şaşıracaksın, kulüpteki bazı insanlar araba için 100.000 dolar teklif etti, çünkü bu bir Nissan Skyline R34 müş, dünyada sadece 27 tane kalmış ve kolleksiyonerler bu araca çok değer veriyormuş"

Baba oğluna dönüp dedi ki: " Doğru yerin seni doğru şekilde değerlendireceğini görmeni istedim."..

Takdir edilmiyorsan sakın üzülme, bu sadece yanlış yerde ve yanlış insanların arasında olduğun anlamına gelir.

Değerini bilen, seni anlayan ve fikirlerine önem veren kişiler varsa doğru yerdesin demektir. Asla kimsenin değerini anlayamadığı bir yerde gereğinden fazla zaman geçirme...

.../...
Evet yukarıda sosyal medyada bir dostumun sayfasındaki paylaşımından alıntıladığım öykü böyle bitiyor.

Bu şehirde de bazı seçilmişlerle onların yağcı, yalaka, şakşakçıları tıpkı öyküdeki Araba Parkı ile Rehineciler gibi bize biçtikleri önem ve değer onlarla aynı olabilir.

Ama bu şehri çıkarsız, yalansız, iftirasız ve ihtirassız seven sessiz büsbüyük bir çoğunluğun tıpkı öyküdeki antika araba kulübü üyelerinin bakış açısı ile ben ve benim gibi basın camiasında mücadele verenlere baktığını, hissediyor, gayet iyi biliyorum.
​​
Ve o beyefendilerle onların yağcı yalaka sülükleri son günlerde ortaya koydukları aslı astarı olmayan fırtınaları ile istedikleri gibi davransınlar.

Atalarımızın söylediği gibi "En şiddetli fırtına kayadan sadece  tozunu alır.."

Ve bu düsturla 35 yıldır sürdürdüğümüz mesleğimizi bundan sonrada kesintisiz olarak Allah'ın izni ile sürdüreceğiz.

Sonuç olarak Urfa'daki karşılığımız ne mi?
Bunu kendinize sorulmuş sayın.
Sizde ki yüreğinizdeki karşılığımız neyse size göre biz oyuz...

​​​​​Hayatı doğruları ve Urfa'yı yürekten seven herkese saygılarla