Siyaset kimlere kalmış…
Yayınlanma :
24.08.2021 07:05
Güncelleme
: 24.08.2021 07:05
Siyasette çıta düşer de bu kadar mı düşer?
Neymiş efendim çok oy potansiyeli varmış.
“Siyasetçiyim” diyen bir özgeçmiş bile yazmayı bilmiyorsa lütfen siyaset yapmasın.
İki kelimeyi bir araya getiremeyen cahiller, bir topluluğun önünde konuşma cesareti olmayanlar, siyaset terimlerinin bile anlamını bilmeyenler gelmişler siyaset yapmaya kalkıyorlar.
Hatta siyasetin odak noktası olan iletişim becerisinden de bey haberler.
Yahu önce iki kelimeyi bir araya getirmeyi öğrenin, öğrenemiyorsanız da bir bilene sorun, kendinizi madara etmeyin.
Şimdi e-postama gelen bir siyasetçi özgeçmişini sizinle paylaşsam afişe etmiş olurum. Meslek hayatım boyunca bunu hiç yapmadım.
Ben bir elbise biçip diktim, üzerine uyan giysin.
Amacım birilerini rencide etmek, afişe etmek değil.
Ben bu basın bültenleri okudukça çok kızdığım için siz değerli okurlarımla paylaşma ihtiyacı duydum.
Siyaset böyle de basın değil mi?
“Basın mensubuyum” diye geçinenler de maillerine düşen bu hilkat garibesi basın bültenlerini haber sitelerine virgülüne dokunmadan koyuveriyorlar.
Koymak zorundalar çünkü haberdeki hataları, anlam farklılıklarını, cümle düşüklüğü ve imla hatalarını düzeltme gibi bir yetenekleri yok.
Kes kopyala yapıştır gazeteciliği zaten mesleği yerlerde süründürüyor.
Herkes gazeteci olmuş.
İşi olmayan “bari gazetecilik yapayım” der oldu.
Adama “5N1K nedir” diye sorsanız yüzünüze aptal aptal bakarlar.
Haber yazmanın temel ögelerini içeren bu kuraldan haberleri bile yoktur.
Onların yok da bu mesleğin mekteplisi olanlarda var mı?
Eğitim sistemi öyle köyü ki okulundan mezun olanlar da kendilerini geliştirmezler ise boş diploma sahibi oluyorlar. Bir üniversitenin İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü öğrencilerine sahadaki gazeteciliği anlatmam için konferansa davet etmişlerdi. Salon hınca hınç dokuydu. Öğrencilere 5N1K nedir? Diye sorduğumda parmak kaldıran olmadı. Çok üzülmüştüm.
İyi gazeteci olmak için diploma ön koşul değil ama gerekli. Önemli olan öğrencinin kendini ne kadar geliştirebildiğidir.
Ben Hürriyet gazetesinde mesleğe başladığımda benim hocam ilkokul mezunuydu. Ünlü bir gazetecidir. Bende de çok emeği var.
Üniversitedeki bir saatlik konferansın bileğiyle aç olan öğrencilerin sorularıyla üç saat sürdü.
Bugün bir bakkal dükkânı açmaya kalksanız sizden kırk tane evrak isterler.
Maliye kaydı isterler, meslek odası üyeliği kaydı isterler.
Şahıs şirketi değilseniz Ticaret Odası sicil kaydı isterler, isterler de isterler.
Ama eğer bir gazete çıkaracaksanız ya da internet haber portalı açacaksanız bunların hiçbirine gerek yok.
Bir gece de onlarca haber sitesinin sahibi olmanız mümkün.
Ondan sonra “Yazarım haaaa” de götür para.
Bu mu gazetecilik?
Sürekli sarı basın kartı taşıyan bir gazeteci olarak artık mesleğimi sorduklarında ben utana sıkıla söyler oldum.
Herkes bildiği işi yapsın kardeşim.
Hiç kimsenin hiçbir mesleği ya da hiçbir siyasetçinin siyaset kurumunu bu kadar yerlerde süründürmeye, çıtayı düşürmeye hakkı yok.
Saygılarımla
Dilek Akın
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: