Belki de adayların seçim stratejilerini projeler değil de birbirlerine hakaret üzerine konumlandırdığı tarihin en kirli yerel seçim süreci nihayet bitti!
İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin başta olmak üzere batı ve Akdeniz de nerede ise bütün BŞ'leri kaybeden Ak Partinin Şanlıurfa ve Doğu ile Güneydoğu da net bir başarı elde etmesi dikkat çekti.
Tabi özellikle Şırnak da Cumhur ittifakının galip gelmesinden tutun da; Halfeti ve Viranşehir seçimlerinin gerçek hikayelerinin ne olduğunu biliyoruz ama bu Ak Partinin bu seçimde Kürt Halkının oyları ile ayakta durduğu gerçeğini değiştirmez.
Bakın çok önemli bir şey söylüyorum. Ak Parti başta Şanlıurfa olmak üzere iki bölge ve ülke geneline yayılmış 30 Milyon Kürt nüfusunun büyük desteği ile baş aşağı yere çalışmaktan kurtulmuştur.
Hangi Kürt Oyları?
Hani Süleyman Soylu'nun boyun damarları çatlaya çatlaya yok saydığı, tehdit vari söylemlerle baskı altına aldığı, dışladığı, ötekileştrdiği Kürtlerin oyları yani.
Yani başta Suruç, Ceylanpınar olmak üzere sözde KCK ve Fetö terör örgütü üyelikleri ile zorla yaftalanarak işinden, aşından edilen masum, mazlum Kürt Halkının oyları ile...
Ülkeye kardeşlik bayramı yaşatan çözüm sürecinden MHP ile yapılan ittifak sonrasında adeta varlıklarına dahi tahammül edilemeyen Kürt halkının oyları ile.
İşte Ak Parti kurmaylarının bu tabloyu iyi okuması ve MHP'nin aslında Ak Partiyi giderek erittiği gerçeğini görmesinin resmi oldu bu seçimler.
URFA BŞ NASIL KAZANILDI?
Biz gelelim memleketim Urfa da Ak Partinin net zafer kazandığı sürece.
BŞ Belediye başkanlığı aday adaylığı sürecinden başlayan ve başta Fakıbaba olmak üzere mevcut milletvekillerinin çoğunun istemediği Z.Abidin Beyazgül'ün adaylığı büyük tartışmalara neden oldu.
BŞ adayının açıklanmasına sayılı saatler kala Özhaseki'ye giderek "Beyazgül seçilirse istifa ederim!" dediği iddia edilen Fakıbaba'dan tutun da; Fakıbaba'nın listeye aldığı malum milletvekilleri Beyazgül'ün seçilmesi ile beraber anti propaganda çalışmalarına o andan itibaren çalışmaya başladılar!
Vali Abdullah Erin, BŞ Bld. Başkanı Nihat Çiftçi ve Zeynel Abidin Beyazgül ile arası açık olan Fakıbaba genel seçimde ki liste skandalının getirdiği başarısızlığı Beyazgül'ün kaybetmesi rövanşı ile alacağı hesabı içinde müthiş bir çalışma yürüttü...
1- Abdullah Erin Beyazgül'ün aleyhine çalışıyor dedikoduları her iki tarafa iletilmek sureti ile ikisi arasında suni bir gerginlik ve güvensizlik ortamı yaratılmaya çalışıldı.
Doğrusu Beyazgül tarafı bu oyuna gelir gibi olmadı değil!
2- Nihat Çiftçi parti aleyhine çalışıyor algısı yaratıldı!
Maalesef Beyazgül tarafı bu algıyı ciddiye aldı!
3- Algı operasyonun en büyüğü özellikle bakanlığı döneminde Fakıbaba sayesinde kurum ve kuruluşlardan büyük paralar kazanan bazı yerel basın üzerinden yapıldı...
Bu anti propagandanın kurgusu Zeynel Abidin Beyazgül'ün yetersizliği, Sabahattin Cevheri'nin esmer alınlı yoksul ama mağrur Urfa delikanlısı ile Urfa halkına empoze edilmesi üzerine kuruldu.
Dikkat ederseniz bu süreçte Ak Parti SKM'den para alıp Cevheri reklamı yapanlar kabak gibi ortadadır...
Sadece haberleri ile değil; özellikle esnafa "Cevheri açık ara önde!" söylemini empoze edenler bu basın mensuplarıydı...
4- Yine kurnaz planlar içinde kırsal kesimde büyük etkinliği olan Jandarma Alay Komutanı Sabri Kirişçi ile Zeynel Abidin Beyazgül'ün arasına nifak sokma operasyonu yapıldı!
Görünürde Beyazgül'ü alenen destekleyen tek isim Urfa da kendi ilçesini dahi kazanamayan Suruç Milletvekili İ.Halil Yıldız ki; Yıldız'ın desteği zaten malum Suruç olayları nedeni ile ağır tepkili olan Urfa halkının tepkisini çekiyordu...
Yani Yıldız'ın desteği yarar değil zarar veriyordu. Allah'ı var bunu fark eden Yıldız köşesine çekilerek polemiklere girmedi.
Sessiz sedasız kendi ilçesinde çalışarak BEYAZGÜL'E zarar vermemeyi seçti.
Senaryo yazılmıştı ve Beyazgül'ün kaybedilmesi üzerine kurgulanmış senaryo son şeklini ilçe adaylarının belirlenmesi artı encümen listeleri ile son zehirli şeklini aldı!
1- İl Başkanı Bahattin Yıldız ve Beyazgül'ün encümen ve ilçe adaylarını kendi adamlarından seçtiği hatta encümenliklerin ve adaylıkların büyük paralar ile el değiştirdiği algısı şehre yaydırıldı.
2- Nerden peydahlandığı belli olmayan montajlı ses kayıtları ile şehrin en önemli ve etkin ismi ile il başkanı ve BEYAZGÜL'E ait olduğu iddia edilen 18 ses kaydı resmen pazarlandı!
Velhasıl kurt kapanı kurulmuş; Beyazgül'ün kaybetmesi üzerine bütün plan hazırlanmıştı!
Dikkat edin Akçakale de Halil Özcan, Halfeti ve Birecik de Selim Bağlı'nın olağan üstü çalışmaları dışında çevresine 100 kişi bile toplayamayan milletvekilleri sürece olumlu katkı yapmadılar.
Yetmedi birileri dışarıdan mafya babalarını Urfa'ya getirterek BEYAZGÜL'E karşı halkta ağır bir tepkiye yol açtı.
BEYAZGÜL GÖRMEZSE!
Cılız seçim büro açılışları, Cevheri'nin zafer naraları arasında ciddi bir kaybedişe doğru yelken açan BŞ Ak Parti gemisi rotasından çıkmış; küskünler devreye konularak Ak Partinin artık Urfa da kaybedeceği algısı oturtulmuştu!
Her fırsatta bakanlık hayali kuran Nurettin Nebati şehre geliyor fakat zırnık katkıda bulunamıyordu.
Nebati'nin Viranşehir'de sipariş ettiği 10 bin kişilik miting 500 kişi bile bulunamayınca iptal ediliyor; halkta karşılığı olmayan Nebati yalancı bir destek rüzgarı algısı ile şehirde dolaşıyordu.
Bütün bu gerçekleri ve kumpasları tiwitleri ve köşe yazıları ile Urfa halkına anlatan Urfa'da 34 yıldır ilkeli, sadece Allah'tan başka kimseden korkusu olmayan dürüst gazeteci olarak tek isim Ahin Güneş olurken; delilik yine bana düşüyor; köşe yazılarımda gerçekleri bir bir yazıyordum.
İşte böyle bir süreçte gittiği her yerde on binlerce insanın sevgisi ile karşılanan M. Kasım Gülpınar rüzgarı esiyor; meydanlar dolup taşıyor ve "Gülpınar, Gülpınar" diye inliyordu.
Gülpınar ise kendisine yönelen bu büyük tevecüh ile sevgiye binaen "Aman BŞ çok önemli; BŞ'i kaybetmiş bir Urfa 13 ilçeyi alsa dahi bu bir şey ifade etmez!" gerçeğini kalabalıklara anlatıyor; çoğu küskün şehrin en önemli STK başkanları ile görüşüyor; adeta yeni bir sinerji rüzgarı yakalıyordu.
Önceleri M.Kasım Gülpınar'ın linç edilmesine sebep olan "Emaneti Ehline Verin" söylemi ülke genelinde Ak Partinin en büyük sloganı olurken; Beyazgül'ün sandıktan çıkarılarak kendisine teslim edilen emanet videosu büyük beğeni topluyordu
Yine Alay Komutanı Kirişçi canını dişine takmış kırsal da meydana gelen en ufak tepkileri hoşgörü ile çözüyor; Vali Erin uyumak nedir bilmeden en önemli noktalara zamanlama harikası dokunuşlarla müdahale ediyordu.
Gençlik ateşi ile il Başkanı Bahattin Yıldız çabalıyor; kötüye giden durum son 10 günde iyiye doğru yelken açıyordu.
Beyazgül'ün "En büyük projemiz 2 milyon Urfalı'nın kardeşliği olacak" sloganı sürece büyük katkı yaparken işler rayına giriyordu.
İşte bu noktada:
1- Bütün bu kirli oyunlara rağmen Beyazgül'ün bu seçimde en büyük desteği M.Kasım Gülpınar, Vali Erin, Alay komutanı Kirişçi, İl Başkanı Bahattin Yıldız ile harika hamleleri, müthiş sosyal medya yönetimi, barışçıl duruşu ile öz kardeşi Uğur Beyazgül sayesinde kazandığını asla unutmamalıdır.
2- Beyazgül artık bazı gerçekleri görmeli ve Gülpınar, Erin, Kirişçi, Yıldız ile Uğur BEYAZGÜL'E samimi, kalbi teşekkür etmeli; bundan sonra kimlerle omuz omuza yürümesi gerektiğini gösteren bu süreçten ders almalıdır.
3- Batıda dibe vuran Ak Partiyi adeta ayakta tutan şehirlerden birisi olan Şanlıurfa'nın Gülpınar liderliğinde kabineye dönmesi için çalışmalı bunu da alenen Urfa halkına anlatarak bu yönde bir sinerji yaratmalıdır.
4- Beni Cumhurbaşkanı seçti; hiç bir milletvekili değil; söyleminden uzak durmalı; bu seçimde gelen zaferin en büyük pay sahibinin Gülpınar olduğu gerçeğini bilmeli ve vefa borcunu ödemelidir.
6- Artık Ak Partiye sırtını dayamış asalak bazı yerel basın mensuplarını kendinden ve belediyeden uzak tutmalıdır.
7- Söz verdiği 2 milyonun kardeşliği söylemini pratiğe dökmeli; bütün şehri kucaklamalıdır.
8- Seçimler nedeni ile geciken Göbeklitepe yılının PR (Reklam) etkinlikleri derhal başlamalı; projeler derhal hayata geçirilmelidir.
9- Beyazgül kendisine yönelik sadece beyaz Urfalı'ların adayıdır algısını kıracaktır ve buda ona çok yakışacaktır.
10- Kendisinden önceki Ak Parti BŞ belediye başkanı Nihat Çiftçi'nin ayağını kaydıran ve şehirde büyük tepki toplayan başta M.Emin Özçınar olmak üzere birkaç ismi derhal belediyeden tasfiye etmeli; profesyonel bir ekip ile belediyeyi bütünü ile halkın yüreklerine dokunacak kadrolar ile donatmalıdır.
CEYLANPINAR!
Gelelim şimdilerde bir avuç insanın zafer nidaları attığı Ceylanpınar zaferine...
Başarısızlığı ötelemek ama başarıya sahip çıkmak ne kadar kolay bir kez daha gördük!
Bakınız doğrudur; Abdülkerim Gök 65 gün boyunca Ceylanpınar'ı mesken edinmiş ve bir mücadele vermiştir.
Hiç kimse sayın Gök'ün emeklerini inkar edemez.
Seçim kaybedilirse "Gök kaybetti!" denilerek en büyük ve en ağır eleştiriler Gök'e yönelecekti bu da doğru.
Ayrıca sayın Gök'ün ne denli tehditler aldığını ve bunlara göğüs gerdiğini de biliyorum ama!
Bir işin aması var ki çok önemli.
Sayın Gök'ün bugün "Şehri bir zulümden kurtardık" diye mutlulukla değindiği zulmün bir önceki seçimde yine kendisinin hararetle savunduğu ve seçtirdiği adayın olduğunu unuttuk mu?
Bakınız; kim ne derse desin; Ak Partinin demiyorum ama Ceylanpınar halkının bu zaferinin ateşini babasını bu davada kaybeden ve ismi bende saklı kızımız yakmıştır!
Birileri Menderes Atilla'nın ismini dahi anmaya korkarken sanatı, kalemi ile Atilla'ya kafa tutan ve eleştiren Ekrem Arpak açmıştır.
Bunun en canlı şahidi de Ceylanpınar halkı ile seçimden aylar öncesine kadar gece yarılarına kadar dertleştiğimiz yeni başkan sayın Aksak'tır.
Yine son iki ayda kendilerine verdiğim destek (Helal-i Hoş olsun ) oradadır.
Ayrıca sonrasında küstürülerek saf değiştiren Baran Kejanlı'nın sosyal medya etkinliğini inkar etmek vefasızlık olacaktır.
Diyeceğim şudur; Ceylanpınar zaferini sadece Gök'e mal etmek bu zaferin ışığını yıllar önce yakanlar başta olmak üzere; gecesini gündüzüne katan parti emekçilerine; son iki gününü Ceylanpınar'a ayıran Vali Erin ve alay komutanına ayıptır!
Hele de adeta zaferin fener alayını yakan M.Kasım Gülpınar çıkarmasını unutmak ayıpların daniskası olur.
Şahsen Abdullah Aksa başkanın herkesi kucaklayarak vefa duygusundan ödün vermeden başarılı olacağına inanıyorum.
Not: Kürt halkının Ceylanpınar özelinde ilk kez "Atilla gitsin de kim kazanırsa kazansın" tercihini de unutmayalım.
VİRANŞEHİR!
Viranşehir Ak Parti zaferi başlı başına ders olarak okutulması gereken ve nerede ise bütünüyle Vali Erin, Alay Komutanı M.Kasım Gülpınar ile Uğur Beyazgül'ün başarısıdır!
Çünkü Viranşehir kendi milletvekilinin yarattığı krizlere, Viranşehir halkının kendi vekiline karşı duruşuna rağmen kazanılmıştır.
Sayın Özşavlı'nın "Herşeyi ben bilirim; ben mükemmelim" eylem ve söylemleri ile kendisini şehrin bütün dinamikleri üzerinde gören tutumu şehir de hala büyük bir tepki ile karşılanmakta ve sayın vekil bu tutumu ile tarihin en nefret edilen vekili olma yolunda hızla ilerlemektedir!
Oysa iyi bir akademisyen olduğundan şüphe duymadığım sayın Özşavlı'nın "Bu devirde kimse şah değil, padişah değil" gerçeğini iyi bilmesi ve seçimler ülkesi Türkiye de her zaman arkasında bir Fakıbaba bulamayacağını iyi bilmesi gerekirdi.
Ayrıca sayın vekilin Viranşehir salt bir Arap şehridir tavrına en büyük tepkinin Arap kardeşlerimden gelmiş olması da takdire şayandır.
Sayın Özşavlı; Viranşehir sizin akrabalarınızın her koltuğa oturacağı oyuncak değildir.
Ve Ak Parti o ilçeyi ilk kez kazanmışsa yatın kalkın Kasım Gülpınar'a, Vali Erin'e, Alay Komutanı ile Uğur Beyazgül'ün insan üstü emellerine dua edin.
Artık halkın içine girin lütfen.
Zira benim bile ağır eleştiri getirdiğim Mehmet Akyürek'in 6 kattirlyon hizmet getirdiği Viranşehir'e henüz zırnık hizmet getirmeden "Kral benim" havalarına girmek bir sonraki seçimde size bye bye dedirtmenin fitilini ateşlemiştir.
Ben sizin düşmanınız değilim sayın vekil; ben aslında hatalarınızı size kıvırmadan anlatan adamım, bunu da bilin.
SİVEREK!
Başta Beyaz Urfalı'ların Siverek ve Gülpınar düşmanlığı ile her türlü algı operasyonları yaptığı şehir yani...
Sahi, "Resul Yılmaz dünyanın en iyi Müslümanıdır!" diyen Azmi efendi İstanbul da kaybetmiş! ;) İlahi adalet işte.
Evet, her türlü kirli algı operasyonu ile sırtından kendi partililerince dağ gibi büyüyen M.Kasım Gülpınar'ın bir kez daha büyük bir zafer kazandığı Siverek.
Gerçi Gülpınar sadece Siverek de değil; Hilvan, Viranşehir, Bozova, Eyyübiye, Ceylanpınar seçimlerine de damgasını vurmuştur.
Şimdi Urfa halkı başta olmak üzere Beyazgül'ün, Aksak'ın, Bayık'ın, Ekinci, Kuş ve bütün dinamikleri ile bütün Urfa'nın yıllardır bakanlık yolunda önüne engel konulan Gülpınar'ın arkasında durma ve kabineye onun liderliğinde dönme vaktidir.
Tertemiz geçmişi ile Zeynel Abidin Beyazgül'ün BŞ belediye başkanı; Abdullah Erin'in Vali, Kirişçi'nin Alay komutanı, Gülpınar'ın bakan olduğu bir Urfa hayal edin sadece...
Yorumlar
Kalan Karakter: