"Bu tencere her iktidarı sallar!" 

Süleyman DEMİREL
Merhum Cumhurbaşkanı

Evet, tenceresinde aşı pişmeyen bir halkın iradesi karşısında hiç bir iktidarın duramayacağı gerçeğini tarihe not eden çok önemli bir sözle başladım köşe yazarlığı hayatımın son makalesine. 

Bırakıp giderken Urfa halkının hala boş tencere sebeplerini Şanlıurfa'ya ülke tarihinin en büyük yatırımlarını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın genel başkanı olduğu Ak Partiye sebep göstme yanılgısına düştüğü üzüntüsüyle... 

Hatırlarsanız, Faruk Çelik'i en güçlü bakan olduğu dönemde bakanlıktan eden yuhalamanın adresi Harran ve Ceylanpınar'dı!

Mesele aynı tencerenin boş kaynaması değil miydi? 

Ülkenin tencerelerinde pişecek pirinci, buğdayı, mercimeği ve daha sayısız besin maddesini zor şartlar altında üretirken kendi tencerelerinde tuzu, biberi, yağı bir arada göremeyen Urfalı çiftçiler çok güçlü bir bakanı koltuğundan indirdiler! 

Hoş, o yuhalama ve istifa seslerinin ardında derin kumpası da, kumpas sahiplerini de biliyoruz! 

Demem o ki, son birkaç gündür aynı ilçelerde yükselen Özcan & Özşavlı İstifa seslerini hafife almayın

Emin olun o tencere sahipleri istifaya davet ettiklerine siyaseti bıraktıracak güce sahipler  ve emin olun bu Allah'ın ilahi adaletinin tecellisidir.

Ancak, üzüldüğüm nokta hemşerilerimin büyük resmi hala görmüyor olmasıdır zira yineliyorum: Mesele Ak Parti veya Erdoğan değil, mesele her ikisinin karizması, gücü üzerinden Şanlıurfalıların tuzuna, yağına, bulguruna dahi ot dikenlerdir... 

Nasıl mı? 

Elbette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan genel başkanlığındaki  Ak Parti iktidarının 18 yılda rekor denecek milyarlarca liralık yatırımlarına rağmen bugün %97 oy veren ilçelerde Ak Parti milletvekillerini istifaya davete getiren süreçleri konuşacağız...

Ancak yüksek müsaadeleriniz ile öncelikle Şanlıurfa'yı bi tanıyalım! 

Ekrem Arpak neden "Zengin Toprakların Yoksul Çocukları!" adlı kitabı yazdı ve Ekrem Arpak neden iki gündür yuhalanan milletvekillerinin siyasi baskıları ile insanlık ayıbı, ucube bir şekilde annesinin taziyesinde gözaltına alındı? 

TURİZMİN BAŞKENTİ ŞANLIURFA ÖYLE Mİ? 

Göbeklitepe
Soğmatar
Balıklıgöl
Harran Evleri
Tarihi Harran Üniversitesi
Eyyüp Nebi Türbesi
Urfa Kalesi
Hanlar/Hamamlar
Karagül
Ceylanlar
Takoran Vadisi
Nevali Çori Efsanesi

Sevgili Şanlıurfalılar, 

İddia ediyorum ki, yukarıda sıraladığım tek bir turistik obje bugün Türkiye veya Avrupa'nın herhangi bir şehrinde olsa: Yılda en az 3-4 milyon turisti ağırlayacak projeler üretilirdi. 

Peki, milyonlarca turistin Şanlıurfa'ya akın etmesi ne anlama gelecekti? 

1- Bugün işsizliğin ve terörün, madde bağımlılığı, tefeciliğin ve asosyal bir hayatın zulmü altında inleyen gençlerimiz turistleri ağırlamak için yabancı dil eğitimi alacak, kendilerini geliştiireceklerdi. 

2- Turist akını nedeni çok daha fazla değer kazanacak olan beslenme anlamında Şanlıurfa tam bir Gastronomi şehri olacak, restaurantler, yerel damak tatları kendi içinde bir ekonomik pasta oluşturacaktı. 

Öyle ki, annelerimizin, bacılarımızın saçta pişirdikleri ekmek bile ekmek kapısı olacaktı.

3- Konaklama:

Şanlıurfa'nın bir başka ekonomik kazanımı olacaktı. Devasa bir istihdam alanı yani... 

Sayısız oteller, cafeler, restaurantlar ve elbette şehri sembolize eden bibloların satışı derken devasa bir döviz girdisi sağlanacaktı. 

Tüm bunların realiteye dönüşmemiş olmasının sorumluları Göbeklitepe gibi bütün dünyanın gözbebeği haline gelen varlığa rağmen turizm alanında projeler üretmek, istihdam alanı yaratmak yerine damatlarına düğün hediyesi daire başkanlığı, dayılarına milli eğitim müdür yardımcılığı, ihale ve diğer makamlar telaşına düşen liyalat, vicdan, vizyon yoksunu kendi yerel siyasilerimizden bazılarıdır. 

Turizm alanında çığır açmak ve bir şehri turizm cenneti haline getirmek için öncelikle entelektüel bilgi birikimi, vizyon gerekir. 

Şanlıurfa'mızın tarihi zenginliklerini yabancılara layıkı ile anlatacak bilgi birikimine, tarihi bilgilere sahip kaç milletvekilimiz var? 

Kaç belediye başkanımız var? 

Bunları geçtim. Kaçı, kaç yabancı dil biliyor? 

Hey yavrum hey! "Babe seni seviyem" demekle, davul zurna çaldırmakla Şanlıurfa Antalya olacak öyle mi? 

Sorumlusu Ak Parti ve Erdoğan değil, biziz biz! 

TARIM VE HAYVANCILIK ŞEHRİ ÖYLE Mİ? 

Sevgili Şanlıurfalılar, 

Soğmatar denilen yer: Dünyada üzümün insanoğlu tarafından damıtılarak şarap haline getirildiği, o güne kadar avcılıkla geçinen insanoğlunun buğday ve mercimeği ekerek KOMİN yani toplu yaşama geçtiği yerdir. 

Bu ne anlama geliyor? 

Biz Şanlıurfalılar dünyanın en bereketli tarıma elverişli toprakları üzerinde yaşıyoruz. 

Bugün ülke pamuk üretiminin %54'nü tek başına karşılayan Şanlıurfa aynı zamanda Antep Fıstığı olarak pazarlanan fıstığın %67'sinin üretildiği topraklar üzerinde yaşıyoruz! 

Dünyanın en değerli 2. besin maddesi olan Karacadağ pirincinden tutun da, buğday, mercimek, arpa, yonca bu topraklarda boy veriyor. 

Domates, şelengo, zeytin, ters lale, isot bir diğer tarım ürünleri. 

Buna ilaveten ülke hayvancılık sektörünün hatırı sayılır yükünü sırtlanan bir Şanlıurfa gerçeği var karşımızda. 

Peki, ne oldu da 18 yıllık Ak Parti iktidarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Ak Partinin yılmaz kalesi olan Şanlıurfa da bugün Ak Partili Milletvekilleri istifaya davet edildi? 

Peki neden, nasıl olur da dünyanın en zengin toprakları üzerinde yaşadıkları halde iş bulamadıkları için gurbet ellere göç ederken, dönerken her yıl 40-50 civarında mevsimlik işçimiz vefat ediyor. 

Sosyal garantilerinin olmadığı, insanlık dışı şartlarda üstelik çoğu zaman hor görülen, PKK damgası ile dayak yiyen ve üç kuruşa per perişan olan MEVSİMLİK İŞÇİ dramını yaşıyoruz? 

Peki nasıl olurda inanç turizminin merkezi olması gereken peygamberler şehri bugün fuhuş, tefecilik, taciz ve rüşvetle anılır hale geldi? 

Üniversite mezunu gençlerimiz neden kendi şehirlerinde iş bulamadıkları için metropollerde çöpçü olarak çalışmakta? 

"Seni seviyoruz müdür ama memleketimizi daha çok seviyoruz! Ya bu işi yaparsın, yada seni göndeririz!" 

Fatma ŞAHİN
TEDAŞ Müdürüne had bildiren Gaziantep'in yerel siyasetçi dersi veren BŞ Belediye Başkanı. 

Peki, Ak Partinin oyları sayesinde mecliste olan milletvekilleri Harran ve Akçakale'den 1 oy bile almayan CHP milletvekilleri DEDAŞ zulmüne karşı çiftçi ile yürürken meredeydi? 

Bizim BŞ Belediye başkanımızın DEDAŞ müdürüne sözü var mı? 

DEDAŞ'ın resmi gazetede yayınlanan destekleme açıklamalarına bakın. Bakın ki bizim bazı siyasilerimizin neden asla Fatma Şahin olamayacaklarını görün. 

Şimdi bunun Ak Parti ve Erdoğan ile ne alakası var? 

Not: Sadece DEDAŞ' a değil. Tüm yanlışlara kafa tutan. Mert, cesur, gençlik ateşi ile yürüyen 1 milletvekilimiz vardı hatırladınız mı. Kemalettin Yılmaztekin. 

Sizce onun vekili olduğu Harran da Ak Parti milletvekili istifaya davet edilir miydi? 

Ama onu istemezuk diyenleri bıraktık Erdoğan ve Ak Partiyi eleştiriyoruz. 

Yahu yerel siyasete bakın Allah aşkına! 

HEPSİNİN AÇIKLAMASI VAR ELBETTE! 

Evet, dünyada eşi benzerine az rastlanır bu varlık içinde yokluk hallerimizin açıklaması var elbette ama Şanlıurfa'nın içinde olduğu bu trajedilerin tek birini ne Recep Tayyip Erdoğan ne de Ak Parti iktidarına mal edemeyiz! 

Şaşırdınız değil mi? 
Şaşırmayın çünkü gerçekten öyle... 

MESELA (1) İktidarı boyunca Şanlıurfa'ya milyarlarca lira yatırım gönderen Erdoğan mı Özşavlı'ya "Git, Viranşehir' deki tüm makamlara akrabalarını ata! 

MESELA (2) Erdoğan" Özşavlı, kurum amirlerine  babana özel araç ve aracına devletten bedeva yakıt emri ver! " mi dedi? 

Yakınlarına silah ruhsatı için aracı ol, senin işin bu! Dedi? 

Not: Bunlar benim değil, Viranşehir Halkı ile basınının iddialarıdır. Merak eden bakabilir

MESELA (3) Sizce Erdoğan mı Özşavlı'ya" Git, Ceylanpınar seçimini iktidarı teröristlerle el ele olmakla suçlayan adaylara rağmen açık ara kazanan Abdullah Aksak' ı üstelik muhalif adaylarla bir olup başkanlıktan düşür! " dedi? 

Not: Bu iddia benim değil, Ceylanpınar Halkı ile Aksak'ın ta kendisinindir. 

Abdullah Aksak: Efendim, 18 yaşlardında terör kapsamına giren Kaleşnikof silahı yakalatma suçu bahane edilerek mazbatası Özşavlı'nın başında olduğu ekibin kurduğu kumpasla iptal edilen Ak Partili belediye başkanı! 

Şaka gibi değil mi? 

Peki, Özşavlı' nın yerel seçimde bir okulu etrafındaki elleri kaleşnikoflu adamlarıyla basmasına ne diyeceğiz? 

Biz dönelim Abdullah Aksak ve Kaleşnikof suçu meselesine:

İddia ediyorum ki, Şanlıurfa da birçok eski yeni milletvekili, brokrat, belediye başkanının Kaleşnikof bulundurma ruhsatları var! 

Veya birçoğu arabalarının bagajlarında ruhsatsız  pompalı ve Kaleşnikof taşıyor! 

Ee hani Kaleşnikof suçtu? 

MESELA (3) Peki, Erdoğan mı Halil Özcan'a git Ahmet Akkoyun'a borçlan sonra da adamı per perişan et! talimatı verdi? 

Yahu, Ahmet Akkoyun elleri nasırlı yoksul bir baba. Siyasetçi değil diyeyim Özcan'ın yerine göz diktiği için iftira atıyor! 

Peki, Erdoğan "Sadece 3. 5 yılda Şanlıurfa'ya büyük hizmetleri dokunan Nihat Çiftçi'yi FETÖCÜ gazeteci üzerinden vurun talimatı mı verdi birilerine? 

FETÖ Terör örgütü basın yayın organı olarak kapatılan internet sitesin ortağı olan her devrin adamı gazeteci ile yine FETÖ terör örgütünün basın yayın organı diye kapatılan TARAF gazetesinin Şanlıurfa temsilcisini 15 Temmuz gecesi karakoldan kurtarıp TRAMBÜS DÖNMÜYOR! algı operasyonu ile hedef haline getirilen Nihat Çiftçi değil miydi?

Yok rant sağladı!
Yok 40 milyon gitti!

O iki gazeteci Nihat Çiftçi gittiği güne kadar durmadı...

İddia değil kulağımla teyidini aldım ki, sözde Ankara Tanıtım Fuarı için ona ve valinin yeğeni apoletli gazetecye 68'er bin liralar ödendi! 

Abonelikleri yenilendi. Tüm ilçe belediyelerine onların yayın organlarına "abone olun" talimatı verildi! 

Sizce Erdoğan duysa buna müsaade eder miydi? 

Sizce asker, polis ve sivil 254 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olan FETÖCÜ'lerin resmi yayın organları temsilcilerine AK Parti belediyelerinin para verdiğini duysa müsaade eder miydi? 

NİHAT ÇİFTÇİ NİYE KÜSTÜ! 

3 gündür memleketimin ve ülkemin dört bir yanından "müziği, yazarlığı bırakma! Pes Etmek Sana Yakışır mı?" mesaj ve telefonlarına boğuluyorum. 

Ne yapayım ne? 

Sizce Nihat Çiftçi kendi bırakmasa onun dışında kimse aday olabilir miydi? 

Peki, kalp spazmı geçirip canından olma noktasına niye geldi Nihat Çiftçi? 

Çünkü yoruldu Nihat Başkan... 

Ne yapsa etse uğruna mücadele ettiği milyonlara anlatamadı kendini. 

Toplam 500, aileleri ile 5.000 kişilik isotçu grubuyla tek başına mücadele etmekten yoruldu ve koltuğu kendi elleriyle teslim etti. 

O başkanken anlamayan bizler de kalkıp bu kararını kınadık! 

Yahu, bugün büyük hizmetmiş gibi sunulan trambüs üzerinden neredeyse darağacına asıyorlardı Nihat Çiftçi'yi! 

Gıkınız çıktı mı?

Ne yapmamı istiyorsunuz? 

Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karizması, gücü üzerinden bu şehri akrabalarının makam bahçesine döndürmelerine karşı tek başıma savaşırken dün Özşavlı, Özcan, bugün bir başkasının yarın diğerlerinin sürekli adli makamlara baskı yaparak beni taziyelerimde, evimde gözaltına aldırmalarına katlanmamı mı? 

Alın terimi gasp edenlere borç harç içinde savaş açmamı mı? 

Peki, Türkiye de birtek bana yapılan o ucube taziye skandalına şehir olarak nasıl tepki verdiniz? 

Yahu annem öldü annem! Acısını doyasıya yaşatmadılar bana. Sesiniz çıktı mı? 

Hayır! Elbette ki pes etmiyorum. Sadece omuzlarımdaki sanatçı, yazar apoletlerinin getirdiği nezaket, duygusallık kelepçelerinden kurtulup onlar kadar çirkin olmayı deneyeceğim! 

Farkına varmanız için feda ediyorum kendimi yahu. 

DEDAŞ ZULMÜ! 

Evet, dünyanın en zengin toprakları üzerinde kıt kanaat geçinmeye çalışan Urfalı çiftçiler yıllardır DEDAŞ zulmü altında!

*Abuk subuk faturalar! 
*Bloke konulan desteklemeler! 
*İnsanlık suçuna eş değer orantısız cezalar ile adeta Şanlıurfa ve bölge halkını önce Ak Parti sonra devletine karşı kışkırtan DEDAŞ zulmüne ses veren kaç milletvekilimiz çıktı? 

Pardon CHP Urfa milletvekili Aziz Aydınlık ve MHP Milletvekili İbrahim Özyavuz dışında! 

İyi de, DEDAŞ'tan milyonluk iş alanlar nasıl karşı çıksınlar ki? 

Peki, 50 derece sıcakta trafoları kaldırmak zulüm değil mi? 

EĞİTİM ŞEHRİ Mİ?

Uzatmayacağım! Dünyanın ilk üniversitesi olarak nitelendirilen Harran Medresesini bağrında taşıyan Şanlıurfa okuma yazma oranında 79. sırada!

Peki, Urfa eğitimi için milyarlarca hibe ve kredi ile yardım eden Erdoğan ile Ak Parti genel merkezinin kurmayları mı Urfa milli eğitimini milletvekillerinin dayılarını, yeğenlerini müdür, müdür yardımcısı yaptı?

Erdoğan mı Özşavlı'ya git akrabanı atamak için Urfanın en başarılı iki ilçe milli eğitim müdürünü bitir emri verdi?

Sonra da Ceylanpınar ilçe müdürlüğüne de kendi adamını ata dedi ha?

İl milli eğitim müdürü benim vasıfsız dayım değil ha!

İl ve ilçelerden ihale alan tek bir akrabam da yok!

Bazı milletvekillerinin emir eri omuş, sinmiş sesi soluğu çıkmayan bir il milli eğitim müdürü mü Urfa'yı eğitimde çağ atlatacak?

SAĞLIK ŞEHRİ ÖYLE Mİ? 

FETÖ nedeniyle Türkiye de kapatılan sağlık merkezleri ve hastanelerinin çoğu açılırken bi Urfa açılmadı! 

Koca URSU çürürken hastalarımız Diyarbakır ve Gaziantep yollarında can vermeye devam ediyorlar? 

Suçlusu ne Erdoğan ne Ak Parti ne ben nede Urfanın fakir fukarasıdır. 

Suçluları sağlığı da akrabalarının makam cennetine çevirenlerdir. 

VİDEO ŞEHRİ! 

Sevgili Dostlar, 

Tarıma elverişli toprakları, yeraltı yerüstü zengin kaynakları ile Şanlıurfa tek başına ülke ekonomisine çatı olabilecek peygamberler şehri iken, bir kadının "Oramı buramı elletmediğim için dışlandım! Göğüslerini, oralarını buralarını elletenler makam sahibi oldular!" isyanına çevirenlerle mücadele ettim ben! 

İddiaya göre KHK mağduru bir kadın ve ahraz kızına "Seni iade ettireceğiz!" sözü ile tacizde bulunanlarla... 

Gerçek şu ki, bu şehir artık çirkin, rezil, belden aşağı video, whatssap görüntüleri ve ses kayıtları üzerinden dizayn edilmeye başlamıştır.

Elinde güçlü videosu olan makam sahibi olmaktadır. 

Evet, pazartesi akşamı saat 21.00'da bunlara birkaç örneği isimleri ile açıklayacağım canlı yayın sözüm vardı. 

Fakat bana belaltı yakışmıyor, yapmayacağım... 

Ayrıca benim bildiğimden çok daha fazlasının genel merkeze kim, kimlerce iletildiğini zaten biliyorum! 

Sevgili Şanlıurfalı hemşerilerim; Harran ve Ceylanpınar da "Ak Parti İstifa" söylemleri büyük bir hata ve yanılgı ayrıca bu şehre tarihin en büyük yatırımlarını yapan Erdoğan ve partisine vefasızlıktır. 

İstifa etmeleri gerekenler sırtlarını Erdoğan'ın ve Ak Partinin gücüne dayayan bazı Urfalı siyasilerdir. 

Size çarpıklığı şöyle ifade edeyim:

Yıllarca bana "Fakıbaba bu şehrin, senin, benim tek ortak düşmanımızdır" diyenler. Birbirilerine hakaret edenler. Biribirlerini bana hedef gösterenler. Birbirlerini genel merkeze şikayet edenler bugün sözde Fakıbaba ve diğer vekillere hakaret ettiğim gerekçesi ile bir olup bana her türlü linç kampanyası başlatmışlardır. 

Onlar gibi alçalamıyorum yoksa birbirlerine dair gerçek fikirlerini paylaşırım rezil olurlar! 

Fakıbaba bunun farkına varıp şikayetini çekmiştir. Lütfen çekme Fakıbaba! 

Zira o canlı yayında bana atılan

1- Milletvekillerine jop bilmem ne yaparım iddiası iftiradır. 

2- Değil Milletvekili tek bir bireyin eşine hakaret edecek kadar alçak olmadığım ortadadır. 

Ak Partiyi Urfayı aşk yuvasına çeviren bazı kesimlerin bana linç kampanyası kumpasıdır. 

O videoda "Urfa da hırsız var, taciz var, tefecilik var, nepotizm var" derken isim soy isim vermediğim halde her kim ki bu yüzden bana o rezaleti yaşatmışsa deme ki iddialarımdan gocunacak yaraları vardır...

Yoksa ad yok, soyad yok hayırdır neden alındınız? 

Sahi ya, yıllardır sigarayla mücadele eden Erdoğan mı sigara kaçakçısı yeğenlerinizi kurtarın talimatı verdi bazı Urfa siyasilerine? 

Şanlıurfa Halkının Recep Tayyip Erdoğan'a minnet borcu vardır.

Ve Erdoğan'ın yatırımlarını çarçur edenlerden alacakları... 

Gelin bu alacakları tahsil eden doğru söylemlerde bulunun. 

Yoksa Ak Partiyi Urfa da bitirme noktasına gelenlerin benim gibi gazetecileri gözaltları, tehditle susturmasına daha çok seyirci kalırsınız. 

Daha çok kez mahsülleriniz yerde kalır, karanlıkta kalırsınız. 

Daha çok ölümler olur mevsimlik işçi dramlarında. 

Çözüm mü? 

Gerçeklerim tüm çıplaklıkları ile Cumhurbaşkanımıza arz edilmesi.

Önce Nihat Çiftçi yoruldu bıraktı! 

Şimdi ben!. 

Karar sizlerindir.

Farkına varın!