"Namus Belasına gardaş döktüğümüz kan bizim!"

Merhum Cem Karaca'dan sayısız kere ve defasında aynı derin, sıcak duygularla dinlediğimiz; dinlerken  gerçekten belalı, yiğit erkekler gibi çalım attığımız çok güzel bir şarkının sözleridir bunlar... 

Namus algısını kadınların iki bacaklarının arasına gömmüş: Ömrü hayatında yaşadığı bütün günahları, ayıpları kadına yüklediğimiz zamanların kendini kandırma şarkısı yani!

Henüz 9-10 yaşındaki kız çocuğunu törenin acımassızlığına, başlık parasına kurbanlık kuzu gibi küçük gelin, pardon; ölü çocuk olarak veren anne babaların dinlerken namus belası cakası attığı güzel şarkı!

Ne garip değil mi; bırakın babasını, dedesi yaşındaki adamla evlenmeye zorlandığı için sevdiğine veya evden  kaçan 15-16 yaşındaki yavruyu toprağa gömmeyi namus belası saymanın bir de şarkısını söylemek gevrek gevrek...

Bir de devrimcilerin, Sosyal demokratların şarkısıdır diyen pavyon müdavimi tipler yok mu; illet olurum arkadaş...

Birkaç cm'lik cükkü var diye oğlunu milli olmak adı altında geneleve götürürken; okula gidebilmek için evden kaçan kızına kurşun yağdıranların yiğitlik şarkısı vay vay vay!

Ekmek parasını kazanmak için anneliğin ağır heybesine bir de çalışmayı ekleyen onurlu kadınların namusuna göz dikenlerin namuslu olmayı tasladığı şarkı yani!

"Çalışan, gülen kadın tahrik sebebi günahkardır" diyen dinsizlerin dindar namuslu geçindikleri şarkı.

Doğrudur; sosyal demokrat, solcu bıyıkları vardı rahmetli Cem Karaca'nın: Allah'ı var güzel de sesi lakin namuslu olmayı bela sayanların şarkısını söylerken kan dökmeyi namus satmakla tarif ediyordu nakaratında...

Eline, beline, diline hakim olamayanların namusu kadınların iki bacakları arasına sığdırıp namussuzluk ustası kesildiği şarkı yani.

Kadına, çocuğa yetmezmiş gibi; insanlığa tecavüz eden benamusluğun tarifidir namus belasına dökülen kan...

Sahi ya; nedir bu kan dökmekle tarif edilen ve sadece kadında olması gereken namus bilen var mı?

Uğruna kan dökmeyi şarkı yaptığımız namusun Türk Dil Kurumuna göre tarifi neydi bilen var mı?

"a. (na:mus) 1. Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet. 2. Dürüstlük, doğruluk: Liyakat"

Şaşırdınız değil mi?!

Ne tuhaf arkadaş; Türk Dil Kurumu namusun anlamını anlatırken kadınların bacak aralarından, göğüs dekoltelerinden, kalçalarından, saçından, başından bahsetmemiş hiç!

Tiz elden bu sözlüğü hazırlayanların kellesi vurula! 

Hadi TDK eksik, yanlış tanımlamış diyelim ve namus kavramının araştırmaya devam edelim... Edelim ki günahlarımızı kadınlara yüklenecek bir sebep bulmaya, namus Belasına Kardaş diyerek döktüğümüz kana kılıf bulalım!

"Namus (Arapça: el-Namus el-ekber الناموس الأكبر, "en büyük sırlara hakim olan") birçok oryantal toplumlarda saygı ve sevginin yanında, özellikle aile içindeki otorite ilişkileri için merkez değerlerden birisi. Özellikle Türkçedeki anlamı, İslam ile bağlantısı olan cinsellik kurallarına da değinir..."

Bakın burada cinsellik kurallarına da değinir derken; çoluk çocuğunun rızkını pavyonlarda, genelevler de, metresine harcayan erkekler namuslu ama kadınlar namussuz demiyor.

Yok ya; demek ki buda yanlış arkadaş. Namus Belasına dökülen her damla kan illa bir kadının olmalı diyor ve devam ediyoruz kılıf arayışımıza!

Namus kelimesinin ırz, doğruluk, kanun, din, iffet, edeb, hayâ, nizam, emniyet gibi birçok manası vardır...

Birkaç örnek verelim:
Bir kimsenin mahrem, gizli sırları olup, işlerinin ve hâllerinin iç yüzüne vâkıf olana, onun namusu denir. Hayırlara ait gizli hâllere vâkıf olana da namus denir.

Enteresan! Burada da bütün suçun kadında olduğuna dair bir cümle, belge, tarif yok! 

Din anlamında da kullanılır. İslamiyet’e namus-i ilahi de denir.

Nizam anlamında da kullanılır. Ramazan-ı şerif ayı, İslam dininin namusudur. Âşikâre oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Bu aya hürmet etmeyen, İslamiyet’in namus perdesini yırtmış olur.

Dikkat, İslamın namus perdesini yırtan dinsizlerin; namusu kadınların kızlık zarının yırtılmasına bağlayarak kendini akladığı bir hal almaya başladı değil mi? 

Namussuz, genelde iffetsiz, edepsiz, hayâsız, fahişe gibi manalarda kullanılıyorsa da, emniyeti, nizamı bozanlara, İslamiyet’e uymayanlara, Allah’ın kanunlarını yani emir ve yasaklarını çiğneyenlere de denir. Bu bakımdan namussuz; kanunsuz, kanunu çiğneyen anlamına da gelir.

Siz hiç bir çocuğun, genç kızın, çalışan bir annenin devletin varlığına, bütünlüğüne ve bekasına yönelik bir namussuzluk yaptığını gördünüz mü? Ama ben kelli felli nice namussuz bilirim yukarıda yazılı bütün namussuzluğu yapıp namuslu takıldığını! 

Yok canım; 49 çocuğa tecavüz eden vakıf yöneticileri namuslu ama işe giden kadınlar günahkar öyle mi? 

Fetö terör örgütü iltisiaklı olmak siyasilerin hakkı ama iltisaksız masum insanların 39 aydır işinden aşından edilmesi namus işi öyle mi? 

Feröden 15-20 yıl hapsi istenen ünlü damatlar namuslu ama Fetö ile uzaktan yakından alakası olmayan, beraat ve takipsizlik almış veya haklarında hiç bir adli karar olmayan KHK mağduru askerim, polisim, doktorum vatandaşım vatan haini öyle mi? 

Sapkın ruh hastası erkeklerle evli olan kadın köle olmalı sadece! Çünkü erkek egemen toplum öyle emretmiş! 

Namus kelimesinin ırz, doğruluk, kanun, din, iffet, edeb, hayâ, nizam, şeref, emniyet gibi birçok mânâsı var aslında lakin Beytülmal hırsızlarını namuslu ama kadınların namussuz ilan edildiği bir hayatın zavallılarıyız aslında... 

Yok yok; bu gidişle günahlarımızı kadınlarımıza yükleyecek çıkar yolu kalmayacak! 

"Başım belada, tabancamı unutmuşum helada!" diye haykırır ve "Bu ülkede başı belada olmayan adama adam demem!" diye tarif ederdi başındaki belayı Ahmet Kaya...

Reha Muhtar, Müge Anlı ve oracıkta sadece "Yeni albümünde Kürtçe bir şarkı seslendireceğim!" diyen dev bir sanatçının linç edilişini alkışlayan Mahsun Kırmızıgül gibi şan şöhret uğruna Kürtlüğünü inkar edenlerin başına bela saldığı Ahmet Kaya...

Başındaki bela yüzünden çok sevdiği ülkesine hasret ölen yiğidim Ahmet Kaya.

Ülkesine hasret ölen Ahmet Kaya günahkar vatan haini ama ülkesini soyup soğana çevirenler namuslu birer kahraman öyle mi?!

Benim için namus vatandır, bayrak, millettir oysa...

Kadınım, annem, evladım, kardeşim, arkadaşım, komşum, dostum yani.

Benim için namus ekmek kavgamdır. Alınteri ile ıslak aşım...

Dilimdir namus, ırkım, rengim, kimliğim, İnancım  yani.

Oldum olası kan dökmek soğuk gelir bana ama illede kan dökülüp adına namus belası denikecekse işte bunlar için olmalı biz erkeklerin her türlü haltı yiyip günahkar ilan ettiği kadınlar değil... 

Mesela benim şehrimde namussuzluğunu namuslulara yükleyen o kadar çok namussuz var ki bildiğiniz namussuz oğlu namussuz işte.

Üstelik bilgi belgeli namussuz!

Bu aralar kendilerini rezil etmem, makamlarında tokatlamam için çok zorluyorlar da namussuz ile uğraşmak yakışmıyor bana... 

"Namus Belasına gardaş döktüğümüz kan bizim!"