Kabul edelim kimse 10 saatlik yolculuk boyunca bebek ağlaması duymak istemez, Selden San Francisco’ya giden yeni anne de bunun farkında. Dave Corona, Seul’den San Francisco’ya yapacağı 10 saatlik yolculuğun öncesinde, 4 aylık bebeğinin uçuş sırasında ağlaması ihtimaline karşın, içinde şeker ve kulak tıkacı olan 200’den fazla küçük paket dağıttı. Son derece düşünceli bir davranış, ne derler bilirsiniz: Çocuğun varsa en olmaz dediğin şeyleri düşünmek zorundasın.

Anne paketin içine bebeğinin ağzından yazılmış bir de not koymuştu.

“Selam, benim adım Junwoo ve sadece 4 aylığım. Bugün annem ve anneannemle birlikte teyzemi görmek için ABD’ye gidiyorum. Biraz gerginim, çünkü bu benim kısa hayatımdaki ilk uçuşum, yani ağlayabilir veya biraz fazla gürültü yapabilirim. Çok fazla ses çıkarmamaya gayret edeceğim, ama bunun için söz veremiyorum. Lütfen beni mazur görün. Bu sebeple annem sizin için küçük bir paket hazırladı! İçinde atıştırmalık bir şeyler ve kulak tıkaçları var. Lütfen çok ses çıkarırsam bunları kullanın. İyi yolculuklar. Teşekkür ederim.

Yunus Durmuş'tan alıntı.

İyi olup yaşamını iyilik üzerine kurmak, duyarlı ve anlayışlı olabilmek ve bunu dışa vurma erdemini sergilemek Allah'ın iyi kullara bağışladığı güzel bir lütuftur.

İsveç Prensesi S. Kristina Hellqvist Korona Virüse karşı mücadele vermek için kısa bir sağlık brifinginden sonra İsveç 'in bir hastanesinde gönüllü çalışan olarak göreve başlamış.

Ne diyelim bu iki örnek sosyal medyasında yaptığı canlı yayında kendisini "Neden kanser hastası bir vatandaşla ilgilenmedin?" diye gayet insani ve vicdani bir eleştiri yapan Viranşehirli gazeteci Murat Sever'e yönelik aşağılamanın, hakaretin, ötekileştirmenin ve küfrün bin para olduğu söylemlerle tepki gösteren Şanlıurfa Milletvekili Doç. Dr. Yazar, Bilim Adamı, Alim, Muallim, Evliya ve olağan üstü vasıfları ile hayran olunması gerektiğimiz Halil Öziavlı'ya örnek olmasını diliyorum.

Canlı yayınında meczup diyor Vekil. Deli diyor, adam değil diyor!

Kime söylüyor bunu? Gazeteci kimliğini bir kenara bırakalım kendisini temsilen o koltukta oturduğu vatandaşa diyor.

Tabi insanın "Sayın Vekil, temsil ettiğin vatandaş haşa adam değilse siz ne oluyorsunuz?" diye sorası geliyor.

Kime hakaret ediyor Vekil, Ak Parti seçmenine zira hepimiz biliyoruz ki Özşavlı'nın Viranşehir de 10 oyu bile yok! Pardon yoktu.

İddialara bakılırsa 
Şimdi yaklaşık 35/40 oyu vardır çünkü sağ olsun neredeyse bütün akrabalarına iş bulma, makam verme konusunda hayli mahir bir profil çiziyor zatı muhteremleri.

Videoyu izlerken bir vekilin uslubundan utanmamak elde değil. Ki zaten değerli Urfa Halkı da kendisine gereken tepkiyi ziyadesiyle ortaya koymuş.

Tepkilerin çoğu  Özşavlı'nın Ak Parti ve Viranşehir ile Ceylanpınar Halkına ciddi zarar verdiği üzerinde yoğunlaşmış.

Orasını bilmem de vekile sormak isterim. Bu gün sosyal medya da yayınladığım videodaki o ellerinde hani Abdullah Aksak' ın belediye başkanlığından azledilmesine neden olan keleşlerle okul basan, koruması vatandaşa yumruk atan Özşavlı mı adamlık dersi vermeye kalkıyor?

Cevap vereceğini sanmamakla beraber kendisine sormak isterim. Viranşehir ilçe gençik ve spor ile milli eğitim müdürleri kendilerinin ne kadar yakınlarıdırlar?

Vekilin bir gaziyi işten çıkarıp yerine kendi akrabasını aldırttığına dair iddia hakkında ne düşünüyorlar?

Özşavlı, şunu bilin ki ne makamınız ne karşılığınız ne de unvanlarınız hiç kimseye hakaret hakkı vermiyor size.

Hakaret etmek yerine bugüne kadar takındığınız tutumlar nedeni ile özür dilemeniz gerekir kanaatindeyim.

Kendi şahsi oylarınız ile değil Ak Partinin oyları ile seçildiğinizi fakat böyle giderse Ak Partiye verdiğiniz zarar hesaplaması sonucu bir daha meclisi görmeyeceğinizi bilin.

Tepesi atmış vekil begın! İnanın sizin varlığınız Urfa halkının tepesini attıralı çok oldu vekil beg. 

Bi frene bas, bi aynaya bak...