Mizah yazarları Şanlıurfa’ya gelse komik ve bir o kadar da trajik söylemlerle hiç malzeme sıkıntısı yaşamazlar.
Bırakın Şanlıurfa’yı Akçakale’ye kadar gitseler yeter. Ellerine not defterlerini alıp, bir Belediye Başkanı bir de yardımcısını dinleseler malzeme heybelerini doldurur giderler. 
Yine bırakın Akçakale’ye kadar gelmeyi Akçakale siyasetçilerinin sosyal medya hesaplarını takip etseler o da yeter. 
Siyaset bulaşıcı bir hastalık olmasının yanında söylemleri de bulaşıcı gibi sanki…
Şöyle anlatayım;
Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya, bir dönem “Akçakale’yi il yapacağım demiş” sonra da bunu daha ileriye taşıyıp “ Balıklıgöl’ü Akçakele’ye getireceğini” vaat ettiği söyleniyor. 
Doğru mu? yanlış mı? bilmem ama söylenen bu…
Ama Sayın Başkanın “uçuk-kaçık” diye tabir edilen bu söylemlerini adeta taçlandıran bir traji komik olay da sosyal medyada dönüp duruyor.
“Hoca-cemaat” misali Akçakale Belediye Başkan Yardımcısı Navi Çokan, sosayal medya hesabından CHP’ye “Lanet” diyor ve ekliyor “Bunları asmak şart” ifadelerine yer veriyor.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık da bu sözlerin altında kalır mı? Aydınlık, 
Navi Çokan’ın hakaret içerikli sosyal medya paylaşımına cevaben “Düşük profilli kişileri muhatap alıp cevap vermeyi kendime zül sayarım; ancak Kuva-yı Milliye ruhunu taşıyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucu Partisi; Cumhuriyet Halk Partisi'ne asla ve asla laf ettirmem! 
Sen kimsin ki partimize "lanet" diyebiliyorsun!
Sen kimsin ki "CHP'lileri asmakla" tehdit ediyorsun!
Haddini bileceksin!
Resmi olarak Akçakale Belediyesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan bu "GEREKSİZ" kendince laf söylemiş; bu sözleriyle alakalı derhal suç duyurusunda bulunacağımızı belirtmekle birlikte, bu ve bunun gibi gereksizlere prim vermeyeceğimizi de belirtmek isterim” diyor.
Aziz Aydınlık, bu sözlerle de kalmıyor, “Akçakale'de neler yaptığınızı herkes gayet iyi biliyor, Allah'ın izniyle bu konularla alakalı da en kısa zamanda sen ve senin gibi AVANELER yargı önünde hesap vereceksiniz!
Yargı önünde bunun hesabını vereceksin!
Bu vesileyle Şanlıurfa'daki tüm ilgili kurum ve kuruluşları da ivedilikle göreve davet ediyorum!
Sosyal medyada çalkalanan durum bu şekilde. 
Ben kişiler hakkında yorum yaparken ya da fikir beyan ederken partisinden önce kendi kişiliğine bakarım.
Yani bir insanın partisini sevmeyebilirim, ya da bir insanın partisini sever kendisini sevmeyebilirim. Bu benim şahsi fikrim.
Aziz Aydınlık’a gelince… Bence  mütevazı, beyefendi, alçak gönüllü bir vekilimiz.
Öyle bildiğiniz vekiller gibi arkasında koruma ordusuyla gezip caka satanlardan hiçbir zaman olmadı. 
Ne zaman Şanlıurfa’ya gelse onu eline iki isot alıp ekmek fırının önünde sıra beklerken görebilirsiniz. Bu derece mütevazı bir kişiliğe sahip. Allah yolunu açık etsin.
Akçakale Belediye Başkan Yardımcısı Navi Çokan’a gelince… 
Haddini aşan sözlerle asmak-kesmek ne yahu… Şu siyaseti traji komik hale getirmeden yapsanız olmuyor mu?
İnsanları eleştirebilirsiniz ama hiç kimsenin kimseye hakaret etme lüksü olamaz.
Bir gazeteci olarak da ben de eleştirebilirim, yapılan hizmeti beğenir ya da beğenmem. Oy veririm ya da vermem. O benim bileceğim iş. Ama üslup çok önemli. 
Sözlerinizi sarf ederken öyle ince hesaplar yapacaksınız ki; gerekirse adamı yerden yere vuracaksınız ama hakaret unsuru içermeyecek bu sözleriniz. Halk arasında “karınca ile beli” hikayesi vardır. Onu üslupsuz siyasetçilerimize hatırlamak isterim. 
Eğer hakaret ederseniz hakaret bulursunuz. Bu durumda da ipin ucu kaçar. 
Güzel Şanlıurfamızda lütfen siyaseti çirkinleştirmeyin. Herkesin ağzından çıkanı kulağı duysun.
Memleketimiz felaket üstüne felaket yaşıyor. 
Bir yandan salgın, diğer yandan yüreğimizi yakan yangınlar. 
Bunları siyaset malzemesi yapmadan yaralarımızı sarmanın çarelerini bulmamız gerekir. 
Benden bugünlük bu kadar.
Kalın Sağlıcakla