Mart ‘tan bereket doldu taştı gene bu yıl...8 Mart ,14 Mart,18 Mart...Hepsi de ayrı manalı ,ayrı dokunaklı , ayrı hikayeli...

Herhangi birini ayırmamakla beraber bugün 14 Mart üzerine hasbihal etmek istiyorum.Gecesini gündüzüne karmış ,bir sabah gidip ertesi sabaha ancak dönmüş , çocuklarını ,eşini haftada bir kere belki görmüş bir insan...Ellerinde,parmaklarının ucunda sürekli  insan hayatları...Sizi umutlu gözlerle seyreden gözler...Hayır Allah’tan şer sizden  bakış açısı ile daima karşı karşıya ama...

Tüm bunlar içinde yıllarca dirsek çürütmüş,tuğla kadar kitaplar okumuş olmanız gerek.Dinleyince uçuk geldi değil mi ? 
Şöyle bir hastaneleri düşünün bakalım hala uçuk mu gelecek yoksa tam tersi size tanıdık mı gelecek? 

Evet herşeye eyvallah da ya onca emekle inci inci büyütülen ve şifa dağıtan çocuklarımızın kafasında kırılan parke taşlarına ne diyeceğiz ? Urfa kadar kritik bir şehirde İl Sağlık Müdürlüğünde yaşanan atama krizleri...Hasta yakını vahşetleri...Bunlara da mı eyvallah?  

Hayır işte tam da bunlara , hasta terörüne,insan dışı çalışma saatlerine,adaletsiz iş yüküne eyvallah demiyoruz...

Her hekimin ,her hemşirenin ve her sağlık emekçisinin ve büyük bir gururla naçizane oğlum Dt. Mehmet Can’ın da 14 Mart’ını  kutluyor daha adil bir dünya diliyorum hepimize...