ÇOCUĞUNUZ ZEKİ DEĞİL VE YAPAMIYOR!
Yayınlanma :
23.07.2021 20:45
Güncelleme
: 23.07.2021 20:45
Geçen hafta Muğla’daydım ve lisede matematik öğretmenliği yapan Asuman teyzemle sohbet ederken konu öğrencilerin gitgide niteliksizleştiğine geldi. Yılların tecrübesiyle mezun edilen öğrencilerin azımsanmayacak oranda mezuniyet derecelerini hak etmediğini belirtti. Ve ekledi: her aile çocuğunun tahsilli dahası üniversite mezunu olması gerektiği kanaatinde… Eğitimde yaşanılan en büyük krizi sistem ve yöneticilere ek olarak ebeveynlerin oluşturduğunu konuştuk. Nasıl mı?
Öncelikle zorunlu eğitim nedeniyle her öğrenci belli bir noktaya kadar eğitim görme potasına girmektedir. Kırsalda kız çocuklarını eğitime kazandırma noktasında ciddi yol kat etmiş bu sistem aslında daha farklı sorunlara yol açmaktadır. Zorunlu eğitim ile her bir öğrencinin devlete oluşturduğu maddi külfetin yanı sıra liseye kadar gelebilmiş öğrenci ve ebeveynleri buraya kadar gelmişken bir üniversite tahsili de görelim bari arzusuna kapılmaktadır. Sistem zaten kendi içinde sınıf tekrarı yapılmasını yasaklayıp üzerine biraz da kayırmacılık eklendiğinde bir şekilde öğrenciyi mezun etme projesinden ileri gidememektedir. Bu da dünya ülkeleri arasında okuryazarlık, lise ve üniversite mezunu sayılarındaki oranı artırıp çağdaşlaşmanın bir adımı olarak görülmektedir. Atlanılan detay şu ki eğitimde reformun yolu nasıl olursa olsun mezun edelimden geçmiyor. Meselenin özü ailelerde buraya kadar geldik, buradan da dönülmez ki algısının doğu, batı demeden toplumun her yerine sirayet etmesidir. Çünkü durum Muğla’da da Urfa’da da pek farklı sayılmaz. Demografik ve kültürel yapılar ne kadar farklı olursa olsun söz konusu eğitim ise hepimiz kardeş kentleriz.
Bu girizgâhtan sonra Asuman teyzemin yakındığı konuya gelecek olursak artık her ebeveyn çocuğunun şu ya bu şekilde üniversiteli olmasını istemektedir. Ve velilere kesinlikte bu durumun aksi anlatılamamaktır. Üniversite sınavına giremeyecek girse de kazanamayacak olmak diğerlerinin gerisinde kalmak demektir. Ve benim çocuğum onun çocuğundan başarısız olmamalı bilinçaltıyla buralara geldik. Oysa her öğrenci eğitimin her aşamasından geçebilecek yatkınlıkta ve heveste değil. Bu ülkenin tamirciye, boyacıya, esnafa, tüccara da ihtiyacı var. Herkesi lise ve üniversite okumaya itmekle toplumda birçok zanaat ve yeteneğin önüne geçilmektedir. Daha acısı bir şekilde mezun edilen öğrenciler ciddi bir işsizlik girdabı içine girmekte ya da mesleğini icra edemeyecek kişiler o mesleğin sahibi olabilmektedir. Sistemlerde ve bürokratik çıkmazlardaki kötü gidişata işte bir de ısrarcı anne babalar eklenince dramatik son kaçınılmaz.
Kendim de öğrencilik yıllarından ve yollarından geçmiş biri olarak şu cümleyi sıklıkla duymuşuzdur: Benim çocuğum zeki ama çalışmıyor. Ah bir tembellik etmese görün neler başarır, ne okullara yerleşir.
Üzgünüm ama çocuğunuz zeki ama çalışmıyor değil, zeki değil ve yapamıyor. İlgisi, odası, çabası bambaşka şeylere ya da korkarım aklı beş karış havada… Kurslarla, hocalarla, ödüllerle ve ithamlarla level atlatmaya çalıştığınız çocuğunuz yarış atınız değil, gurur kaynağınız hiç değil. Hatta ona bu cümlenizden daha fazla zarar veren çok az şey var. Onu bu cümlenizle yersiz bir şımarıklığa, bir gün istersem nasılsa yaparım özgüvenine ulaştırmaktan öteye gitmeyecek daha da miskinleştireceksiniz. Herkes tahsilli olamaz, herkes üniversite okuyamaz, herkes o ulaşılan mesleğin hakkını veremez, herkes zeki olsa da yapamaz. Çünkü her birinin hayalleri, potansiyeli ve yorulma istenci bambaşka alanlara. Bir ressamı doktor yapabilirsiniz ama belki de o hayat kurtarmak değil hayatı çizmek isteyecektir.
Gelin zorunlu ebeveynliği ortadan kaldıralım.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: