Oruç tutmak İslam'ın 5 şartından biridir. Müslümanlar bu şartı, Ramazan ayında yerine getirir. Dolayısıyla Müslümanlar için Ramazan ayı, ’11 Ayın Sultanı’ olarak adlandırılır. Bu kutsal ayda dini duygular hiç olmadığı kadar zirve yapar. 11 ay boyunca unuttuğumuz veya eksik yerine getirdiğimiz birçok duygu ve düşünce, bu vesilesiyle hatırımıza tekrar gelir.
Ramazan’ın birçok özelliği vardır, ama en önemli özelliklerinden biri nefsi terbiye etmek ve olmayanlara yardım etmektir. Bu ayda olanlar, olmayanlara zekatını verir, sofrasını açar, gösterişten uzak dayanışma örneği gösterir. Peygamber Efendimizin (SAV) sağ elin verdiğini sol el görmemelidir şeklindeki hadisi şerifi, bunun en güzel örneğidir. Gelin görün ki, tüm alanlar da olduğu gibi din konularında da birçok şey özünden uzaklaşarak yapılıyor. Ülkemizdeki rakamlarda bunu ortaya koyuyor zaten.
-Türk-İş’e göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 107, yoksulluk sınırı 6 bin 863, bekar 1 çalışanın aylık gideri ise 2 bin 601 lira.
-Ülkemizde asgari ücret net 2 bin 20 lira.
-Yoksulluk envanterine kayıtlı yoksul sayımız, nüfusumuzun yüzde 39.5’ine dayanırken, neredeyse 10 kişiden 4’ü yoksul. Bu da ülkemizdeki gelir adaletsizliğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
-Resmi rakamlara göre 4 milyon, farklı kuruluşların rakamlarına göre de 8 ile 9 milyon arası işsizimiz bulunuyor.
-Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, yıllık gıda enflasyonu yüzde 25.11.
-Tarım ve hayvancılıkta neredeyse tamamen dışa bağımlı olduk ve dışarıdan almadığımız hiçbir ürün kalmadı.
-Zaten yüksek olan gıda fiyatları fırsatçılarla birlikte Ramazan’da ikiye katlandı.
-4 kişilik ailenin, 1 aylık ve de orta halli bir kahvaltı sofrası gideri, 400 lira olarak hesaplandı. 
Maalesef bu ülkemizin bir realitesi… Bu tabloda gösteriyor ki, yardıma muhtaç çok insanımız var ve Ramazan ayı da bunun için iyi bir fırsat sunuyor. Elbette yardımlarını İslami kurallar çerçevesinde yapan çok iyi zengin insanımız var. Ve her Ramazan’da zekatını da diğer yardımlarını da aksatmadan ve de Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi yapmaktadır. Fakat bunun yanında gelir adaletsizliği nedeniyle zengin olan bir grup var ki, onların yaptığı hiçbir dinde kabul görmez. Bu grup, nefsi terbiye etmek yerine kibir ve kaprisi ön plana çıkartarak, yardım ve dayanışmayı gösteriş ve ihtişam sanıyor.
-Altın ve gümüş işlemeli tabaklar da ihtişamlı iftar ve sahur sofraları kuruyorlar.
-Zengin, zengine 5 yıldızlı otellerde sahur ve iftar veriyor.
-Yoksullara veya dezavantajlı kesimlere yapılan yardımlar, medya ordusu önünde gerçekleştiriliyor.
-Sofrasına bir lokma ekmek koyamayan milyonlarca insanın bulunduğu bir ülkede, başta görsel medya olmak üzere her türlü yayın kuruluşunda sağlıklı iftar ve sahur sofrası menüsü adı altında onca yemek çeşidi gösteriliyor.
11 Ayın Sultanı Ramazan geldi. Bu kutsal ay Müslümanlıktan sapanların, farklı yollara girenlerin, hileyle hurdayla paralarına para kattığını sananların, Dünya’nın birçok yerinde açlıktan insanlar ölürken tıka basa yiyenlerin ve de iktidarlarını koruma adına savaşlar çıkaranların tövbe edip hak dinine dönmesinin tam zamanıdır. 11 Ayın Sultanı Ramazan bunun için iyi bir fırsattır.
 Sevgiyle kalın.