Gazetecilik zor zanaattır...

Birisini yerdiğinde fitneci, övdüğünde ise yalaka ilan edilirsin...

Mesleğe yıllarını vermiş biri olarak, bir çok Hükümet, Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanları ve bürokratla öyle veya böyle teşviki mesai yapmış biriyim... 

Meslekte yerdiğim de oldu, övdüğümde... 

Küçük bir örnek vermek gerekirse, bir dönem herkesin övdüğü, peşinde koştuğu Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan'ı belgeleri ile yerdiğim ve hatta yerin dibine batırdığım dönemde istenmeyen adam ilan edildim ve mahkemelerde süründüm... 

Yıllar sonra Yavaşcan FETÖ'den dolayı hapiste, ben se mesleki ödüllerle takdir edildim...

Benim yazılarımı takip eden okuyucularım iyi bilir ben ne şak-şak yaparım nede birilerine yalakalık...

Yıllarca yüreğimin ekmeğini yedim...

Harun gibi gelip kanun gibi gidenlerden olmadık, olmayızda...

Her yazım da memleketimin menfaatini göz önünde bulundurdum...

Ben ne rüşvet yerim nede hile hurda ile işim olur...


Bu Gurupçu vekilleri yerdiğimde, Rahatsız olduklarını duyuyorum, Adam gibi Vekilik yapın bizde burda bu köşede ciddi hizmetlerinizi yazalım...

Ama nerde sizde hizmet aşkı, Ancak dedikodu fitne fesatla siyasi hayatınızı geçiriyorsunuz...
 

Haydi Gurupçu vekiller hep birlikte söyleyin bakalım bu şarkıyı;

Biraz sesli söyleyin;

“Dönülmez Şanlıurfanın ufkundayız Vakit çok geç bu son siyasi hayatımız, bu son gurupçu siyasi hayatımız nasıl geçersen geç... Biz yandık diğer vekiler yanmasın...”

Yananıda görür  “Allah”...