Kadınların üretime ve yönetime katılma imkânına kavuştukları her ülkede, toplumsal gelişme çabalarında etkin ve çok önemli roller üstlendiğine tanık oluyoruz. Hiçbir ülkenin kadınların emeği ve katkısı olmadan sağlıklı bir şekilde gelişmesinin, kalkınmasının, demokratikleşmesinin de mümkün olmadığını düşünüyoruz. Günümüzde kadınların, sosyal, ekonomik ve politik katkılarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyoruz. Dünyada açlığın, savaşın, göçün en ağır maliyetini yine kadınlar ödüyor. Toplumda var olan ve yaşanan her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal problem birbiriyle, dolayısıyla kadınların sorunlarıyla ilgili ve bağlantılıdır. Ancak kadınların yaşamış olduğu sosyo-kültürel sorunları çözmekle diğer sorunların çözülmesi kolaylaşabilir.
Kadınlarımız; ekonomik ve sosyal hayatta var, iş yaşamında var. Ancak sorunlarıyla var, açmazlarıyla var, kronik dertleriyle var. Tüm söylem ve teşviklere rağmen kadının toplumsal hayatta ve siyasette var olamayışının nedenlerini kendi tarihî tecrübelerimiz ve toplumsal geleneklerimiz ışığında yeniden ve gerçekçi bir şekilde irdelemek de gerekiyor. Kadınımıza değer vermek geleceğe yapılan en büyük yatırımdır! Unutulmaması gerekir ki; kadın ‘haklarıyla' kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını, ’Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez” demek suretiyle kahraman kadınlarımızın değerini veciz bir şekilde ifade etmiş ve onları hak ettikleri şekilde onurlandırmıştır.
Kadınlarımızın sorunlarından çok, başarılarını ve sevinçlerini paylaşacağımız nice 8 Mart’larda buluşmak ümidiyle …
Yorumlar
Kalan Karakter: