Seçilmişler bu yazım size ithafen...

Bana yazdıklarım dolayısıyla kızıyorsunuz, eleştiriyorum diye cephe alıyorsunuz. Ben var olduğum günden bu yana çizgimden şaşmadım, ideolojilerimi para ve yalakalıkla hiçbir zaman satmadım, her zaman gördüklerimi yazdım; hakkımı aradım, bazen de Urfa’lıların sesi oldum. Hiçbir şekilde siyasi parti ve isim  gözetmeksizin, sadece işimi yapmaya odaklandım. 

Ama sizler... 

Hep yalancıları sevdiniz. Kendi çıkarları için ideolojisini satanları sevdiniz. Duymak istediklerinizi söyleyenleri sevdiniz. Makam mevkide olduğunuz sürece size yanaşanları sevdiniz. 

Aldatılıyorsunuz sayın yöneticiler. Kandırılıyorsunuz, size iki güzel söz söyleyenleri yanınıza alıyor, tehlikenin farkına varmıyorsunuz. 

Bunlar gibi dostlarınız olacağına, bırakın benim gibi açık sözlü düşmanınız olsun. Bunu bir gün daha iyi anlayacaksınız. 

Arayın, araştırın. Zamanında Necmettin Cevheri ve İbrahim Halil Çelik’i  ne kadar eleştirdiğimi sorun, soruşturun. 

Şimdi yazılarıma bakın. O değerleri ne kadar eleştirsem de şimdi yaşatıyorum, sürekli bu değerlerimizden bahsediyorum.

Ey siyasiler, eleştirdiğim yöneticiler yarın o yanınızda olan, samimiyetsizce yanınızda olanlar sizden hiç bahsetmeyecekler ben bahsedeceğim. Sizleri yine ben yaşatacağım. 

İbrahim Halil Çelik ve Necmettin Cevheri’nin yanında olanlar, onlara yalaklık yapanlar nerde? Hangi biri onlardan bahsediyor? Hangisi yazıyor ? Zamanında eleştiren ben, sürekli onları yazıyorum. 
Yarın da o yanlarınızda olanlar sizleri unutacak ben yaşatacağım. 

Şunu bilin ki! Düşenin dostu olmaz! Ben sizin dostunuz ahbabınız değilim ama sizleri yine ben yazıp savunacağım. 

Saygılarımla, 

Necdet Karadeniz.