Kent Konseyi başkanı Sayın Adil Saraç’ı yıllardır tanıyorum. 
Şanlıurfa Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Öğretmenlik yaptığı sırada Şanlıurfa Mahkemeleri’nde yargılandığını ve bu yüzden görevine son verildiğini de tüm herkes bilir. Bu sürecin ne olduğunu yazmakta benim vazifem değil, görünen köy kılavuz istemiyor. 

Derken...

Yıllar sonra Sayın Adil Saraç bir şekilde iktidarlar döneminde kendini akladı. 
Sonrasında kendisi belediye encümeni oldu. O dönemlerde kendisine; ‘Hocam siyasete neden girmiyorsunuz?’ diye sorduğumda bana şu cevabı vermiştir; ‘ Sen herhalde bana küfür etmek istiyorsun, şu an istesen de edemezsin ama eğer siyasete girersem küfür etme hakkın doğacak’ demişti. Önce anlam veremedim, neden işini doğru yapan, özü sözü bir insana küfür edilsin ki? Sanıyorum kendine güvenemiyordu! İyiyi yapan, doğruyu doğru yerde kullanan, hizmet eden her insan küfür değil ‘DUA’ alır. 

Neyse...

Siyasetçi olmayan! kimliği ile döneminde Eşref Fakıbaba’ya karşı öyle bir muhalefet yaptı ki Urfa’ya katma değer sağalacak birçok projeyi engellediğini de bizzat biliyorum; hatta dönemin belediye başkan Yardımcısı Sayın Habib Aslan’da en büyük şahittir. 

Sonraki süreçte utanç duyulacak bir olaya vesile oldu. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Rabia’ trendi kervanına katılıp tıpkı ‘Diğerleri’ gibi dikkat çekme peşine düştü. 
Şanlıurfa Topçu Meydanı isminin Rabia Meydanı olması için önerge verdi. Oysa ki Topçu meydanı, Kurtuluş Savaşı’nda atalarımızın canlarını bu vatan adına verdiği ve onların kanlarının toprağa karıştığı güzide ve manevi duygusu ağır olan bir meydandır. 
Yazık!

Şimdi kendisi Şanlıurfa Kent Konseyi başkanı. 
İl halkına karşı sorumlu olan Kent konseyi başkanı olan Sayın Saraç’ın; Şanlıurfa’da tüyü bitmemiş onca yetimin paralarının tramvaya nasıl ödendiğini ve bu tramvayın nerede olduğunu sormak ve bunu kamuoyuna açıklamak onun asli görevidir! Eğer bunu soracak cesaretin yoksa, bu paraların kimler tarafından hiç edildiğini ortaya çıkaramıyorsan maalesef o koltuk sana göre değil sayın Saraç!

Bir başka konu...

Rabia Meydanı’nın altındaki otopark iki damla yağmur yağdığında yıllardır akıntı yapıyor, su birikintisi oluyor. Resmen canlı bomba var orada. Bunun çözümü sağlamayanlara hesap soramayacaksan sen ne diye oradasın ki?

Daha neler neler var da...

‘Birinci’ sigarası içerek mütevaziyim tarzına bürünen birisi, saray yavrusu gibi hizmet binasında oturup, makam araçlarıyla şehir turu atmaz değil mi? Vatandaşının hakkını gasp edenlerin yakasında olur değil mi? Hizmetlerin etkin yürütülmesi için gecesine gündüzüne katarak çalışır, üretir, yönetir değil mi?
Hani nerde ? Sen nerdesin, sen bu işin neresindesin sayın Saraç?

Sadece sen değil; bütün siyasi partilerin encümenleri size de sesleniyorum; halk bir tek cevap bekliyor; ‘TRAMVAY NEREDE?’

Biliyorum yazıyorum ama yazdığımızla da her zaman kalacağım. 

Durun! Sizin adınıza bu soruyu Urfa halkına ben cevaplayayım;

Kara kedi nerde? Ağaca çıktı! Ağaç nerde? Balta Kesti! Balta nerde? Suya düştü! Su nerde? İnek İçti! İnek Nerde? TRAMVAYA bindi! TRAMVAY nerde? YANDI BİTTİ KÜL OLDU...