“ Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘‘ Türk Müziği Devlet Koroları’nın ve ‘Devlet Türk Müziği Koroları’ndan  "Türk Müziği" ismini kaldırdı. 
 
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün 23.03.2021 tarih ve -1178470 sayılı Bakanlık onayı ve Sayın Bakan “Olur” u ile ülke geneli koroların büyük kısmında gerek isminde  gerek yapı olarak yenilenme yapıldı. Bu yenileme kapsamında “Devlet Türk Müziği-Devlet Türk Halk Müziği Korosu” olan isimlerin birçoğu, bölgesine ve şehrine göre yeniden şekillendirildi.
 
Şanlıurfa'daki ‘Devlet Türk Halk Müziği Korosu’, Şanlıurfa Sıra Gecesi Müzik Topluluğu,
 
Diyarbakır'daki ‘Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’, Diyarbakır Medeniyetler Müziği Korosu,
 
Edirne'deki ‘Devlet Türk Müziği Topluluğu’,  Edirne Rumeli Müzikleri Topluluğu, olarak değiştirildi.
 
Yani görüldüğü gibi ‘Türk Müziği’ ibaresi kaldırıldı .
 
Olayın siyasi yanını ayrı bi yana bırakıyorum. Bu “ mantık dışı “ hamlenin kültürümüz ve şehirlerimizin imajı açısından bırakacağı hasarı düşünmek istiyorum .

Sanata gönül vermiş ,ülkesini, şehrini al bayrağını gururla temsil etmiş müzisyenlere işte siz artık bizim ülkemizin değil kendi şehrinizin sembolüsünüz demek değil midir bu yapılan ? 

Elbette şehirlerimiz ülkemizin en kıymetli parçaları ama ülke sınırlarında ve yurt dışında yapılan konserlerde temsil ettiğimiz müzik kültürü ‘Türk müziği değil miydi?’ 


Kültür ve sanat faaliyetlerimizi, Fransızlar, Almanlar vs. ülkelerdeki müzik otoriteleri  böyle afişe ediyor, akademik platformlarda  müziğimizden ‘Türk Müziği’ olarak  bahsediliyordu.



Bu yapılan değişim ile yerel esintilere vurgu yapıldığı , yüceltildiği düşünülüyorsa derhal bu yanlıştan dönülmeli müziğin marka değerinin farkına varılması gerekir .

Cumhurbaşkanlığı değil bakanlıkta kendinde her yetkiyi gören ve alkış bekleyen vizyonu zayıf bürokratların kendilerince çalıp oynamalarındır.

Ayrıca bu tarz “yenilikler “ ya da küme düşürmeler çok isteniyorsa; mevcut durumdaki Türk Müziği Devlet  Koroları korunarak, yeni yerel korolar-topluluklar oluşturulabilirdi. Bunun da konservatuvarlardan mezun olan ve halâ kadro bekleyen birçok genç sanatçımızın istihdam edilmesini sağlayacağı da ortadır.

‘Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’ var, ülkemizin ilk ve tek Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi var, Türk Müziği dernek ve cemiyetleri var, resmi ve özel Türk müziği icra ve eğitim  yapan birçok kuruluş var. Bu konularla ilgilenen müzik tarihçilerimiz, müzikologlar var, onların ve bu resmi-sivil müzik eğitim-icra kuruluşlarının bu uygulama hakkındaki görüşlerini çok merak ediyorum.

Elazığ, Diyarbakır, Şanlıurfa,Edirne ve diğer tüm illerinin kültürel motiflerine sonsuz saygı duymakla birlikte küme  düşürülmenin , ülkemizin parçası ilken adından “Türk“ ibaresi çıkarılarak Bizlere saygı duyulmadığını düşünüyor ve bu kararın yeniden gözden geçirilmesinı talep ediyorum.