Aslında, muhalif bir grubun görmek istemediği güzel çalışmalardan biriydi Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği kitap fuarı.

Geçen yıl dar bir yayıncı çevrenin dahil edildiği ilginin yok denecek kadar az olan fuarın aksine bu yıl, her kesimden bir çok yayınevinin katılım sağladığı fuara adeta insan seli aktı.

Fuar açık kaldığı son gün bile çok kalabalıktı.

Ancak, ziyaretçi başına düşen kitap satışı ise hüsrandı. Neredeyse toplam ziyaretçi sayısına oranla, her 1000 kişiden biri kitap almıştı.

Satılan kitapların yüzde 90'nınıda ilk öğretim yardımcı ders kitapları oluşturuyordu.

Fakat ne acıdır ki, Fuarda çekilen selfi ve paylaşımlar ise toplam ziyaretçi sayısından 100 kat fazlaydı...

Peki bu fuar neye yaradı. O da aşağıdaki kısa öykümüzün içinde yer alıyor..

Kabil'de kitap satan bir kız sevgilisinin geldiğini gördü, bu sırada babası da yanında duruyordu. 

Kız sevgilisine, "Alman yazar Yorg Daniel'in "Baban evde mi?" kitabını almaya geldin galiba?"

Arkadaşı, "hayır ben ingiliz yazar Tomas Munis'in "Seni nerde görebilirim" kitabını almaya gelmiştim."

Kiz; "o kitap yok ama ABD'li yazar, Patrice Olfer in "Elma ağaçlarının altında" kitabını önerebilirim."

Arkadaşı;  "Çok güzel! Belçika'lı yazar Jean Barner’in "5 dakika sonra ararım"  kitabını yarın getirebilir misin?"

Kız; "Memnuniyetle. Ayrıca Fransız yazar Mishel Daniel'in  "Asla yanlız bırakmam" kitabını da öneririm."

Bu konuşmadan sonra babası, "bunca kitap çok değil mi? Bunların hepsini okuyor mu?"

Kız "evet baba, o çok zeki çocuk hepsini okur."

"Benim çok güzel ve sevimli kızım öyleyse ona Hollandalı yazar, Frank Martinis'in "Ben geri zekalı değilim " kitabını da öner. Ayrıca sen de, Rus yazar Muris İstanković'in "Amcan oğluyla evlenmeye hazırlan" kitabını mutlaka okumalısın."

Kitap okuma haftası, kitap aşıklarına kutlu olsun!

Yeni nesil gençlerimizin, akıllı telefonları kullanmak yerine, bol bol kitap okuyarak akıllarını kullanmaları dileği ile...