7 Yıl önce, Urfaspor için kaleme aldığım yazımı sizlerle tekrar paylaşıyorum. 6 Ağustos 2012'de söylediklerimiz bu gün içinde halen geçerli...

VAR MI BAŞKA URFASPOR?..

Doğrusunu söylemek gerekirse benim futbolla pek aram yoktur. Yani boş kaleye 5 metreden 10 tane penaltı atsam bunun 9'u taca çıkar. Ama futbulla ilgili son dönemde Şanlıurfa'da yaşanılanlar bir Urfa'lı olarak canımı derinden incitti. 

Çocukluk yıllarımda Urfa'nın Bamyasuyu mahallesinde bulunan evimizin yanı başındaki tarlada çocuklarla yaptığımız saha da rakip takımlar kurarak iddialı maçları az yapmadık. Her ne hikmetse o maçlarda biz hep Galatasaray, karşı rakibimiz ise Fenerbahçe oluyordu. Yaşadığımız, havasını soluduğumuz, suyunu içtiğimiz şehrimizin, bir takımının olduğunu kimse bize aşılamamıştı. Çünkü efsanedeki gibi, hep kurtarıcı kahramanlar, dışarıda aranmıştı. 

Dolayısı ile de elimizdeki değerin ( Urfaspor'un ) kıymetini bilmeden futbol aşkını bizden sonraki kuşağa aynı düsturla devretmiştik. Hani derler ya klasik tabirle; "Köprünün altından çok sular geçti" ve gün bu güne geldi, durdu. Bu şehrin futbol takımı kurulduğu günden bu güne geçen 43 yıl sonrasında 1. Lig'e yükseldi. 

Şampiyonluk turlarının atıldığı o zafer sarhoşluğunda turlar atılırken sadece bir Urfaspor sevdalısı Tahir Gülebak kendisine Urfa'nın o esnada canlı yayın yapan TV kanallarından uzatılan mikrofona "Asıl mücadele şimdi başlıyor. Eğer Şanlıurfaspor'a kalıcı ve sürekli bir kaynak sağlanmazsa bu başarı bir sezonluk olur" demişti. 

Çok doğru ve gerçeğin ta kendisini söylemişti. 

Sonrasında ne oldu. Siyasi çıkarlar uğruna bu şehrin ekmeğinden, suyundan ve havasından gayet uzak benim iradem dışında şehrime atanan siyasi ve bürokratik şahsiyetler bir bir ellerini çektikler. Siyasi ve gayri etik ayak oyunları ile çökertmeye başladılar. Bazı siyasi yalakalarda bu yetmez miş gibi sanki Şanlıurfaspor yüz kızartıcı bir suç işlemiş edası ile, töre cinayetini andırırcasına önce istifalarını sundular yetmedi icra takipleri başalttılar. 

Bu mu Urfa sevdalılığı... 

Şanlıurfa'daki medya kuruluşlarının mail adreslerini çaktırmadan reklam kokan taziye, kandil kutlaması, tebrik kutlaması, yemek ziyafetleri, iftar sofrası mailleri ile aşındırmaya çalışan vekiller bu konuda radikal tek bir cümle sarf etmediler. Edemediler bile. Çünkü seçilmişlikleri halkın iradesi ile değil onların bağlı bulundukları partilerinin onları aday göstermesi ile olmuş, bir durumdu. Amirleri neyi rica etse, emir olarak görmek zorundalardı. Yoksa gelecek seçimler için tekrar aday gösterilmeleri riske girecekti. Ne de olsa önce can sonra canan denen bir felsefe vardı. Kimin umrundaydı bu şehrin değeri olan futbol takımı.. 


Önce Urfa'nın fıstığını çaldılar sustuk. Seyrettik. 
Sonra İsotunu, çaldılar sustuk. Seyrettik. 
Sıradanlaşan Sıra Geceleri'ni çaldılar sustuk. Seyrettik. 
Çiğköftesini utanmadan Adıyaman'a mal ettiler. Sustuk. Seyrettik. 
Şimdi de futbolunu çalmak istiyorlar. 
Nereye kadar bu umursamazlık. Bu suskunluk.. 

Yanlızlaştırılan ve kaderine terk edilmeye çalışılan Urfaspor, Urfa'nın ve Urfalı olan, Urfa'lıyım diyen herkesin takımıdır. Bu takımı günümüz konsepti içerisinde bir ülkenin bayrağı misali, bu şehrin bayrağı olarak gönderde tutmak her Urfa'lının bir yerde namus borcudur. 


Bir kaç gün sonra bu takıma ekonomik destek sağlamak adına Kombine bilet satışı yapılacak. Göreceğiz bakalım kuyumcunun altının ayarını ortaya çıkarmada kullandığı mihenk taşı gibi bilet satışı, başta benim, bizim, hepimizin, bu şehrin üzerlerinde emeği olan, siyasetiçisinin, bürokratının, iş adamının, sanatçısının, velhasıl bu şehrin tüm dinamiklerinin ayarını nasıl ortaya koyacak... 

Sonuç olarak, kimse demesin mahkeme kadıya mülktür. 43 yılda ne iktidarlar geldi, geçti bu şehirin üzerinden. Ne tabelalar ne ünvanlar geldi geçti. Ama bu takım değişmedi.. 

Gün bu gündür Urfa'lı.. Senin kendi treninden başka kimsenin ne trenine, ne de akıl hocası takımına ihtiyacın yok. Uyan kenetlen takımına sahip çık. Var mı? başka Urfaspor... 

Bu yüzden bu takıma sırt çevirenlere Tatlıses'in türküsünden bir alıntı ile seslenmek istyorum; Hangi taş büyükse git vur başını. Ben bitirdim sana olan aşkımı. Sen benim sevdama, sen benim şehrime, futbol takımıma layık değilsin... 


Hayatı doğruları ve Urfaspor'u sözde değil, özde sevenlere saygıyla.