Birçok alanda olduğu gibi turizme bakışı açısı da değişti. Yakın geçmişte turizm denildiğinde akla şu üçleme gelirdi; ‘Deniz, Kum ve Güneş’. 

Bilinçlenen tüketici sayesinde birçok alanda olduğu gibi turizmde de birtakım yenilikler, gelişmeler var. Gezi planlandığında, artık akla sadece denize girmek gelmiyor. Turizm o kadar değişti ve gelişti ki, şimdi envai çeşidi var. 

Bazılarını sıralarsak:

-Yaz Turizmi; dinlenme amacıyla yapılan deniz, eğlence, gibi turistik gezi.

-Kış Turizmi; kış sporlarına yönelik yapılan turizm. Ülkemizde birçok ilimizde bu turizmin yapılmasına imkan var. Örneğin; Diyarbakır ve Siverek arasında yer alan Karacadağ muhteşem güzellikte olan bir kayak merkezi.

-Son yıllarda gelişen bir diğer dalda Eğitim Turizmi; bir ülkeye eğitim almak için genelde uzun bir süre kalma durumu olan turistik bir faaliyettir.

-Sağlık Turizmi; bu başlığın altına da birçok şey sıralanabilinir. Ciddi sağlık sorunlarından, estetik operasyonlara kadar… Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, ülkemiz estetik operasyonlar konusunda son derce başarılı.

-Spor Turizmi; bilindiği gibi birçok ülke vatandaşı için başta futbol olmak üzere bazı spor branşları bir tutkudan çok daha öte bir şeydir. Bunun yanında olimpiyatlar, çeşitli branşlarda yapılan Dünya ve Avrupa şampiyonları, kamplar ciddi bir seyircisi olan sportif bir turizm şeklidir. 

-Kültür Turizmi; benimde en çok sevdiğim turizm şekli; ülkemizin her yerinden tarih, kültür fışkırıyor desek abartmış olmayız.

Tarihin başladığı yerde doğmanın ve yaşamanın verdiği şansın yanı sıra İçmimar olarak da; fırsat buldukça ülkemizin tarihi mekanlarını ziyaret etmeyi çok seviyorum. Bu tarihi mekanlara teknolojik gelişmeler sayesinde dünyanın her yerinde görselleriyle birlikte ulaşmak mümkün olsa da, asla yerinde canlı canlı görmek gibi olamaz.   

Tarihi mekanlar da gezdiğimde, yazılanlar dışında birçok şey öğrenme şansım oluyor. Ayrıca tarihi mekanlar da muhteşem bir hava var. İnsanı mutlu eden, düşündüren ve zaman zaman geçmişe yolculuk yapma şansı sunan bir atmosfer var. Tarihi mekanlar da gezdiğimde, mimari yapılarını nasıl inşa edildiği, tasarımcıların ilham kaynakları nelerdi, teknik imkanları, mimari malzeme imkanları gibi soruların yanında; o zaman diliminde yaşayan insanların dünyaya bakış açılarından yaşam şekillerine, sosyal-ekonomik yapıları konusuna kadar birçok soru ve bilgiye ulaşma fırsatınız oluyor. 

Bundan sonraki yazılarımda yaşadığım ve gezdiğim tarihi mekanları sizlerle paylaşmaya kara verdim. Bu bağlamda haftaya; Diyarbakır'ın Çınar İlçesi’ne yaklaşık 13 kilometre uzaklıktaki Demirölçek Mahallesi civarında yer alan, Zerzevan Kalesi ile başlamak dileğiyle.