Ak Partinin Şanlıurfa da Suruç dışında 12 İlçe ve BŞ Belediyesini kazanarak adeta gövde gösterisi yaptığı son yerel seçimlerin üzerinden 7 ay gibi bir zaman geçti ama bu büyük zaferi hazmedemeyenlerin algı operasyonları bitmek bilmedi!

Son yerel seçimde Ak Partiden yeniden aday gösterilmeyen eski Ak Parti Ceylanpınar Belediye Başkanı henüz görevde iken DP' ye geçiyor ve şehre döndüğü gün şu açıklama ile seçim startı veriyordu.

"Hükümet ve teröristlerin kolkola girdiği bir süreçte terörle mücadele etmek için DP'den aday oldum!"

Eski başkanın terörle kolkola girmekle itham ettiği Hükğmet Ak Parti ve MHP' nin bir arada olduğu Cumhur ittifakının kurduğu hükümet; hükümetin Cumhurbaşkanı da Recep Tayyip Erdoğan' dı!

Ve O Erdoğan o günlerde taze kan değişimi gereksinimi ile aday olmayanlara "Görevi başka arkadaşlarınıza layıkı ile devredin: Yok aday olamadıkları için bu trenden inenler bir daha asla binemeyecekler!" diyordu.

4.5 yıl boyunca Ak Parti ve Erdoğan'ın teveccühü ile oturduğu makamda seçime aylar kalarak istifa eden eski başkan Ak Parti belediyesinden aldığı güçle Ak Parti adayı Abdullah Aksak'a karşı mücadele ediyor ama öte taraftan seçilirsem yine Ak Partiye geçerim sözleri ile Ak Parti seçmenine de mavi boncuk dağıtmayı ihmal etmiyordu.

8-10 bin bandı şahsi oyu olduğu bilinen eski başkan bir bakıma Ceylanpınar da Ak Partiyi ortadan tam ikiye bölüyor böylece HDP'nin seçim zaferini bir nevi garanti ediyordu çünkü tek başına kazanması mümkün değildi.

Hal böyle olunca ben dahil bütün basın ve kamuoyu HDP'nin Ceylanpınar yerel seçimini açık ara kazanacağını düşündük hatta bu yönde öngörülerimizi gerek sosyal medyalarımızda gerek köşe yazılarımızda dile getirdik.

Ancak belediyenin gücünü arkasına alan ve DP'den aday olarak Ak Partiyi ortadan ikiye bölen eski başkana rağmen Aksak'ın seçimi kazanmasını mümkün kılacak 3 ihtimal vardı.

1- HDP'li birçok seçmenin bile eski başkan gitsin de kim gelirse gelsin tavrının Ak Partiye oy olarak dönmesi!
2- Eğitimci olan Abdullah Aksak'ın gönüllerini kazandığı büyük kitlenin inancı...
3- Ve belki de en önemlisi  seçimi kaybetme ihtimaline bile inanmayan M. Kasım Gülpınar'ın ağırlığını koyması.

Ak Partinin oylarının bölünmesi için İP'den aday göstermekten tutun da "Ben kazanamayacaksam Ak Parti de kazanmasın!" stratejisine kadar birçok oyuna rağmen insanüstü bir emekle çalışan Aksak ve Mehmet Kasım Gülpınar'ın varlığı ile Ak Parti en yakın rakibine 7.000 oy fark atarak seçimi tam 17.000 oy alarak kazanıyordu.

Gerçi seçim sonrasında BŞ dahil birçok ilçede kazanılan zaferi sahiplenen çok kişi çıkıyordu!

Öyle ki seçim sürecinde çatı adayı Sabahattin Cevheri' nin doğal basın danışmanlığını yaptıklarını iddia ve seçim sürecinde BŞ adayı Zeynel Abidin Beyazgül'ün vizyonu ile alay eden bazı gazeteciler ile kendi ilçelerinde "İlçede oylarınızı bize BŞ de nereye veriyorsunuz verin! dedikleri ayuka çıkan bazı siyasilerimiz bu zaferi kendilerine mal ettiler ama Allah da, Urfa Kamuoyu ve Zeynel Abidin Beyazgül de çok iyi biliyordu ki bu seçim zaferinin baş mimarı M. Kasım Gülpınar' dan başkası değildi.

Bir de seçim sürecinde en ufak tatsız olaya müsaade etmeyen Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin. 

Yaklaşık 5 yıldır terör, kin nefret, ötekileştirme şehri olan ilçe Aksak'ın zaferi ile birden bire huzur ve barış şehri oluyor, insanların yüzlerinde yeni umutlar yeşeriyordu.

Fakat geçmişten ağır bir borç yükünü devralan üstelik OSB' si, tarım ve hayvancılık arazisi, turizm geliri olmayan Ceylanpınar ilçesine hizmet getirmek; korkunç rakamlara ulaşan işsizlik sorununa istihdam alanları yaratarak çözüm bulmak çok zordu.

Zordu ama Aksak'ın zorluklar karşısında pes etmeye niyeti yoktu.

Temeli atılmış devlet hastanesinin inşası hızlandı.

En az 1.000 gence iş imkanı sağlayacak tekstil fabrikalarının temelleri atıldı.

TİGEM ile yapılan görüşmeler de işçi alımı için ciddi mesafeler kaydedildi.

5 yıl boyunca eski yönetimin adeta günah keçisi ilan ederek tek bir hizmet götürmediği ve dahi terörize ettiği Cumhuriyet mahallesi başta olmak üzere yol çalışmaları yapıldı.

Ceylanpınar girişinde adı ölüm kavşağına çıkan yere trafik sinyalizasyonu kurulmak sureti ile tarihinde bir ilk gerçekleşti.

Geçmiş borç yükü yüzünden personel maaşlarını bırakın, araçlara yakıt dahi alacak parası olmayan belediye sınır ötesi harekat boyunca İLÇEYE gelen on binlerce askerin bütün ihtiyaçlarını karşıladı.

Bir yandan şehre hizmet getirmek için mücade eden Aksak aynı zamanda sınır ötesi harekat ta bir komutan gibi askerin yanında oldu.

İlçe halkı umutlu, mutluydu.

Değil Ak Parti belediye başkanı Abdullah Aksak: Kim olursa olsun hukuki anlamda o koltukta oturma hakkı yoksa elbette görevden azledilmelidir...

Ancak hepimiz biliyoruz ki; Abdullah Aksak'a yapılan operasyon henüz 17 yaşında işlediği bir suçtan doğan ve Hukuken yeniden iade edilmesi gereken memnu haklarının iptali değil; Ak Partinin Ceylanpınar da kazandığı zaferi ve Resulayn operasyonunu hazmedemeyenler karşı operasyonudur.

NASIL OLUR!

Halk olarak hukuksal haklarımızı maalesef bilmiyoruz!
Bakınız; çocuk yaşta işlenmiş suçlar normal sabıka kayıtlarında görülmeyecek kadar gizli doyalardır.

SORUŞTURMA aşamasında ancak hakim ve savcıların ulaşabildiği bu dosyalara Habertürk Yazarı veya Urfa daki bir yerel gazatecinin ulaşması elbette mümkün değil.

Kaldı ki her iki gazetecinin YSK' nın resmi açıklaması olmadan kararı açıklaması da hukuki değil bilakis kanunen ağır bir suçtur.

Hele Habertürk Gazetesi malum yazarı Muharrem Sarıkaya' nın "Eski başkan yeni başkana kaybettirdi!"  cümlesi gazetecilik adına utanç verici olduğu gibi anayasal bir suçun belgesidir.

Ama burada sorulması gereken soru; bu kadar gizli bir dosyaya kim, kimler nasıl ulaştılar?!

Bir diğer önemli soru da: Devletin müfettişlerinin rapor altına aldığı usulsüzlükler ortada iken; Ak Partiye karşı ciddi bir mücadele veren ve aday olmamasının bedelini Ak Parti karşıtlığı ile ortaya koyan kaybeden başkanın Ak Partiye seçim zaferi kazandırmış Ak Partili başkanı görevden azletme sevdasına Urfa ve Ankara da hangi Ak Ak Partililer destek verdi?!

17 Bin oy almış Abdullah Aksak'ın çocuk yaşta işlediği üstelik kanunen haklarını iade hakkına sahip olduğu bir noktada görevden azledilmesinin ilçede yaratacağı kasoun farkında olan var mı?

Veya Ak Partinin böylesi bir hamle sonrasında yaşayacağı oy kaybının çetelesini tutup hesap verecek kimse var mı?

Meselenin Abdullah Aksak'ın çocuk yaşta işlediği basit bir sabıka olmadığı gerçeği kadar bu operasyona bazı Ak Partililerin destek verdiği iddiaları da oldukça manidardır...

Abdullah Aksak belki oy olarak 17.000 ama bugün 100 bin nüfusunun %80'nin iradesidir.

Gerçek budur.