Bir kez daha gördüm ki Şanlıurfa da siyaseten, ticari, bürokratik veya kültürel yaşamımızda bir halkı derin çelişkilerin altından kalkılmaz çaresizliğine süreklemekte üsütümüze yok!
Ve ne kadar talihsiz bir millettir şu bizim Urfa insanı Allah'ım...
Sen gel dünyanın en bereketli, zengin toprakları üzerinde yaşa ama eylem ve söylemleri arasında keskin zıtlıklar olan bazı siyasilerin, bürokratların yarattığı çaresizlik depremlerinde sürekli yokluğun, işsizliğin yıkıntıları arasında kal!
Memleketinin siyasilerine, bürokrat ve İş Adamlar ile STK başkanlarına sesleniyorum:
Yeter!
Başınızı gömdüğünüz kendi kaygılarınızın, yakınlarınızın çıkar telaşlarının kum dağlarından çıların da; Urfa'nın masum, mazlum, yoksul halkının sorunlarına bir el atın artık...
Bakınız ey benim sahaya inince mangalda kül bırakmayan; sözde Urfa halkına hizmet etmek için Ankara da meclise giden, belediye başkanlığı veya önemli devlet kurmlarının koltuklarında oturan canlarım, ciğerlerim; içinizde bir tane baba yiğit yok mu şu DEDAŞ zulmünü bitirecek?
DEDAŞ yetkilileri "Ekrem Arpak o hesaplamaları nasıl yapar da bizi zan altında bırakır?" demişler!
Arkadaş; benim DEDAŞ kurumu veya yetkilileri ile ne gibi şahsi bir husumetim olabilir?
Mesela birileri gibi reklam adı altında siteme, albümlerime ve ya ortağı olduğum Ruha Tv'ye fatura mı istedim ey DEDAŞ yetkilileri?
Hayırrrr!
Ben sizden daha geçen hafta 3 gün karanlıkta bıraktığınız, sürekli yüksek voltajla gidip geldiği için mahallelinin tarumar olan beyaz eşyasının faturasını ödemenizi istedim...
Bir buzdolabı kaç para biliyor musun DEDAŞ müdürü efendi?
Cebinden ödeyebilecek misin zaten işsiz, mağdur Urfa halkının yanan televizyon ünitesini, buzdolabının zararını ha?
Senin yüzünden eti çürüğe çıkan kasabın zararını ben mi verecem DEDAŞ müdürü?
Ekrem Arpak ayda 15 milyon olmayan fatura vurgununu yazarken kendi söylemiyor ki; 2 milyonluk Urfa haykırıyor DEDAŞ müdürü?
Kendine çok güveniyorsan hodri meydan ve ekranda yüzleşelim de; uzaktan kumanda okuyucular ile aylardır tek lambanın açılmadığı evlere gönderdiğiniz fahiş faturaları önüne koyayım müdür efendi!
Kendine çok güveniyorsan devletin yurduna gönderdiğin 15 bin liralık faturayı ve yurt müdürü itiraz edince "Efendim yanlışlıkla başka fatura eklenmiş" savunmanızı önünüze koyayım.
Peki müdür efendi; yurt müdürü itiraz etmese o fazladan çakılan 10 bin nereye gidecekti?
Peki müdür efendi; sizin kurumun idarecileri Karaköprü de jenaratörlü evlerde otururken (Halkın iddiasına göre) Urfa halkının karanlıkta olması sizi rahatsız etmiyor da; Ekrem Arpak bunu yazınca mı rahatsız oldunuz?
Bir kere iddialar doğruysa şehri aydınlatması gereken kurum olarak jenartörlü evlerde oturmak ayıbın daniskası değil mi?
Ayrıca her hasat mevsiminde çiftçilerin desteklemelerine bloke koyan siz değil misiniz?
İplik fabrikası ile mercimek eken gariban çiftçiye aynı faturayı keseceksin ben de susacağım öyle mi?
Müdür Bey; buyurun bir Siverek sakini faturasını göndermiş. Adam aylardır evde değil ve kurum düzenli olarak 320 liralık fatura gönderiyor! Şimdi soruyorum; harcanmamış enerjiden alınan ücretler nereye gidiyor?
Yanlışlıkla denilerek sonradan düzeltilen faturalar da neyin nesidir?
Müdür Efendi; halk kurumun çalışanlarını 1.600 lira maaşla sahaya sürdüğünü; bu çalışanların da prim almak için habire ceza kestiğini iddia edecek ama ben susacağım öyle mi?
Ve müdür efendi; tek bir siyasetçi, bürokrat bu saçmalıklarınızı görmeyebilir.
Devletini, milletini sevdiği için yaşadığı bütün haksızlığa rağmen benim güzel Urfa halkım susabilir veya sesini duyuramaya bilir ama ben susmayacağım.
VAH BENİM GENÇLİĞİM!
Tıpkı DEDAŞ örneğinde olduğu gibi baktım Urfamın gençliği, amatör sporcuları kimsenin umurunda değil!
Baktım en çok umurunda olması gereken il gençlik ve spor müdürü dahi farkında değil çocuklarımızın yuvarlandıkları uuçurumlarda nasıl yitip gittiklerinin; bana düştü hatırlatmak!
Zira birilerinin Şanlıurfa Gençlik Ve Spor Müdürümüze ülkenin en genç nüfusuna sahip ilde görev yaptığını hatırlatması gerekiyordu!
Sahi müdürüm; siz hiç Cumhurbaşkanımızın heyecanla tarif ettiği gençlik modelini dinlediniz mi?
"İmanı güçlü, zeki, çalışkan ve bilim adamı, başarılı sporcu, siyasetçi, sanatçı gençler isterim..." der Cumhurbaşkanımız.
Peki sayın müdürüm; gelir düzeyi zaten ülke ortalamasının çok altındaki Urfalı anne babaların bırakın evlatlarına bu yönde sağlıklı eğitim olanaklarını sunmayı; ilkokul çağlarında inmiş madde bağımlılığının, işsizliğin ve terörün elinden kurtarmak için nasıl çırpındıklarından haberiniz var mı?
Cumhurbaşkanımızın tarif ettiği pırıl pırıl gençleri yetiştirmenin formülü "Bilim, felsefe, kültür sanat ve spor" olur ancak bilmez misiniz?
Yada biliyorsanız nedir bu şehrindeki amatör futbol, voleybol, basketbol ve diğer spor branşı takımların içler acısı halleri müdürüm?
Amatör sporcularımız ve yüzlerce sporcuyu her türlü kötülükten korumak için madden manen canını dişine takan bir avuç kulüp başkanından haberiniz var mı?
BŞ Belediyemizin amatör sporculara yaptığı 5.000 liralık malzeme yardımının aynısını kurum takımlarına da yapması nasıl bir saçmalıktır ve neden buna dur demez siniz?
Türkiye'nin en genç ama en yoksul şehrinin gençleri için spor bakanlığından neden özel bütçe talep etmez siniz?
Geçen yıl ülke futbol tarihinde kendi liginde rekor sayılan 1.3 milyonluk bütçeye rağmen küme düşen Siverek Belediye sporu mercek altına aldınız mı mesela?
O Siverek belediye Spora harcanan para ile kaç amatör takımın kaç başarılı futbolcu çıkaracağını hesapladınız mı hiç?
Her seçim döneminde oy kaygısı ile Urfaspor'a sarılan siyasilerimiz gibi yoksa siz de Urfaspor aşığı mısınız?
Ben de aşığım Urfaspora ve şehrimim aynası olan bu takımı süper ligde görmek istiyorum.
Evet; Şanlıurfaspor bu şehrin aynası ve tanıtım, reklam yüzüdür ama alt yapıdan kaç futbolcu var takımda müdürüm?
Urfa jargonu ve Türkçesinin tabiri ile "Ma niye Urfa'dan sporcu çık mi keko?"
Peki, Şanlıurfaspor, Karaköprü Belediyesi, Siverek Belediyesi, DSİ ve Şanlıurfa BŞ Belediye Sporun şehrin tanıtımına katkısı ne müdürüm?
Ben diyeyim size; " Tesislerde tuvalet kağıdı yok!" diyerek isyan eden futbolcuların Urfayı ülkeye rezil ettiği bir reklam!
Kaldı ki kurum takımlarına zaten bir şekilde para yağıyor! Siz asıl amatör takımları ayakta tutacak ne yaptınız müdürüm?
KAGES MUCİZESİNİ DUYDUN MU MÜDÜRÜM!
Sayın müdürüm; sizler amatör takımlarımızın içler acısı hallerine sırtlarınızı dönerken; Allah'tan Mustafa Gülpınar, Sinan Günak gibi bu şehrin çocuklarına kucak açan, onlara inanan ve maddi manevi ağır bedellerle arkalarında duran başkanlarımız var...
Sahi, siz Altınordu modelinin başarı ile uygulandığı hatta çok üzerinde bir anlam ifade ettiği KAGES ( Karacadağ Gençlik Kültür Spor ) mucizesinin 680 öğrenciye spor yapma şansı verdiğini biliyor musunuz?
Farklı spor branşlarında KAGES sporcularının Urfa'ya ulusal uluslararası sayısız başarı, madalya kazandırdığını duydunuz mu?
680 diyorum müdürüm 680...
680 çocuğumuzun madde bağımlılığından, terörden, asosyal bir yaşamın bunalımlarından, işsiz anne babanın çaresizliğinden kurtarılması diyorum...
Mustafa Gülpınar diyorum müdürüm. Vizyonu, merhameti, duruşu ve gençlerimize gönül veren duruşu ile şehrin sporuna, kültürüne verdiği eşsiz katkı diyorum.
Son olarak 12 yaşındaki başarılı tekvandocu sporcusunu milli takıma gönderen KAGES diyorum...
Milli 15 Temmuz Spor ve 180 sporcuya babalık yapan Sinan Günak diyorum müdürüm...
Kurum takımları arasında 180 sporcunun hayata, spora tutunması için malını, mülkünü, zamanını, hayatını harcayan adamlar diyorum.
Emin olun şehrin ileri gelenleri, siyasileri gibi sizler de kurum takımlarına çare ararken sponsor olmadan kendi imkanları ile binlerce çocuğumuzu sporla buluşturan bu iki güzel başkanlarımızın sizlerin takdirlerine, plaketlerine ihtiyacı yok...
Onlar ki bir gönül işinin yürekli, vicdanlı, merhametli güzel yürekli kocaman adamlarıdırlar...
Onlar ellerinden tuttukları çocukların masal kahramanı olarak en güzel plaketleri çocukların gülümsemeleri ve başarıları ile zaten alıyorlar müdürüm...
Peki, sorarım sizlere müdürüm; bu iki değerli başkanın ve onlar gibilerin ayakta tuttukları amatör takım ve sporcularımız için nasıl bir kaynak yarattınız müdürüm?
Yazık değil mi şehrimin gençlerine Allah aşkına?
Kaç amatör takım kapanma noktasında haberiniz var mı?
Veya profesyonel kurum takımlarının tek transferine verilen para ile kaç takım sezonu kurtarır bilir misiniz?
Sevgili Müdür; sen farkında değilsin ben diyeyim. Spor bakanımıza çıkıp Urfa gençliği ve amatör kulüpleri için özel bütçe talep etmek senin en doğal hakkın...
Sen yapamayacaksan ben yaparım merak etme!
İşsizlik, terör, madde bağımlılığı altında ezilen gençliğime en azından bunu yapmak boynunuzun borcudur müdürüm.
Gelelim STK başkanları, İş Adamları ve DSİ, İŞKUR gibi kurumlara.
Peki sizler amatör takımlarımıza nasıl bir destek veriyorsunuz beyler?
Kocaman bir HİÇ...
ERİN'İ KLONLAMAK!
Velhasıl benim anladığım bu şehrin siyaseten, kültür ve spor ile turizm, sanayi ile diğer bütün yaşamsal kavramlarda doğru bir zemine oturması; şehre hizmet gelmedi için Vali Abdullah Erin ile M.Kasım Gülpınar ikilisini klonlayarak çoğaltmamız gerek!
Birkaç Vali, Kurum müdürleri, siyasetçi, İş Adamı, STK başkanı olarak çoğalmaları gerek...
Bir düşünün; il gençlik spor müdürü, nüfus müdürü, DEDAŞ müdürü, sağlık müdürü, sekiz vekil, 14 belediye başkanının hepsi Abdullah Erin veya M.Kasım Gülpınar!
Yazarken bile heyecanlandım yahu ;)
Yorumlar
Kalan Karakter: