Bütün dünya ilk defa aynı gemide olduğunu kavrıyor. Ve ülke olarak Türk, Kürt, Laz, Çerkez: Dili, dini, ırkı, rengi, ideolojine bakmayan acımasız bir virüsün kapımızda olduğunu öğrendik.

Umarım bu felaket hepimize ders olur ve tüm önyargılarımızdan kurtuluruz.

Anne babalarımızın ellerini öpmekten bile korktuğumuz, hepimizi kendi evlerimizin dört duvarlarına mahkum eden ve sevdiklerimize sarılmaktan dahil ayrı koyan zamanı yaşıyoruz.

Corona, hiç birimizin mensup olduğu kimliğe, dine, renge, dile, ideolojiye, partiye, makama, güce bakmaksızın aynı güçle tehdit ediyor.

Depremlerin, savaşların, çekirge istilasının, çığların, eriyen buzulların, yangınların, açlığın terbiye edemediği insanoğlunu bütün dünyayı olağan yaşamdan koparıp evlerine hapseden bir virüs kendine getirecek mi?

Kimsenin kimseden üstün yada aşağı olmadığını bedeblerimize sızarak ölüm kusam bir virüs sayesinde öğrenebilecek miyiz?

Paylaşamadığımız sokaklar bomboş!
Şişkin banka hesapları çaresiz!
Makamları dinlemiyor meret!

Aynı gemideyiz anladınız mı?

De hadi Türk olduğun için atla gemiden, kurtul da göreyim! 

De hadi Kürt olduğun için gemi batsa da seni kurtaracak bir flika bul da göreyim!

De hadi sağcısı başka solcusu başka kamaralarda tutunsun, kurtulsun da göreyim!

De hadi makamlarınız, şişkin banka hesaplarınız, arazileriniz, lüks evleriniz, araçlarınız korusun sizi de göreyim!

De hadi hala birbirinize girin, kavga etmeye devam edin: Bakalım bu kavgadan kim galip ayrılacak!

Aynı gemideyiz dostlar; ölüm gemisi kalktı limandan!

Ya tek yürek kendimize gelip birlikte herkesin kardeşçe yaşadığı bir yaşam limanı bulacağız ya Corona olmasa bile kendi ellerimiz ile yarattığımız bir başka felaketin kurbanları!

Tercih benim, senin, sizin: Hepimizindir.

FARKINDA OLMAK!

Hıçkırıklar içinde ve sesimi duyduğu halde ağlayanlar!

Mesaj atanlar!

Gecenin bir yarısı bakanından milletvekiline, çobanından KHK mağduruna, esnafına "Ne gerekiyorsa hazırım!" diyerek dar günde dostluğu, kocaman yürekli olmayı, acıyı paylaşmayı, vefayı hatırlayanlar, hatırlatan güzel insanlar!

Yüzlerini hiç tanımdağım on binlerce güzel insanlar!

Biliyor musunuz; sevgiyi ve şu yalan dünyada hiç bir şeyin kalp kırmaya, sağlımızı ihmal etmeye değmediğini anlatmak ve Corona illetine karşı devletimizin aldığı önlemlerin önemine dikkat çekmek için kaleme aldığım bir farkındalık makalesi sayesinde olsa bile sevilmek ne güzel şey böyle....

Bu gece sesleri, hıçkırıkları, sevgileri kulaklarımda kalan o güzel insanları hayatım boyunca unutmayacağım...

Tek tek ayırmak imkansız elbette ve hepinizi çok seviyorum.

Ticaret Borsa Başkanım ama hepsinden önce Abim, dostum: Sen ne güzel bir adamsın böyle!

Eski SGK ve GTH Bakanımız Sn. Faruk Çelik; Dar gün dostunun kitabını sen yazdın bu gece ben okumaya devam edeceğim, iyi ki varsın.

Memleketimin güneşi kadar sıcak yürekli güzel insanları Naif Bülbül, Murat Milkev, Fahri Kaya, Sinan Ateş, Sinan Hançer cansınız...

Dedim ya sevilmek güzel şey... Bana bu duyguyu yaşattığınız için ne kadar teşekkür etsem az.

Sosyal medyamda üzüntülerini bildiren bütün güzel insanlara sevgilerimi gönderiyorum.

Serdal İzol Başkan baş tacısın...

Yunus Emre Aksu Müdürüm. Sadece işinin değil, dostluğunda müdürü olduğunu hatırlattın sağol.

Ülkemin dört bir yanından arayan, soran bütün güzel insanlar sevgi böyle paylaşılır ve hayat herşeye rağmen çok güzek dedirttiniz teşekkür ederim.

Kamil Tüysüz kardeşim. İyi ki tanımışım seni.

Memleketimin sadece kanaat değil, sevgi, dostluk önderleri Recep Küçükçay, Vehip Günaşan sizlerde iyi ki varsınız.

Kardeşi için panik yapan ve gecenin en güzel azarlayan iki ağabeyi Mesut Yar ve Uğur Büyükhatipoğlu: İnsanın dağ gibi ağabeyleri olduğunu bilmenin güzelliğini yaşattınız.

Sırdaşım, kardeşim Müzaffer Kıran sen hep varol emi?

Ali Gubat kardeşim. Kardeşlerin hassı sağolasın.

Makalenin sonunda şaka olduğunu öğrenince üzülenler sizlerde iyi ki varsınız ve sizleri de seviyorum...

Böyle bir zamanda dahi vefasızlığı bir kenara bırakmayan ve kin tutmaya devam edenler, sizleri de seviyorum...

Hayatı, insanları, aşkı, dostluğu, vefayı, memleketi seviyorum.

Teşekkür Ederim hepinize...

Her ne kadar farkında olmasak ta, ''Ölüm var ölüm!'' 

Küresel bir tehlike halini alan Corona Virüsü sayesinde bir kez daha HAYATLA, KENDİMİZ ile yüzleşmek; dönüp neler yaptıklarımızı sorgulamak gerektiğine inandım.

Hayat, birbirimize kızacak, küsecek, kavga edecek kadar uzun değil ve hayat; yaşayamadıkları mızın tek anını bile telafi etme şansı vermez adama...

Kalp kırmaya, sevdiklerimizden küs kalmaya yetecek kadar uzun değil ömür dediğimiz...

Hiç ölmeyecek gibi içimizde büyüttüğümüz bunca hırs neden?

Sevgili Dostlar; ölüm dediğiniz kaçınılmaz gerçek sadece Corona ile çalmayacak kapımızı. İşte bu vesile ile kaleme aldım son yazımı.

Gün içerisinde trafik kazalarından tutunda doğal felaketlere, diğer ağır hastalıklara, kavgalara kadar her bizi ölümün kucağına itecek yüzlerce şey varken hiç ölmeyecek gibi yaşamak ne garip değil mi?

Bu makale ile hepinize aslında ne kadar değerli olduğunuzu, sağlığınızın çok önemli olduğunu hatırlatmak ve kendinize, sevdiklerinize dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatmak istedim.

Öyle ya; belki böyle bir mektubu yazacak zamanımız bile olmayacak!

Birbirimizi aramak, barışmak, sevdiklerimize sarılmak, hal hatır sormak için zamanımız var iken neden hala bekliyoruz demek için karaladım.

Ve lütfen şu Corona illetini hafife almayın demek için.

Farkındalık yaratmak için kaleme aldım  ve görüyorum ki; mesaj yerini bulmuştur.

Zamanınız varken ve sağlığınız yerinde iken sevdiklerinizi arayın. Küs olduklarınız varsa barışın ama en önemlisi kendi ve sevdiklerinizin sağlığına dikkat edin: Çünkü siz değerlisiniz...

Evdeyim; ailem, eşim ile gayet huzurlu ve sağlıklıyım...

Sağlık, huzur, başarı, barış dolu aydınlık yarınlarda hep beraber güzel günler görmek dileği ile hepinizi muhabbetle, sevgi ile selamlıyorum.

Ekrem ARPAK