KADROLU ADAYLAR CEHENNEMİ!
Yayınlanma :
28.07.2019 22:00
Güncelleme
: 18.11.2019 12:24
İşsizlik
Eğitim
Sağlık
Ulaşım
DEDAŞ
Tarım ve Hayvancılık
Turizm
Sanayii
derhal çözüm bekleyen ve hayati meseleleri var...
Bakınız; istihdam ve iktisat sorununu çözmemiş hiç bir kentin kalkınması ve iç huzuru mümkün olmayacaktır.
Peki, yukarıda sıralı halde kaleme aldığım, her biri şehrin sırtında kangrene dönen sorunları kim çözecek; yada gerçek sorunlarımız bunlar mı?!
Bütün samimiyetim ile iddia ediyorum: Urfa'nın tek ve en büyük sorunu nitelikli, liyakat sahibi siyasetçi ve yönetici yokluğudur!
HER MOKA ADAY OLANLARIN YÜZÜNDEN!
Peki, hep söylerim: Kadim geçmişinde sağcısı solcusu, alimi tarihçisi, sanatçısı zanaatkarı, felfecisi düşünürü, bilim adamı cesur kahramanları ile peşlerinden milyonlarca insan koşturmuş nice büyük değerleri çıkarmış bu topraklar neden büyük kitleleri etkileyen siyasetçi profilini üretemez haldedir?
Bırakın Şanlıurfa'yı, nüfusu Siverek kadar dahi olmayan Trabzon kabineye 5 isim verirken biz neden iktidara üst düzey isim vere miyoruz?
Elbette bu sorunun sosyolojik, sosyo ekonomik, coğrafik ve ülke siyasi ikliminden kaynaklanan onlarca nedeni var ve elbette bütün bu nedenler bugün 17 yıldır bölgede Ak Partinin adeta kalesi olmasına rağmen adeta ötekileştirilmiş pozisyon çelişkisini önümüze koyuyor ancak kabahatın çoğunun bizde olduğu gerçeğini de biliyorum!
Arkadaş; bu şehir nevi, içeriği, alanı ne olursa olsun her seçimde aday adayı rekoru kıran şehir olma tuhaflığını kimseye bırakmıyor!
Hele bazı insanların aday olma sıralaması ve ısrarı karşısında bazen dehşete düşüyorum...
Mesela Ceylanpınar da benim de çocukluk arkadaşlarından olan ve çok sevdiğim bir isim var: Yahu güzel kardeşim; daha kendi sosyal medyan da paylaşım yapmayı beceremiyor, doğru dürüst Türkçe konuşamıyor, kendini idare edemiyorsun!
Yahu arkadaşım; insan biraz kendini, haddini bilmeli...
*Esnaf odaları seçimi oluyor adaysın!
*Belediye seçimleri oluyor, adaysın!
*İlçe başkanlığına adaysın!
Yahu aday olmanın da bir şerefi var ve sen o şerefi rexe (Tezek) düşürdün kalktın vekilliğe bile aday oldun!
Allah için birgün aynanın karşısına geç. Bi kendin ile yüzleş bremın...
Kardeşim vallahi senin bu bitmek ve akıl yoksunu adaylık macerandan ben yoruldum, ben utandım YETER!
Maalesef Urfa da makam ve özellikle BAŞKAN lakabı için hastalık derecesinde aday olanlar var.
Bu arkadaşların aday olma süreçlerinde ideolojinin, liyakatın, duruşun değer ve sınırı yok!
Genel seçimde A partisinden aday olan isim şaşkınlık derecesinde yerel seçimde B partisinden aday ola biliyor!
Yahu insanın bir duruşu olmalı arkadaş...
İnsanın bir ideolojisi, siyasi görüşü, fikri olmalı...
Bıktık ulan siz ve sizin gibi kadrolu aday, aday adayı çöplüğünün yarattığı çevre kirliliğinden.
BU TİPLER LİYAKAT SAHİBİ İSİMLERİ ENGELLİYOR!
BŞ belediye başkanlığı veya milletvekilliği ile başlayan aday adaylığı süreçlerinde il, ilçe teşkilat, belediye başkanlığı, başkan yardımcılığı, encümenlik, genel müdürlükler, daire başkanlığı olmadı muhtarlık şeklinde her şeye aday olma durumunun yarattığı kirlilik hali siyasete atılmayı düşünen gerçek memleket, ülke aşıkları ile dava adamlarının kendilerini geri çekmelerine neden oluyor!
İlkokul mezunu dahi olmayan, kendini yönetmekten, iki cümle kurmaktan aciz bazı isimlerin bıkkınlık veren aday veya aday adaylıkları bu şehrin aydınlık yarınlara adım atmasının önündeki en büyük engeldir.
YAN YANA KOYAMIYORUM ZORLA MI?
Kimse alınıp gücenmesin ve vereceğim örnek kimseyi rencide amacı taşımıyor.
Arkadaş; tarihin en eski medeniyetlerine, ilk üniversitesine beşik olmuş Şanlıurfa'yı milletvekili anlamında temsil etmenin de bir kriteri vardır:
1- Bilgi birikimi, entelektüel alt yapısı,
2- Vizyonu,
3- Karakteristik anlamda sağlam yapısı,
4- Halk arasında güvene dayalı karlılığı
İle Urfa milletvekili olacak isim fark yaratmalı fark...
17 yıldır bölgede iktidar partisini tek başına sırtlayan Şanlıurfa bugün DEDAŞ zulmü altında inliyor, eğitimi yerlerde sürükleniyor, daha dün bir bebek doktor eksiğinden hayatını kaybediyor, taşımalı eğitim rant deryasına dönmüş lağım gibi kokuyor, işsizlik oranı tarihin en yüksek oranında seyrediyor, Göbekliyepe'ye rağmen turizm pastasından hak ettiğini alamıyor, sanayileşme anlamında gerekli atılımlar yapılamıyor, Suriyeli göçmenler şehrin ekonomisini sömürüyor kültürel yapsısını bozuyor, Tarım ve hayvancılığın kalbi olmasına rağmen Tarım Bakanı Urfalı bürokrat kıyımını yapıyor, bir müfettiş TİGEM'i babasının çiftliği gibi kullanıyor, bazı belediye başkanları yüz milyonlar aşan borçları pervasızca bırakıp hesap vermiyor, çiftçi ve köylünün beli bükülmüş çaresizce tükeniyor ama en önemlisi ülkenin en yoksul şehri durumuna düşürülen Urfa 58 ile işçi göçü veriyorsa meclise gönderdiği milletvekili arasındaki liyakat uçurumu yüzündendir!
Soruyorum sizlere; geçmişinde zerre şaibesi olmayan, 5-6 dili okuma yazma seviyesinde konuşan, vizyonu, bilgi birikimi ve entelektüel alt yapısı, merhameti ile M.Kasım Gülpınar ile birçok şaibeye bulaşmış bazı isimleri nasıl aynı kefeye koyacak, nasıl hepsine birden milletvekili diyeceğim?
Vekilliği iş takipçiliği, akrabalarına imtiyaz, ihale baronluğu, dedikodu belden aşağı kumpas uzmanlığı seviyesine düşürdükleri iddia edilen birisi ile M.Kasım Gülpınar ismini nasıl yanyana getirebilirim?
Hadi diyelim benim milletvekilim iddia edilen ilaç vurgunlarına bulaşmadı lo!
Hadi diyelim benim milletvekilim kendi partidaşları aleyhine kumpas kurmuyor hiç!
Hadi diyelim benim milletvekilim salt kendi taleplerini yerine getirmediği için il milli eğitim müdürünü göndermek için mesai harcamadı!
Hadi diyelim benim millervekilimin birisi arkasından çocuk dediği parti teşkilat başkanının yanında ise övgüler dizecek kadar riyakar değil!
Hadi diyelim benim milletvekilimin kardeşleri, yeğenleri şehrin bütün ana artel ekonomik dengelerini ele geçirmedi!
Hadi diyelim benim milletvekilim halkına zulüm etmedi!
Hadi diyelim benim milletvekilim şehrin STK'ları ve kurumları üzerinde hakimiyet kurmak için her türlü ayak oyunlarına baş vurmuyor!
Yahu M.Kasım Gülpınar ile bazı isimleri yan yana koyduğumda klas farkı var, vicdan, izan, vizyon farkı var Allah aşkına...
Emin olun uçurum düzeyinde derin olan bu farklar sadece vekillik değil, şehrin bütün siyaset ve bürokrat belirlenmesi ve seçimlerinde var...
Çünkü bu şehir de her moka aday olan isimler yüzünden gerçek liyakat sahibi insanlara ya sıra gelmiyor ya kendilerini kenara çekiyorlar!
Mesela Ceylanpınar da çocukluk arkadaşımın Urfa vekili olduğunu düşünüyorum da; lav ma vallahi bırakın akıl, mantık ve vicdanı şeytan kabul etmiyor!
Lav ma mesela Ali Arpak'ı, Yusuf Göllü'yü ve burada isimlerini sayamadığım bir avuç değerli ismi sen ve senin gibilerin yanına aynı makama aday listesine yaza mıyorum zorla mı?
Lav ma mesela BŞ tarihinde Kültür bağlamında bence gelmiş geçmiş en değerli isim olan Azad Birinci'nin itfaiye müdürü olmasının izahı yok ha YOK!
Bu şehrin liyakat ve adalet anlayışı dengesini bozdunuz el birliği ile...
Haddinin farkında olmayan isimlerin aday veya aday adaylığı ısrarı yüzünden bu şehrin değerli evlatları arka planda kalıyor arkadaş!
Bu şehirden çıkıp kabineye giren ismin kepek desteklemesi ile kepeğin ekilir bir ürün olduğunu beyan etmesinin utancı işte tam da bu yüzden arkadaş...
Bölge de terörün belki de giremediği veya en az yaşandığı şehir de binlerce masum Urfalı öğretmen, hakim, doktor, polis, bürokrat evladımızın aylardır KHK'lar ile açığa aşınma zulmüne karşı sessiz kalışımızın sebebi işte her moka aday olduğu için "Hadi bir görev verelim de yakamızdan düşsün!" mantığı ile hak etmedikleri makama gelenlerdir arkadaş.
Kadim tarihi ile bu şehir para, aşiret gücü, torpil ile vekil, belediye başkanı, bürokrat, kurum amiri olunmasını hak etmiyor görmüyor musunuz?
Bıktık ulan sizden bıktık artık!
RAHATLADINIZ MI?
Malum, özellikle bir milletvekilimizin tam bir buçuk yıldır Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürünü göndermek için verdiği mücadele dillere destandır!
Bu vekile destek veren bazı basın mensubu arkadaşların müdür gidene kadar kopardıkları yaygara da hala hafızam da tazeliğini koruyor.
Başardınız ve bizler Cumhuriyet tarihinde yapılan okul, derslik yatırımlarına eş değer yatırımlar yapan, insanüstü bir mücadele ile bu şehre büyük hizmetler veren Şerafettin Turan'ı uğurladık!
Mutlu musun ey vekil ve mutlu musun ey Eğitim Bir-Sen?
Yahu bir milletvekili şehrine hizmet etmek yerine neden mesaisini şehrine hizmet eden bir kurum amirini değiştirmek için uğraşır?
Ben söyleyeyim: Bu şehir kurum amirlerine hizmet etmeleri için yol açmak yerine yakınlarının atamaları ve ihale pusulaları gönderen isimlerden kurtulmadıkça iflah olmayacağız.
Ve emin olun Şerafettin Turan başarısız olduğu için değil, bu pusulalara uymadığı için rezil bir kumpasla gönderilmiştir!
Aslında yerine gelmesi planlanan VAN kökenli müdür meseleyi benim deşifre etmem yüzünden gelememiştir.
Şimdi bütün dikkatim üzerinizde ey Sn. Vekil ve Eğitim Bir-Sen: Bakalım yeni müdüre nasıl baskılar yapacak, ne olmaz şeyler isteyeceksiniz?
Eğitim Bir-Sen demişken arzu ederseniz iktidarın arka bahçesi olduğuna dair iddiaların odağındaki bu sendikamızın kuruluş amacına bir göz atalım:
Bakınız; Eğitim Bir-Sen tüzüğünde yer alan amaç maddelerinden birisi ne diyor;
Madde 3.
(1) Sendika; temel insan hakları ilkelerine dayanan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu, millet iradesine de milletin seçtiği idareye de saygı gösterilen, katılımcı demokrasinin yerleştiği, özgür birey ve sivil toplum örgütlerine gerçek anlamda var olma ve düşünce üretip teklifler sunma hak ve imkânlarının hayata geçirildiği, kimsenin ötekileştirilmediği, farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği, ücretlerde ve gelir dağılımında adaletin sağlandığı, sendikal hakların evrensel ilkelere ve uluslararası sözleşmelere dayalı olarak tam anlamıyla hayata geçirildiği, çalışanların insan olmanın onurunu her yönüyle yaşayabildiği, saygın iş ekseninde çalışma hayatında var olmalarının sağlandığı, demokratik sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak her vatandaşın devlet imkânlarından eşit şekilde yararlandığı, düşünce ve kanaat özgürlüğü ile din ve vicdan hürriyetinin gerçek anlamda teminat altına alındığı, başta çalışma hayatı olmak üzere kadınlara, gençlere ve engellilere yönelik pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçirildiği, kadınların sivil toplumda ve yönetim kademelerinde daha fazla temsil hakkına sahip olduğu, medeniyet köklerimizde var olan değerleri idrak etmiş daha özgür, çevreye ve doğaya duyarlı, daha müreffeh ve daha mutlu insanların yaşadığı, daha güçlü, daha zengin Türkiye idealine ulaşmaya katkı sunmayı amaçlar.
Şimdi tüzüğünde bu amaçların yer aldığı Şanlıurfa Eğitim Bir-Sen yetkililerine soruyorum:
Hak ve hürriyetin yanı sıra düşünce özgürlüğü için mücadele etmek amaçlarınız arasında ya; hiç yere KHK'lar ile işlerinden aşlarından edilen Eğitim Sen-li meslektaşlarınız için ne yaptınız?
Üyelerinizin sendikal haklarını korumak adına nasıl bir mücadele verdiniz?
Mesela Şanlıurfa Eğitim Bir-Sen şubesinin yer aldığı merkezin maliyeti veya kirası ne kadardır ve giderler nasıl karşılanıyor?
Şube başkanımızın veya yardımcılarının makam araçlarının fiyatları, maaşları, giderleri ne kadar ve nasıl karşılanıyor?
Mesela Şanlıurfa Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa'nın eğitimine katkı verecek nasıl bir hizmete imza atmış?
İl MEB müdürlüğü ve siyasileri üzerinde kurulan baskıların Urfa ve Urfa halkına ne gibi kazanımları var?
Gelin tüzükten örneklere devam edelim...
amaçlar.
(2) Sendika bu amaçlarına ulaşmak için;
a) Üyeleri başta olmak üzere hizmet kolundaki kamu görevlilerine, insan onuruna yaraşır bir hayat düzeyi sağlamak için elverişli ücret ve sosyal yardımlar ile daha iyi çalışma şartları ve mesleki saygınlık kazandırabilmeyi,
Ya merak ediyorum: Üyelerinize insan onuruna yaşarış bir hayat düzeyi sağlamak için nasıl bir çalışma yaptınız il müdüründen habire imtiyazlar istemek dışında?
Mesela Şanlıurfa İl MEB yönetimi üzerinde hakim olma gayenizin altındaki neden neydi?
Mesleki saygınlık dediğiniz il milli eğitimden uzaklaştırılmış isimler salt size yakın diye kuruma yeniden dönmesi için baskı yapmak olmayınca basın yolu ile müdürü karalamak mıdır?
Ben demiyorum, iddialar bu yönde...
Mesela an itibari ile üyeleriniz arasında geçmişte 5-6 bin maaş almalarına rağmen bugünün milyoner mütahitleri, kolej sahipleri var mıdır?
Mesela size ne taşımalı eğitimin taşımasının kim kimler tarafından yapıldığı?
Eğitim Bir-Sen başkanımıza özellikle sormak istiyorum ki cevap verip vermemek kendi insitafitine bağlıdır.
İddiaya göre yıllık totali 4 milyon olan aidatlar nasıl değerlendiriliyor başkanım?
Diyelim ki rakam 4 değil de 1 milyon; 1 lirasını dahi bu şehrin eğitimine, üyelerinizden birinin gasp edilen haklarının savunmasına veya yoksul bir gencin bursuna harcanıyor mu?
Bir şeyden değil ha, sadece merak ettim yahu.
La helal olsun Şefafettin Turan'a be!
Sizlerin vasiyetini kabul etmediği, baskılarınıza boyun eğmediği için ve işte o güzel adam sizlere "Biz gönderdik!" deme zevkini tatırmadan aslanlar gibi bastı istifayı gitti...
Mutlu musunuz?
Yeni il müdürümüz İsmail Yapıcıer bir Urfalı. Geleli henüz birkaç gün oldu.
Gördüğüm kadarı ile Urfa da eşine az rastlanır bir nezakete sahip...
Elbette kendi memleketine büyük hizmetler de bulunma aşkı taşıyordur ve çok değerli hizmetleri dokunacağından da şüphem yok...
Yeter ki bazı vekillerimiz ve özellikle sendika yeni müdürü rahat bıraksın!
Sahi yeter la yeter; kurum amirlerini rahat bırakın artık.
Bütün bunların sebebi ne biliyor musunuz; her moka aday olanlar yüzünden mecliste vekillik yerine iş takibi yapmak durumunda kalan bazı isimlerin olmasına aracılık eden tercihlerimiz, yani suçlusu biziz biz.
Malum geçenlerde il sağlık üzerinde bir operasyona gidildi!
Bütün hastane müdürleri ve başkan ile başkan yardımcıları görevden alındı!
Peki yerlerine kimler atandı, arananlar liyakat sahibi mi, kimlerin adamı bilen var mı, YOK!
Yok çünkü birisi kalklar il sağlığı diğeri eğitimi, diğeri sporunu diğeri bir başka haltı bütünü ile emri altına alır ve babasının çiftliği gibi yönetir!
De şimdi ben nasıl bu taraklarda bezi olmayan M.Kasım Gülpınar ile adı bu tip işlerle anılan bazı isimleri Şanlıurfa milletvekili listesinde yan yana yazayım?
Vicdan kabul etmiyor arkadaş...
İSTİFA ET BAKAN!
Tarımın (T) sinden anlamayan Tarım bakanlarının ülkeme ve ülke tarımı ile hayvanclığına verdiği zararlara tanıklık etmeğe devam ediyoruz maalesef...
Ancak aldığı kararlar ile resmen bölgecilik yapan ve resmen Urfalı bürokrat kıyımına imza atan bir bakana ilk defa tanıklık ediyoruz.
Ülkesini seven bir vatandaş olarak Sn. Bakanı istifaya davet ediyorum!
Sn. Bakanım; iyi niyetinizden şüphe etmiyorum demek isterdim ama eylem ve söylemleriniz ile hem Doğu ve Güneydoğu hem de tarım ve hayvancılık ile uğraşan insanları kırdınız!
Bakanlık sürecinizde verdiğiniz her demeciniz de tarım ve hayvancılık üreticileri ile resmen alay ettiniz!
Özellikle yerel seçim ortasında pamuk desteklemelerini düşürmek sureti ile Ak Partiye büyük oy kaybettirip, çiftçileri derin bir zorluğun içine ittiniz.
Bakanlıkta tek bir Urfalı bürokrat bırakmadığınız gibi tarafınızdan söylendiği iddia edilen "Kayseri'den öteye kimseyi görmek istemiyorum" cümlesi ve bu cümleyi haklı çıkaran bürokrat tasfiyeleriniz ile büyük antipati toplayarak halk arasında Ak Partiye büyük tepkilerin oluşmasına neden oldunuz.
Sn. Bakanım; lütfen istifa edin zira yazık ülkemin tarımına, hayvancılık üreticilerine...
AK PARTİ İÇİN ALTIN TÜYOLAR!
Özellikle Ali Babacan ve arkadaşlarının ciddi anlamda meydana çıkmaya hazırlandığı, ekonomik sıkıntıların, kabineye gelen tepkilerin, dış politikada yaşanan sıkıntıların, işsziliğin kıskacı altındaki Ak Partiye altın değerinde yeniden eski gücüne dönme tüyolarını veriyorum.
1- MHP ile yollar derhal ayrılmalı.
2- Kabine baştan aşağı değişmeli.
Not: Ziya Selçuk Bakan mutlaka devam etmeli ama MEB personel müdürü Hamza Bey mutlaka gitmeli!
3- KHK mağduriyetleri ivedilikle giderilmeli.
4- Sert Kürt politikası değişmeli.
5- Karadeniz lobisi bitmeli!
6- Gereksiz bazı dernek ve vakıflar kapatılmalı!
7- Adalet reformu hazırlanmalı ve adalet önündeki engeller kaldırılmalı.
Biliyorum elbette bu ülkede 16 M Kasım Gülpınar bulmak ve böyle bir kabine yapmak pek mümkün değil ama Gülpınar mutlak şekilde kabine veya genel başkan yardımcılığı pozisyonunda değerlendirilmek sureti ile başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere Ak Partiye sırt dönmeye başlayan Kürt seçmen kazanılabilir.
Yine Gülpınar vizyonu ve dürüst siyaset anlayışı ile partiye yönelen eleştiriler dizginlene bilir!
Ha bir de keşke bu ülkenin 81 iline Abdullah Erin gibi valiler atana bilinse!
Kanımca Kasım Gülpınar ve Abdullah Erin profilleri bu ülke de yıkılmaya başlanan güven, adalet, sevgi gibi değerlerin tamiri için harika çözümlerdir.
Bence...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: