Madde 12--- Arşiv Bilgileri

Kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kişinin kendisi veya vekaletnamede açıkça belirtilmiş olmak koşulu ile vekili,

Bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında mahkeme, hakim ve savcılıklar,

Yetkili seçim kurulları,
Madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan kısımlarda belirtilen suçlara ilişkin bilgiler özel kanunlarda gösterilen ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenebilir!

Kanunda açıkça belirtilmediği takdirde, kişi hakkında alınacak her karar veya yapılacak bir işlemle ilgili olarak, bir yakınının adli sicil ve arşiv kayıtları istenmez ve bu bilgiler, kişiyi herhangi bir haktan yoksun bırakmak için dayanak olarak kullanılamaz.

Onsekiz  yaşından küçüklerle 
 İlgili adli sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere mahkeme, hakim ve savcılarca istenebilir.

Bunun yanı sıra kanunlarda, kesinleşmiş ceza mahkumiyetlerine uygulanması gereken kanun olan 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na atıf içeren düzenlemenin bulunmadığı, bireyleri keyifliğe karşı koruyucu hiçbir hükme yer verilmediği anlaşılmıştır. Aynı şekilde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmenliği'nin de bireylerin özel hayatına saygı hakkının güvencelerini sağlayacak hükümlerden yoksun olduğu görülmüştür.

"Çocuklar işledikleri suç nedeniyle kamu görevinden sürekli yasaklanamaz."

Devletin çocukların korunmasıyla ilgili pozitif yükümlülükleri kapsamında hukukta bazı kanuni düzenlemelere yer verildiği vurgulanan gerekçede, bunlardan birinin de "çocukların işledikleri bir suç nedeniyle kamu görevlerinden sürekli yasaklanamaz ilkesi olduğuna işaret edildi.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu`nda" kasten işlediği bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmuş ve fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olanların sürekli bir kamu görevini üstelenmekten mahkum bırakılmayacakları'nın ifade edildiği hatırlatılan gerekçede, aynı şekilde 5352 sayılı Kanun' da 18 yaşından küçüklerle ilgili adli sicil ve Arşiv kayıtlarının ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere cumhuriyet başsavcıları, hakim ve mahkemelerce istenebileceği düzenlendiği aktarıldı. 

Yani kanun diyor ki "Eski bir belediye başkanı veya onun kurşun askerleri ellerini kollarını sallaya sallaya dosyalara erişemezler! Dolayısı ile burada bir bit eniği var!"

Yani kanun diyor ki; "Ceylanpınar eski belediye başkanı, eski başkanın destekçileri ve Urfa ile Ankara da bulunan bazı Ak Partililer istiyor diye yerel seçimde Ak Partiye zafer kazandırmış bir belediye başkanı zaten kanunen elinden alınması mümkün olmayan memnu hakları elinden alınarak azledilemez.

Yani kanun diyor ki;  Abdullah Aksak'ın 18 yaş altında işlediği bir suç nedeni ile memnu hakları elinden alınamaz. Zaten alınmış olsa, öğretmenlik ve müdürlük yapamazdı! 
Mesele eski belediye başkanı, Arap Lobisi ve  Kürt Arap çatışması yaratmak isteyen bir takım siyasilerin Aksak azletme amacıdır bu komedi! 

Yani kanun diyor ki; Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya  olmayan bir kanun uydurup, YSK'nın almadığı bir kararı almış gibi kamuoyuna empoze edemez! Aynı şekilde eski belediye başkanı istiyor diye yerel gazeteci de tiwit atamaz...

Ha, buna rağmen yaparlarsa kanunen suç işlemiş olurlar...

Belki kanun demiyor ama Ak Dava diye ortalığı inlettiğiniz siyasi duruş  diyor ki; yerel seçimde Ak Partiye karşı mücadele eden; Ak Partinin kaybetmesi için DP'den aday olup, kendi parası ile İP'den de başka aday çıkaran ve HDP ile centilmenlik anlaşması yapanlar ve Ak Parti içindeki AKPli isimler istiyor diye; Ak Partili başkan kurban edilmemeli... 

Kanun diyor ki; bakanlık müfettişlerinin usulsüzlüklerini tespit edip para iadesi istediği eski başkan nasıl olurda Ak Partili Belediye başkanını kanunu çiğnemekle itham eder ve yasaklı dosyalara ulaşır?

Burada da akıl diyor ki; Ak Parti içine çöreklenmiş AKPli bazı Arap Lobistilerinin parmakları var sanki! Sizi gidi işi gücü, koltukları kendi çıkarlarına, yakınlara para musluğu haline getiren; Türkiye de yeterince sorunumuz yokmuş gibi, üstüne bölgede Kürt Arap çatışması yaratmak hayalinin misyonerleri siziii!

Sayın Cumhurbaşkanım evgili Dostlar;

Ceylanpınar Belediye Başkanı Abdullah Aksak'a yapılan operasyonun gerekçesi öyle "efendim silah yakalatmış" hikayesi değil!

Zaten mesele artık Aksak'ın ötesinde neresinden bakarsanız bakın; kanuna aykırı bir hareket, iftira ve algı operasyonudur ve bu suça ortak olan bazı Ak Partililerin desteği ile Ak Partili Belediye başkanının görevden alınmak istemesi gibi hukuk, akıl, izan dışı bir hal almıştır.

17 yaşında iken işlediği bir suç üzerinden memnu haklarını kaybettiği gerekçesi ile azledilmek istenen Aksak, Ak Partinin belediye başkanıdır: Yerel seçimde DP'den Ak Parti karşısında seçime girenlerin hem de hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde ele geçirdiği dosyalar üzerinden ceza vermek, görevden almak, aldırmak, alınması için kamuoyu oluşturmak hakkı yoktur...

Zira görevden alma hakkı, yetkisi ve iradesi Ak Parti genel başkanının, iç işleri bakanı ve MKYK üyeleri ile Cumhurbaşkanınındır. 

Sn. Cumhurbaşkanım; Abdullah Aksak'a yapılmaya çalışılan operasyon bütünü ile alınmalı ve buna alet olan Ak Partililer de sorgulanmalıdır!

Zira hukuğu çiğneyen ve yasaklı dosyalara erişen, son yerel seçimde hükümeti teröristlerle kol kola girmekle suçlayanlar  nasıl olurda Ak Partili belediye başkanı hakkında ulusal, yerel basın ve YSK üzerinde bu kadar baskın olabiliyor; bu kadar hukuk dışı algı operasyonu yapabiliyorlar?

Not: Urfanın "Osman Abisi" Antep de öterken kıçları tutuşan bazı adamların bugün kanundan dem vurması trajikomiktir.

Ne demek istediğimi anlayan anladı...

Kısacası kanun diyor ki "Beni AKSA(k)TMA!