Dün olduğu gibi bugün de geçmişinde zerre şaibe olmayan, soyadı kadar temiz olan Şanlıurfa BŞ Belediyemizin çiçeği burnunda başkanı Sayın Z.Abidin BEYAZGÜL'E desteğim de; şehrime büyük hizmetler vereceğine dair inancımız da tazeliğini koruyor.
Lakin sadece iki haftalık süreç bize gösterdi ki; "En büyük projem iki milyonun kardeşliğidir!" diyerek gönüllerin en derin sevgi pınarında geleceğin kardeşliğine, toplum barışına dokunan Zeynel başkanın çok ama çok dikkatli olması gerekiyor.
1- Zeynel başkanın son bir haftadır şehrin sokaklarında yankı bulan ve artık kulis bilgisi olmaktan çıkıp sakıza dönen "Vali Erin'i göndermek için düğmeye basıldı!" söylemlerine yazılı veya sözlü bir cevap vermesi gerekiyor..
Elbette bir ağabey gibi değer verip sevdiğim bilgi birikimine inandığım BŞ Belediye başkanımızın açıklama içeriğine dair öneri veya fikir beyan etmek haddime değil ama bütün bir şehrin varlığı ile kendini güvende hissettiği; aileden biri gibi sevdiği Abdullah Erin valiyi gönderme operasyonu algısına karşı "Doğrudur sayın vali ile anlaşamıyoruz veya kardeşim; nereden çıkıyor bu dedikodular?" diyerek son vermelidir.
Zira bu söylem iki milyonun içinde ciddi bir rahatsızlık yaratıyor ve ağaç kurdu gibi içten içe kemirmeye başladı.
Ha, başkan diyebilir ki; "Kardeşim; ben kaynağı belli olmayan bir dedikoduya neden cevap vereyim?"
O halde ben de derim ki; kaynak siz değilsiniz doğrudur ama halk arasında "Zeynel başkan düğmeye bastı!" deniliyorsa o halde bu bir iftiradır ve cevap vermek de sizin görevinizdir başkanım.
Özür dillerim Zeynel başkanım; ne bugün nede yarın birileri gibi her koşulda yanınızda olmayacağım!
Başarılarınızı avuçlarım kızarıncaya kadar alkışlarken; olası hataları gördüğümde aynı coşku ile haykıracağım...
Çünkü kardeşlik hukuku da, bir insanı sevmek de bunu gerektirir...
Bütün bir şehrin eleştirdiği BŞ meclis hususunu da yolun başında geçirilen küçük bir kaza, nazar boncuğu diye girmeyeceğim...
URFA'DAN BAKANIN KRALI ÇIKAR KARDEŞİM..!
"Mesele Şanlıurfalı bakan istemek değil; liyakat sahibi bakan istemektir!" demek
1- Urfa da bakanlık yapacak liyakat sahibi kimse yok anlamına gelir ki; bu önce şehrin vizyonuna, aklına, yetisine, halkına resmen hakarettir.
2- Mesela bu yerel seçimde yarattığı sinerji ve mitingileri, halkla kurduğu ilişki ve eylem söylemleri ile ulusal bazda dahi ses getiren ve kabine için Urfa adına en güçlü aday olan M.Kasım Gülpınar ismine karşı yapılmış bir haksızlık, ayıp ve vefasızlıktır!
3- Ve en önemlisi halk arasında bu durum "Oh ne ala; valiyi gönder, Urfalı bakan isteme! Demek ki bunlar tek başına şehri dizayn etmek istiyor!" algısı yaratır ki; bu hem rahatsızlık verir hem de iki kişide olsak artık böyle eylem, söylem ve çalışmalara karşı sessiz kalacak basın da yok!
SAMSAT İBRET OLSUN..!
A Haber TV = Efendim; bu seçim başarısını neye borçlusunuz?
-Öncelikle bu başarıda çok ama çok büyük emekleri ve payı olan ve bizleri kırmayarak buralara kadar gelerek destek veren AB Uyum Kom. Başkanı Şanlıurfa Milletvekilimiz Sayın M.Kasım Gülpınar'a bütün kalbim işe teşekkür ediyorum.
(Samsat Belediye Başkanı)
Şimdi: Eleştirmek yerine bir temenni ile diyorum ki; dün ziyaret ettiğim ve samimiyetine, Viranşehir'e hizmet edeceğine inandığım Salih Ekinci başkan;
Dostum, kardeşim, yıllara dayalı bir mücadelede yol arkadaşım Ceylanpınar belediye başkanımız Sayın Abdullah Aksak;
Seçim sürecinde kalben inanıp büyük destek verdiğim Eyyübiye Belediye başkanımız Sayın Mehmet Kuş;
Siverek, Hilvan, Bozova ve nihayetinde şehrin dört bir yanında yaptığı mitingler, eylem ve söylemleri ile seçimin kazanılmasında üzerinde büyük emeği olduğuna inandığım BŞ Belediye başkanımız Sayın Z. Abidin Beyazgül;
Sayın Gülpınar'ın her birinize yaptığı katkı Samsat'ın en az on katı iken bu teşekkürün önce sizden gelmesi gerekmiyor muydu?
O MESELE!
Bakınız; dillendirmek istemediğim ve hatta düşünürken dahi midemin bulandığı o meseleleri kaleme dahi almaktan utanırım!
Şehrimin huzuru için şimdilik unuttum gitti ama diyorum ki; sabrımın da bir sınırı var bilesiniz...
Yorumlar
Kalan Karakter: