URFA KUŞU CİK CİK CİK!
Yayınlanma :
24.03.2020 22:38
Güncelleme
: 24.03.2020 22:54
Hz. Mevlana'nın gurbet tanımı da yukarıdaki sözlere paralellik gösterir.
İnsanlık tarihi imparatorlukları, devletleri, kıtaları, milletleri yöneten sistemler bütününden ibarettir ve bu sistemlerin hiç birisi 4. kuvvet olarak kabul görmüş basının doğru olmasını kabul etmez!
Çünkü her sistemin arzu ettiği basın kendi çıkarına hizmet eden bir tür kendi emirlerini halka empoze eden basındır.
Bugün Urfa da bazı kesimlerin Ekrem Arpak'a karşı başlattığı linç operasyonun tek sebebi de budur.
Çünkü ben, onların arzu ettiği, satın alabildikleri, yanlışlarını alkışlayan, hatalarını örtbas eden ve başarısızlıklarını halka başarı diye yutturan gazeteci olmadım.
Bu yüzdende ülke siyasetinin son 20 yılda ülkemize attığı en büyük kazık olan trol saldırısına maruz kalıyorum.
Sistem, ben ve benim gibi haksızlık karşısında susmayan ve çıkarına hizmet etmeyen gazetecilerle önce savaşır, sonra barışmak ister, sonunda pes eder!
Ben şimdi savaşılan evresindeyim. Ve sistem kıyıda köşede kalmış, hayatı boyunca bir baltaya sap olamamış harçlıkçı tipler bulur. Ahmet Şahin Sevindi örneğinde olduğu gibi, bu tür sünnepe, kendi adı ile söz söyleyemeyecek kadar korkak, ahlaksız tipleri satın alır ve sosyal medyada kendinr karşı olanın üzerine salar.
Ama Urfada bazı kesimlerin anlamadığı şey: Bugüne kadar yüzlerce trole diz çöktüren Ekrem Arpak Ahmet Şahin Sevindi gibileri terbiye etmiş, yine edecektir.
Acıyorum bu tür zavallılara. Sahipsiz kalmış sokak finoları gibi havlayan bu itlerde birer candır ve derhal tedaviye ihtiyaç duyarlar.
Hepinize söz veriyorum ki başta 250 fake sayfa yönetenler olmak üzere hepsine sahip çıkacak ve tedavilerinin olması için elimden geleni yapacağım...
İMAM MESELESİ!
Malum, her sürecin öne çıkardığı ve önemli kıldığı meslek grupları vardır.
Bütün dünyayı tehdit eden Corona salgını da yaşadığımız süreçte doktorundan hemşiresine; hasta bakıcısından laborantına, anatezi uzmanına tüm sağlık emekçilerini en önemli meslek grubu haline getirdi.
Fakat ülke olarak bir kez daha gördük ki sağlık sektörüne ayırdığımız bütçe yetersizdi.
İşte buna dikkat çekmek ve Kabe'nin, camiilerin dahi kapatıldığı bir süreçte dahi hala "Corona abdestli kişiye bulaşmaz!, İmamlarımız, din adamlarımız dua okursa atlatırız. Bütün dünya bize muhtaç çünkü biz Müslümanız" gibi akıl yoksu açıklamalar yapan bazı örümcek beyinlilere atfen bir paylaşım yaptım.
Vay sen misin bunu yapan? Ne din düşmanlığım kaldı ne dinim!
Hatta beni dinden atmaya kalkanlar bile çıktı!
Gelin bu konuyu adam gibi tartışalım...
Diyanet işleri başkanlığının bütçesini fazla bulduğumu ve 150 bin imamın bugünlerde 1 doktor etmediğini içeren paylaşımımı beraber sorgulayalım.
Unutmadan, dün paylaşımım altına kaç dil bildiğimi, kaç felsefe kitabı okuduğumu soran ve dindarlık taslayan zatı muhteremin sulama işçilerinin maaşlarını ödemeyen sahtekar bir mütahitin ortağı olması zaten içinde bulunduğumuz çelişkinin resmidir.
Kuran-ı Kerim der ki "Ne ile gelirsen gel ama kul hakkı ile gelme" kul hakkı yediği tespitli bu zırto bana din, ahlak dersi veriyordu.
Kaç felsefe kitabı okuduğumu yazsam dili bilmem nereye kaçacak bu ve buna benzer tipler yüzünden geri kaldı İslam Coğrafyası!
Her türlü hırsızlığı yapma hakkını kendilerinde bulan ve din kisvesi altında mazlumu sömüren bu sömürünün devamı içinde ilmi, bilimi, tıbbı, eğitimi reddeden ahmaklar yüzünden...
Ali Osman Efendi, soyadını yazıp senin gibi zavallı birine prim tanımayacağım ama yine kaşınırsan sulama işçilerinin parasını nasıl cukka ettiğini anlatırım rezil olursun. Dizini kır otur kıçının üstüne...
Sevgili Dostlar; 1.7 milyar Müslümanın referansı nedir? "Kuran-ı Kerim"
Peki, Kutsal kitabımız Peygamber Efendimize nasıl tebliğ edildi?
"Oku, yaradan adı ile oku..."
Hz. Ali'nin "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözlerini bilmeyeniniz yoktur.
Peki, kaçımız Kuran-ı Kerim'i anlayarak okumuştur?
Hani dün bana din ve ahlak dersi veren kaç kişi gerçekte okumuştur kutsal kitabımızı?
Evet, dinimiz hoşgörünün, ahlakın, barışın dinidir.
Ama dinimiz aynı zamanda ilimin, bilimin, eğitim insanoğlu için elzem olduğunu anlatan yeryüzündeki en güzel öğretileri olan din.
Dün İmam eleştirilerime karşı kıyameti koparan bazı geri kafalı tipler daha Kuran-ı Kerim'in "İlmin para ile satılamayacağını" açıkça bildirmesinden dahi habersizdirdirler...
"Allah ilmi kuponla, maaşla, parayla satılmaz diyorum! Merak edenler En'am Suresi 90. ayete bakabilirler..."
Not: Yunanistan geçen aydan itibaren bütün din adamlarını memurluktan çıkardı! Gerekçe olarak din adamı olmanın ancak gönüllülük esasına dayanarak yapılabileceği.
Yani, Yunanistan aslında Kuran-ı Kerim'de yer alan Allah'ın emrine uyuyor.
Bütün bunlardan sonra gelelim Diyanet İşleri Başkanlığının korkunç abartılı bütçesine ve personel sayısı ile işlevlerine.
Türkiye de 81 il ile bine yakın ilçe müftüleri + 150 bini aşan imam, müzezzin, + müftülük çalışanları derken 250 bini aşan dev bir maaşlı kadrosu var karşımızda.
Bunların tek bir görevleri var. Dinimizi ve dinizimin emrettiği güzel ahlakı, doğruluğu, kul hakkını, haram ile helali anlatmak.
Sonuç nedir; son 20 yılda
1- Çocuk ve kadın taciz ile tecavüzlerinde rekor artış!
2- Fuhuş patlamış!
3- Uyuşturucu ilkokul çağına inmiş!
4- Torpil, ihale vurgunları ile fakir fukaranın tüm hakları gasp edilmiş!
Saymakla bitmeyen ahlaki bir çöküntü ile karşı karşıyayız.
Peki, genel ve yerel seçimlerde camiilerde seçim sloganlarına alet olan tek bir imamdan hak, hukuk, adalet cümlesi duydunuz mu?
Not: Allah aşkı ile görevini yapan tüm din adamlarını hürmetle selamlıyorum.
Bir imamın çıkıp "Bu ülkenin temel sorunu liyakat yoksunu insanların makam sahibi olmasıdır!" dediğini duydunuz mu?
Ahirette yanmaz kefen ürettiklerini iddia ederek para kazanan Cübbeli gibiler midir İslamiyetin yüzleri yoksa otel reklamını yaparken veya kanaldan 600 bin dolar aldığı iddia edilen ve kendisi zevki sefa içinde yaşarken bizlere şükretmeyi öğütleyen Hatipoğlu mu?
Son olarak 15 Temmuz da 251 masum sivil vatandaşımızı şehit eden ama hala değer verilen yapılar mı?
49 çocuğun tecavüze uğradığı vakıf mıdır dinimizi güzel anlatanlar?
Din para ile satılamaz arkadaş ve Diyanet İşleri Başkanlığının devasa bütçesini reddediyorum.
Ve durmaksızın yeniliğe, eğitime, ilime, bilime karşı çıkanların aslında gerçek İslam düşmanı olduklarını iddia ediyorum.
Gerçekleri söyleyen bizler değil, din kisvesi altında cehaleti savunan ve yeniliğe hayır diyenlerdir din düşmanları.
VEKİL YAPACAK BEN SUSAYIM ÖYLE Mİ?
Dedim ya; sistem kendi doğrusunu reddeden ve halkın doğrusunu kaleme alan gazeteciyi dışlar, olmadı trollerini üstüne salar.
Şimdi buradan Urfa Kamuoyuna sesleniyorum:
Viranşehir ilçe milli eğitim müdürü Millervekili Özşavlı'nın akrabası mı, değil mi?
İlçe spor ve gençlik müdürü sayın vekilin akrabası mı, değil mi?
Veya tek bir kişi çıkıp, Öziavlı' nın akrabaları Viranşehir de bulunan kurumlar da torpille makam sahibi olmadı diyebilir mi?
Yahu iddialara bakılırsa Özşavlı'nın akrabalarını atayacağı makam kalmadı be!
Ve aynı Özşavlı şimdi Ceylanpınar' a da el atmışa benziyor!
Sistem diyor ki Özşavlı nepotizmin dibine de vursa sen susacak hatta alkışlayacaksın!
Alkışlamıyorum yahu, reddediyorum zorla mı?
CEYLANPINAR BELEDİYESİ!
Allem edip güllem edip Abdullah Aksak'ı makamından edenlerin sığındığı şey Aksak'ın özellikle Arap kökenli belediye çalışanlarını ırkçılık yapıp işten attığı oldu.
Bu yaygara ile de istediklerini elde ettiler...
Peki, şimdi Ceylanpınar Belediyesinde gerçekleşen işçi alımına karşı neden sessizsiniz?
Belediye de Arap kökenli işçi yığılımı var yahu!
İddiaya göre özel kalem bile Özşavlı'nın kardeşi olacak!
Ceylanpınar Belediyesi birilerinin oyuncağı haline geldi ve kimselerden çıt yok!
Ne yani; belediyeye onlarca yüzlerce yandaşlarınızı, akrabalarınızı alınca iyi ama başkası alınca vatan haini, ırkçı oluyor öyle mi?
Aksak Kürt kökenli işçi alınca vatan haini ama Soylu belediyeyi Arap akrabaları ile doldurunca vatan sevdalısı öyle mi?
Anlayışınızı seveyim!
TARIM BAKANLIĞI MESELESİ!
GTH Bakanı Urfalı Ahmet Eşref Fakıbaba'yı eleştirdiğimde Urfa'nın %80'i avuçları kızarıncaya kadar alkışlıyordu!
Urfalının Urfalıya düşmanlığı tavan yapıyor, helal olsun koçum mesajları yağıyordu!
Oysa benim derdim Urfalı olması değildi. Sorunları dile getirmekti.
Tıpkı bugün Urfa'yı hafızasının haritasından adeta silen ve ülke tarım hayvancılığını yerle bir ettiğine inandığım bakanı eleştirdiğim gibi.
O gün takdir edenler bugün "Ekrem de herkse saldırıyor!" diyorlar!
Çünkü 14 Urfa milletvekilinin gösteremediği cesaret ile TİGEM Ceylanpınar da yüzlerce Ceylanpınar dolayısı ile Urfalı garibanı sürgün eden, intihara teşebbüse sürükleyecek kadar canından bezdiren bir genel müdireyi eleştiriyorum.
Onlar milletvekili ve dokunulmazlıkları var ama hiç bir dokunulmazlığı aylık tonla geliri olmayan Ekrem Arpak onların korktuğu genel müdireyi çatır çatır üstelik belgelerle eleştiriyor.
E ama ayıp etmişim lo :)
Milletvekillerim benden TİGEM de bir şefin aşkı uğruna Ceylanpınarlı garibanı silahla tehdit etmesi karşısında susmamı bekliyor sanırım, yazık.
Mobingden hapis ve tazminat cezası almış bir genel müdür yardımcısının Urfalı hemşerilerime acımasız mobing uygulamasını hoş görü ile karşılamamı istiyorlar!
Herşeyi geçtim de, Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti genel başkanı ve ülkenin Cumhurbaşkanı yahu. 8 Urfalı milletvekilinin parti genel başkanı ama benden TİGEM de görevli bir şahsın Erdoğan ve ailesine yönelik hakaretlerini dile getirmememi nasıl beklersiniz?
Gördüğünüz gibi, ben kendi memleketinde gurbet kuşuna çevrilmiş bir gazeteciyim!
Ama şükürker olsun her cik cik demem karşısında Aslan görmüş kedi gibi kaçanları gördükçe gülüyor, gurur duyuyorum.
Bu kadar basit...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: