Atalarımız ne demiş; Kendisiyle mücadele ettiğin rakibinin kuvveti, bilgisi ve becerisi karşısında başarı gösteremeyip mağlup olduysan rakibinin üstünlüğünü kabul et; bu onurlu bir davranış olacaktır. Yani “Bükemediğin bileği öpeceksin” Atasözünün anlamı budur. 
 
İnsanın ömrü, günleri değil, eserleri, hizmetleri kadardır. Bunun bilincinde olan kaç tane siyasetçimiz var acaba? diye düşünüyorum. Acaba kaç siyasetçi memleketin imkanlarını kendi lehine kullanmak yerine, kendi imkanlarını memleketin lehine kullanıyor? Bence saymaya kalksak çok da nefesimiz kesilmez. Bir elin parmakları gibi sayarsınız. Ama ilginç olan nedir biliyor musunuz? O tıpkı bizim Birecik’in Kelaynak Kuşları gibi sayıları azalan o değerli siyasetçileri ne kadar koruyabiliyoruz. Hasetlik, çekememezlik, hile, ayak oyunları, ahlaksızlık diz boyunu geçmiş. Aman neymiş efendim “O başardı, başaran neden ben olmadım?”, “Büyük olsun hepimizin olsun yerine küçük olsun benim olsun” felsefesi almış başını gidiyor.
 
Siyasette biri başardı mı gözler çakmak gibi ona dikiliyor. Takdir etme, şapka çıkarma alışkanlığı yok. Hele de bu başaran kişi genç, dinamik, bilgili, eğitimli, kültürlü, halkın içinden biri olmayı başarmış, adam gibi adamsa önüne konmayan takoz kalmıyor. Önce eleştiriyorlar olmuyor, ayak oyunlarına giriyorlar olmuyor, sonra başlıyorlar çirkefleşmeye. Çirkef nedir? Türk Dil Kurumu’na göre, “İyice kokuşmuş pis su”… Çirkefleşme ise bu duruma gelenlerdir. İşte Son dönemlerde Şanlıurfa siyaseti aynen bu duruma düşmüş. Yazık çok yazık....
 
Şimdi sözü kime getireceğimi merak ediyorsunuz. Göreve geldiği günden beri benim her zaman “Atom Karınca” diye tanımladığım Bahattin Yıldız’dan söz ediyorum. Naif, insancıl, genç, dinamik, çalışkan, gönlü vatan ve millet sevgisi, yüreği hizmet aşkı ile dolu bir siyasetçi. Yukarıda Kelaynak kuşu gibi sayıları azalan siyasetçilerden söz ederken belirttiğim gibi; Bahattin Yıldız işte bunlardan birisi. 
 
31 Mart seçimlerine kısa bir süre kala AK Parti İl Başkanlığı görevine getirilen Bahattin Yıldız, insan üstü bir çalışma ile gecesini gündüzüne katıp, AK Parti’nin seçim başarısı ile ilgili ortaya atılan tüm felaket söylemlerini boşa çıkarmada önemli bir etken oldu. Ekonomik sıkıntıların tavan yaptığı bir dönemde kapı kapı dolaşıp bunun nedenleri konusunda halkı bilgilendiren, seçimlerin ülkemizin bekası için neden önemli olduğunu en güzel şekilde anlatıp,seçim ibresinin hareketinde önemli bir rol üstlenen Bahattin Yıdız’ın bu başarısı öyle büyük rahatsızlıklar uyandırdı ki inanılır gibi değil. 

Yahu kardeşim, neden bu köstek. Yok görevden alındı alınacak gibi bir sürü ipe sapa gelmez iddialar almış başını gidiyor. Onun koltuğunda gözü olanlar, bükemediği bileği öpmesini bilmeyen çirkifler, çamur at izi kalsın siyaseti ile uğraşa dursun, Bahattin Yıldız topladı ekibini tuttu İstanbul’un yolunu. Neden mi ? Şanlıurfa’daki seçim zaferinin rövanşının da bu kentte alınması için üzerine düşen görevini yapıp, İstanbul’daki hemşerilerinden destek istemeye giden Bahattin Yıldız’ı bu çirkeflerin söylentileri hiç ırgalamıyor.  Günlerce İstanbul’da yaşayan Şanlıurfalıların haritasını çıkaran, çalışma stratejini belirleyip, ekibi ile toplantılar yaparak, İstanbul çıkarması için yollara dökülen Bahattin Yıldız’ın bu çalışmalarına tanık olanlar onunla gurur duyarken, çirkefler de hasetinden çatlıyor.

Sözlerime bir atasözü ile başlamıştım. Yine bir ata sözü ile bitirmek istiyorum. 

“İt Ürür Kervan Yürür”…Yani ; meyveli ağacın taşlanması gibi, iyilikte yarışan kimselerle uğraşanlar çok olur. Kıskançlık bazen insanı kudurtur. Doğru yolda olanlara çatanlar, bir yerden geçen kervana ürüyen itlere benzerler.
 
Kalın sağlıcakla
Saygılarımla
İsmail Çölkesen