Kralın biri sarayında otururken, pencereden gelen seslere kulak verir.

'_Güzel elmalarım vaaaaaar!'

Sokak satıcısının iştah kabartan sesine farklı seslerin katılması üzerine daha fazla dayanamaz, pencereden bakar. İhtiyar bir adam, at arabasında elma satmakta; etrafında biriken kalabalık müşteri topluluğu elmaları almak için sıraya girmektedir.

Bu görüntü canının elma çekmesine neden olur  ve başveziri çağırarak:

- Al sana beş altın. Koş bana elma al.

Baş vezir, veziri çağırır:

- Al sana dört altın, koş elma al!

Vezir, saray sorumlusunu çağırır:

- Al sana üç altın, koş elma al!

Saray sorumlusu, muhafız komutanını çağırır:

- Al sana iki altın, koş elma al!

Komutan, nöbetçiyi çağırır:

- Al sana bir altın, koş elma al!

Nöbetçi çıkar, satıcı ihtiyarı yakasından tuttuğu gibi;

- Hey sen, ne bağırıyorsun? Burası han mı, yoksa saray mı? Defol buradan. Arabana da elmalara da el koyuyorum! Diyerek bütün elmaları alıp komutanına gider.

Nöbetçi, muhafız komutanına;

- İşte komutanım; iyi dalavere çevirdim! Bir altına yarım araba elma!

Elmaları alan komutan, saray sorumlusuna dönerek;

- İşte, iki altına bir çuval elma!

Saray sorumlusu vezire dönerek;

- İşte, üç altına bir torba elma!

Vezir, Başvezire dönerek;

- İşte, 4 altına yarım torba elma!

Başvezir, kralın huzuruna çıkar:

- İşte kralım, emrettiğiniz gibi. Buyurun, beş elma!

Bu alışveriş karşısında hayli düşünen kral:

'-Beş elma-beş altın! Vay be... der.

-Bir elma-bir altın ve halk elmalara hücum ediyor...

-Demekki vatandaşın durumu çok iyi... Bu durumda halkın vergilerini hemen arttırmam lazım!

URFA' YA ELMA GELMEDİĞİNİ ERDOĞAN' A KİM ANLATACAK!

Uzun zamandır başta KHK mağduriyetleri olmak üzere; memleketim Şanlıurfa ve ülke genelinde bir şeylerin Ak Parti kurmayları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğru iletilmediğini yazdım.

Bunun genel sebebi olarak da, Erdoğan'ın etrafını saran bir kesimin halk ile Erdoğan arasına aşılması güç bir duvar ördüklerini dolayısı ile Erdoğan'ın ülke de olup biten bir çok meseleye dair yanlış bilgilere sahip olduğunu anlattım. 

Bu fikrimi dile getirmem, muhalif Partilerin bazı  seçmenlerinin "Ekrem Arpak Ak Parti ve Erdoğan yalakalığı yapıyor!" söylemlerine neden olurken; Urfayı rehin olan İsotizmin aktörleri de "Efendim; Ekrem Arpak nasıl olurda bizim partiyi eleştirir?" saldırılarına sebep oldu.

Elbette Urfanın büyük resmini ortaya koyan yukarıdaki elma kadar beyni olmayanların eleştirileri yüzünden inandıklarımdan vazgeçmem veya fikirlerimi paylaşmaktan kaçınmam söz konusu değil.

Kralın 5 altınına karşın satıcının gasp edilerek kralın sofrasına 5 elma olarak dönen yarım araba elma ile artırılan vergi hikayesi aslında Urfaya hizmet diye Erdoğan' a anlatılan fakat halkın alınterinin gasp edilmesi hikayesi aynıdır.

Bu insanlar değil midir henüz temeli atılmamış ve koyunların otladığı boş bir araziyi son teknoloji harikası tıbbi cihazlar ile donatılmış ve bitmiş  "Şehir hastanesi" diye Erdoğan'ın önüne koyan!?

Peki, bu çapta büyük bir hastanenin yapılması için devlet hazinesinden kaç elma geldi Urfa'ya ve gelen elmaların kaçı Urfa Halkına yetişti?

Efendim; Erdoğan ne bilsin  bütün Urfa Halkı ile ülke basınına "Şanlıurfalının oksijen alanı ve Urfanın akciğeri" denerek yutturulan yerin aslında 500 metrekarelik ucube betonarme bir park olduğunu ve bu alanın Urfa Halkına atılmış 40 milyonluk elma kazığı olduğunu?

Mesela Erdoğan ne bilsin nepotizm ve İsotizmin kolkola bütün elmaları siyasilerin yakınlarının sofrasına servis ettiğini?

İktidarı döneminde Şanlıurfa'ya  cumhuriyet dönemine denk gelen büyük yatırım bütçeleri ayıran Erdoğan ne bilsin Urfanın işsizlik, yoksulluk, hizmet fukaralığı oranında Türkiye 1.si olduğunu?

Erdoğan ne bilsin misal: Kendisinin Urfaya yeni istihdam alanı yaratılması için gönderdiği 20 milyonun halka ulaşana kadar 1 milyon seviyelerine gelecek kadar yolunduğunu!

Efendim; "Şanlıurfa bir terör şehridir ve bizler terörle mücadele eden biter kahramanız!" edasındaki adamların aslında Ak Partiyi bitiren isimler olduğunu ne bilsin Erdoğan?

Ben de Erdoğan'ın yerinde olsam: Bu kadar büyük yatırımlara rağmen bir türlü memnun olmayan Urfa Halkının doyumsuz olduğunu düşünürüm.

Ben de Erdoğan'ın yerinde olsam: Gerçekten Ak Adayların Urfa da 12 ilçeyi kazandığını düşünürüm!

Çünkü kendisine Urfaya ait elmaların hepsini halkın refah içinde ve hiç zorlanmadan tükettiği bilgileri verilmekte!

Mesela Erdoğan ne bilsin masum ile suçluyu ayırmak için kurulan OHAL komisyonunun adaletin önündeki en büyük engel olduğunu!

Erdoğan ne bilsin Elazığ ve Malatya da birçok vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan deprem benzerinin Urfa da olması halinde şehri yerle bir edecek kadar çarpık bir yapılaşma olduğunu ve depreme yönelik hiç bir hazırlığın yapılmadığını!

DEDAŞ yetkililerine gururla teşekkür eden Urfa Ak Parti Milletvekili Halil Özcan değil mi? Peki, bunun üzerine Erdoğan ne bilsin Urfa tarımının bitme noktasına çiftçilerimizin tefecilerin kucağına düşmesine neden olan şeyin DEDAŞ'ın desteklemelere bloke koymak, fahiş faturalar ve akıl almaz cezalardan dolayı olduğunu!

Komisyona seçilir seçilmez Suriyeli mültecilerin mutluluğu, refahı için proje üreten Urfalı milletvekilini gören Erdoğan ne bilsin o milletvekilinin Urfa halkının huzuru ve refahı için tek bir projeye imza atmadığını!? 

Bangladeş de "Urfa sokağı" açma telaşına düşen BŞ Belediye Başkanımız ile bazı vekil ve siyasilerimizin altyapısı tamamlanmamış Urfa sokaklarından habersiz olduklarını ne bilsin Erdoğan!

Ülke genelinde tarihin en büyük yol yapımlarına imza atan lider olarak övünen Erdoğan, ne bilsin Urfa kırsalında eşeklerin hala çok olduğunu fakat bu eşeklerin eşeklikleri ile bile  birçok köy yollarını kullanmayacak kadar zeki olduklarını! Çünkü yolların harabe olduğunu ne bilsin!?

Erdoğan ne bilsin yerel seçim üzerinden geçen 11 ayda değil 11, 1 hizmetin bile yapılmadığını!?

Velhasıl dostlar; Urfanın gerçek sahipleri mi olur; Urfa da karşılığı olan gerçek Ak Parti kadroları, STK başkanları, esnafı, halkı mı bilmem ama birilerinin derhal Erdoğan'a ulaşarak Urfa da aslında bırak elma satın almayı; halkın ekmek alamayacak kadar yoksullaştığını buna mukabil bazı siyasiler ve yakınlarının bütün elmaları mideye indirdiklerini anlatmalıdır.

Yoksa halkın ekmek teknesine el koyan bu siyaset anlayışı ile Ak Parti de Urfa Halkı da kaybetmeye devam edecek.

Benden söylemesi.