Memleketimde yazdan kalma bir sabaha alın teri emeğim kitap ile uyanmanın büyük gururu; bu kitap için iki yıldır aldığım derin yaraların hüznü içinde uyanmak ne garip Anne!

Biliyorum anne; coğrafyamın 83 yıllık ömründe yüreğine işlediği derin yoklukların, ekmek kavgasının yorgunusun şimdi...

Biliyorum, evladının alın terini eline alıp gülümseyemeyeceksin ve doyasıya gurur duyamayacaksın o lanet hastalık yüzünden...

Sızıların dinsin diye uyuyor, uyutuluyorsun ve seni öyle izlerken ciğerim yaniyor anne...

Oysa, memleketimi anlatabilmek için kaleme aldığım bu eser üzerinden iki yıldır üzerime salınan kahır bulutları arasından sana koşup "Anneee, yine başardım işte!..." deyip doyasıya sarılmak isterdim.

Evet Sevgili Dostlar; iki yılı aşkındır cefasını çektiğim ve en yakın dostlarımın bile demet demet gülleri ile sırtımda büyük yaralar açtığı kitap nihayet çıktı.

Eski Şanlıurfa Milli Eğitim Müdürü Şerafettin Turan ve Şanlıurfa Valimiz Abdullah Erin'in aslında kendi memleketlerini tanımayan çocuklarımıza arşiv olması şiarı ile fikir babalığı yaptığı bu kitap zamanla şahsıma linç kampanyası olarak döndü!

Bu şehrin tanıtımına zerre katkısı olmamış; acılarından, sevinçlerinden bihaber yabancı yazar ve sanatçılara kırmızı halılar seren, etkinlik adı ile tonlarca liralar ödeyen şehrimin bazı ileri gelenleri; gerek TRT Müzik de yaptığı programlar, gerek öykü kitapları, konserleri ulusal ve uluslararası medya da gündem yaratan makaleleri...

BBC gibi dünya üzerinde 3 milyar kişiye ulaşan TV kanalında haberi...

Ta Japonya'dan sipariş almış albümü ile bu şehrin tanıtımına büyük emek ve katkıları olmuş şahsıma adeta bir suçlu gibi saldırmaktan çekinmediler!

Şimdi düşünüyorum da: Aslında haklıydılar ve ben ağır suçluydum!

Kimse sağa sola atmasın! Yan battı, çamura yattı yok...

Birinci suçum bu coğrafyanın son asilzade, son aristokratlarındam M. Kasım Gülpınar'ı seviyor ve memleket için umut görüyor olmanın suçlusuydum!

İşin garibi ne biliyor musunuz; onun gözlerinde bile suçluydum!

Tıpkı, bir Mardin Turnası gibi bu şehrin umutlarından bildiğim Şanlıurfa Valimizi sevmek suçunu işlediğim gibi...

İki milyonluk memleketim hep bir ağızdan memleketimi ve memleketimin umudu gördüğüm insanları sevmemi burnumdan getirdiniz teşekkür ederim!

Sevmenin, değer vermenin; doğru söylemenin, haksızlığa karşı çıkmanın suç olduğunu öğrettiniz bana.

İlk teşekkürüm Kitap için elini göğsüne vurup "Öğrencilerimize dağıtılmak için 10 bin adet alma sözü veren ve sonra alın terimi yerle bir eden eski BŞ Belediye Başkanımız Sn. Nihat Çiftçi'ye!"

Sağol Nihat Başkan; bir çırpıda emeğimi yere çaldığın için...

Sonra yeni BŞ Belediye Başkanımız Sn. Z. Abidin Beyazgül'e teşekkür ederim: Bu şehir ve hatta sana verdiğim emeklere rağmen kitabımı, beni ve can dostum Ahin Güneş'i veba gibi gösterdiğiniz için teşekkür ederim...

Gülpınar'ı, Erin'i, Memleketi ve hepinizi çok sevmenin bedelini bana ağır ödeten hepinize çok teşekkür ederim.

Bilmenizi isterim ki bu coğrafyayı ve sizleri sevmekten vazgeçmeyeceğim ve şimdi alın terimi yerle bir eden herkese tarihe not düşecek harika bir kitapla teşekkür edip gideceğim buralardan...

Kendi evladınıza layık gördüğünüz ayıbı hepinizin boynuna bir kolye gibi takarak...

Memleket için, sizleri anlatabilmek için evlatlarımdan, hayatımdan, eşimden, annemden çaldığım bütün zamanların hakkını vicdan terazilerinizin vicdansızlık, vefasızlık kefesine koyup gideceğim.

Okuyun bu kitabı da önüne kırmızı halılar serdiğiniz ve dahi omuzlara aldığınız yazar ve sanatçılar mıdır bu memleketi anlatan yoksa kahrettiğiniz Ekrem Arpak mı bi görün bakalım. 

KALBEN TEŞEKKÜR!

Elbette kahır zamana dönen bu süreçte benden desteklerini esirgemeyen güzel insanlarda vardı.

Şimdi müsaadeleriniz ile o güzel insanlara teşekkür edeceğim.

Öncelikle 26 yıldır olduğu gibi kendi hemşehrilerimin vefasızlıklarına rağmen, bu süreçte de desteklerini esirgemeyen eşim, sırdaşım, sevdiğim Derya Arpak ile kızlarım Devrim İlayda ve Helin Arpak'a,

Aşiretimin genç kanaat önderi, kardeşim Muzaffer Kıran ve Tırkan Aşireti Kanaat önderi Recep Küçükçay'a

Tanımaktan daima şeref duyduğum Ticaret Borsa Başkanımız Mehmet Kaya'ya,

Sevgili Dostum Karaköprü Belediye Başkanı Sn. Metin Baydilli'ye,

Bir yıl içinde Bozova ve Bozova halkına çok değerli hizmetleri olan Bozova Belediye Başkanımız Sevgili Suphi Aksoy'a

Haliliye Belediye Başkanımız Sn. Mehmet Canpolat, Eyyübiye Belediye Başkanımız Sn. Mehmet Kuş, Viranşehir Belediye Başkanımız Sn. Salih Ekinci ve Eyyübiye eski belediye başkan yardımcımız Sn. Necmettin Sağlam'a,

Özel katkıları nedeni ile Sevgili Mehmet Günak'a,

Dostum, ciğerim sevgili Nihat Kılıç ve Naif Bülbül'e,

OSB Bölge Müdürümüz Sevgili Yunus Emre Aksu, Siverek Samandağ Sağlık Merkezi sahibi dostum Kamil Tüysüz, Tay Aşireti kanaat önderi sevgili Serdar Veysel Kaya'ya,

Şeyhanlı Aşireti gerçek Ağası ve dostum, kardeşim Haşim Şeyhanlıoğlu'na,

Ak Parti Şanlıurfa İl Başkanı Sevgili Bahattin Yıldız'a,

Şehrimin genç ve başarılı siyasileri Sevgili Abdurrahman Kırıkçı, Mustafa Yavuz, İbrahim Kızılelma, Ali Gubat, Yusuf Eğilmez'e,

Sevgili Ömer Kapaklı, Ahin Güneş, Abdullah Cengiz, Fuat Erbülbül', Mehdi Turgut'a

Bozova Ak Parti ilçe başkanımız Sevgili Süleyman Deveci'ye,

Sevgili dostum, Halef Geçgel'e

Ve pek tabi ki can dostum, kekom; şehrimin yüz aklarından bakan yardımcımız Sevgili Dr. Mehmet Selim Bağlı'ya bütün kalbim ile teşekkür ederim.

İmkan verilmesi halinde bu coğrafyanın çocuklarının neler başarabileceklerini anlatmaya çalıştığım için,

Gülpınar, Erin başta olmak üzere; bu şehrin umudu olacak isimleri anlattığım için,

Doğruya doğru, yanlışa yanlış dediğim için,

Enerji şirketinin, tefeciliğin, nepotizmin, yolsuzluğun çarkına tükürdüğüm için,

Mevsimlik işçilere, işsizlere, çiftçime, gencime yandığım için,

Ve yıllar yılı bu şehri her yönüyle anlatacak, tanıtacak bu kitabı kaleme aldığım için başta Sn. M. Kasım Gülpınar, Abdullah Erin olmak üzere her birinizden tek tek özür diliyorum!

Ne diyeyim; artık beni duymuyor, görmüyor, tanımıyor olsa da: (Alzeymer hastası) Anneme verdiğim sözü tuttuğum için ve evlatlarımı, eşimi, kardeşlerimi, beni sevenleri utandırmadığım için Allah'ıma şükürler olsun...

Hakkım, alın terim mi; herkese helali hoş olsun

Hoşçakal Memleket...