Şimdi herkes başını kaşısın!
Yayınlanma :
15.06.2019 11:02
Güncelleme
: 15.06.2019 11:02
Şimdi herkes başını kaşısın!
Yarayı kanıtsın ve yeniden kaşısın!
Çünkü vefasızlığın hüner sayıldığı bir zamanda hiç kimse yarasız değildir!
Madem öyle ve yara kronikse, o halde yanlışları ironi ile ifade etmek bana düşer…
Kıssadan hisse!
PİSLİĞİN İÇİNDE RAHATSAN MUTLU MESUT OL!
Her kış geldiğinde olduğu gibi güneye uçmak isteyen bir Serçe varmış. Günün birinde hava o kadar soğumuş ki; erken uçmak zorunda kalmış bu minik kuş.
Bir süre sonra kanatları donan zavallı kuş, koca bir sığır çiftliğinin ortasına düşmüş öylece. Tam o sırada yanından geçen bir inek üzerine pislemiş minik Serçenin!
Üzerine gelen pisliğin altında nefessiz kalan zavallı kuş sonunun geldiğini düşünürken, vücudu ve kanatları gübrenin etkisi ile ısınmaya, canına can gelmeye başlamış… Nefes almaya başlayan Serçe neşe içinde cıvıldamaya ve şarkılar söylemeye başlamış. Serçenin cıvıltılarını duyan bir kedi sesi takip ederek Serçe’ye ulaşmış ve mideye indirmiş!
Bu kısa hikâyenin ana fikri:
1- Tepene pislik eden herkes senin düşmanın değildir!
2- Seni pislik içinde çıkaran herkes dostun değildir.
Ama hikâyenin asıl ve zavallı fikri: ‘’Pisliğin içinde mutlu mesutsan sakın sesini çıkarma!’’
Mesele şu ki o adam ben değilim… O yüzden de ayıp-ayıp nedir anlatan hikâyelerimiz devam edecek.
"Sen önce kendi ayıplarını ört Ekrem, sonra başkalarının ayıpları ile uğraş!"
Arada
TURAN TÜRKOĞLU ŞİİRİ!
İnsanoğlunun bütün ihanetine rağmen bıkmadan dönüyorsa hala DÜNYA: Masum çocukların; yüreğinde vefa, yüreğinde sevgi, yüreğinde merhamet ve göğsünün ortasında vicdan taşıyanların yüzü suyu hürmetinedir.
Bu dünya dönüyorsa hala, bir aydır elindeki tek ekmek teknesi olan tır korsesine yuva yapan güvercinlerin yavrularının doğumunu beklediği için işine gitmeyen Turan Türkoğlu gibi güzel insanların yüzü suyu hürmetinedir…
Dibine kadar vefasızlığa bulanmış ve sevgilerin kirlendiği bu zamanın insan olabilme şiiridir Turan Türkoğlu. Duruşu ve insanlığa ders olan sevgisi önünde hürmetle eğiliyor; ellerinden, kalbinden öpüyorum hemşerimin.
KAN KIRMIZISI GÖZLERİNDEN TANIRIM AYIPLARI!
Günlerdir öyle yorgunum ki ayıplarımı aramaktan, ayaklarım da şişti, yüreğimde! Alt üst ettim 45 yıllık hayatımı. Bütün çekmecelerine baktım ailem, dostlarım, arkadaşlarım ve uğruna kendimi heba ettiklerimle harcadığım zamanın. Sokak sokak seslendim bütün yaşanmışlığa ve avaz avaz seslendim.
-Verin lan benim ayıplarımı!
Gönül heybeme baktım, evlatlarımın uzun sırma saçlarına takılı kalan alın terimde hala ıslak ıslak duran emellerime ama tek bir ayıbım yok işte.
Tahmin edemeyeceğiniz kadar yorgundum şu mesajdan. Hayattan, insanlardan ve dahi kendimden nefret ettiğim üç dört gün geçti ta ki bu sabaha kadar... Dersin ki yer yarıldı da içine düştü bütün ayıplarım. Fakat emin olun ben ayıpları o kan kırmızı gözlerinden tanırım! Ayıpları da, ayıp edenleri de...
Turan Türkoğlu gibilerin yüzü suyu hürmetine dönen dünya bir gün duracaksa ansızın, sevgisizliği şiar edinenler yüzünden olacak...
Vefa mı, hak getire...
MUCİZESİN SEN!
İşte böyle bir psikolojinin kolumu kanadımı kırdığı hallerin bir sabahına uyanırken gördüm mucize olduğumuzu!
Gecenin zeytin karası saatlerinde insanoğlunun ayıplarına, günahlarına gülen yüzü ile nöbet tutan AY DEDE çekilmiş, nöbeti kızgın alevleri ile Güneş'e bırakıyordu.
İlkbahar çiçeklerini sarartan güneşin sabaha düşen sarımtırak ışıklar süzüldü pencereden. Bir gece daha bitmişti işte...
Üstümü giyinirken aynaya takıldı gözlerim. O an ne kadar sağlıklı olduğumu gördüm bunca sağlıksız bir hayatın orta yerinde!
Ellerime, dost bildiklerimin uğruna yaza yaza su toplayan parmaklarıma baktım. Nasıl sızlıyordu parmak uçlarımda duran emeklerim. Ve hep bir ağızdan "Sana müstahaktır" şarkısını söylemeye başladılar!
Ve sonra o bildik türküye geçtiler; hani nakaratında vefasızlığın zamana düştüğü halay türküsü var ya.
*Sakın kimseyi kendinden çok sevme diye başlıyordu türkü,
*Emeğin, alın terinin değil, yalakalığın, riyakârlığın vaktidir diye devam ediyordu.
Düğmesine basıp hayat müzik çalarının mutfağa geçtim. Ne güzel bir şeydi sabaha evlatlarımla uyanmak ve demli çayı yudumlamak, unutmuşum. Çocuklarıma baktım sonra ve soframdaki nimetlere. Evlatlar da nimetlerde yaratanın mucizeleriydi. Şükrettim Allah’ıma o an…
Kahvaltı sonrası balkona attım kendimi. Her baharda olduğu gibi balkonumuza misafir olan ve haftalarca yavru bekleyen anne baba kumruları izledim. ‘’Hayat sen ne güzelsin’’ dedim içimden. Karşı duvarın betonunu yara yara açan çiçeğe bakarken anladım yaşama sevincini bir kez daha ve dedim ki kendime ben bir mucizeyim!
Nefes alıyor, görüyor, duyuyor, hissediyor, tat alıyorum…
Algılıyor, anlıyor, acıyor, kanıyor ama yeniden iyileşiyorum…
Sahip olduklarımla yaratanın en güzel mucizesiyim işte. O halde bana biçilen ömrün tek bir saniyesini bile boşa harcamaya değmezdi. Âşık olmak, kardeş olmak, komşu olmak, sırdaş olmak ve barış içinde yaşamak varken değmezdi hayatımın tek bir saniyesini kavgaya ayırmak…
‘’Bırak’’ dedim kendi kendime; ‘’Bırak sakın kimseler için üzülme ve kimseleri kendinden çok önemseme’’
Diyeceğim o ki sevgili dostlar; hayatımızın her anı Allah’ın bize armağanı olan mucizeler silsilesidir. Lütfen sadece sevgiye açın yüreklerinizi. Ve lütfen bıkmayın insan sevmekten, doğayı, toprağı, hayvanları sevmekten…
Ancak şu notları da kulaklarınıza küpe edin derim. Muhtemelen ya karşılaştınız bunlarla ya yakındır canınızın acıması!
Konumuza girmeden size kendinizi hissettirecek birkaç not düşelim.
*‘’Engel hiçbir zaman siz değilsiniz, engel birlikte olmayı seçtikleriniz!’’
*Aptal değilsiniz, aklınızı kullanmanızı istemiyorlar!
*Güçsüz değilsiniz, yumruk atan onlar!
Ve en önemlisi, sevgisiz büyüyen, vefadan bihaber insanların sizleri yaşayan birer ölüye çevirmelerine asla müsaade etmeyin… O MEŞHUR MİLLETVEKİLİ LİSTESİ!
Başta koyun ve kepek ekme projeleri olmak üzere; Urfalı GTH Bakanımızın başarıdan başarıya koştuğu vakitlerdi! Sevgili bakanımız bakanlığının bütün imkânlarını şehri tasarımlamak için seferber etmiş; bunu yaparken gelecekte kendisine rakip gördüğü veya kendisine biat etmeyen kim varsa hedefe almıştı.
Ancak o dönem Şanlıurfa Ak Parti İl Başkanı olan Zeynel Abidin Beyazgül ‘’Herkes işini laiki ile yapsın’’ diyor ve dik durmanın dersini veriyordu. İşte bu duruşu köşemde kaleme alarak Sayın Z. Abidin Beyazgül’e karşı ilk ayıbıma imza atıyordum.
Ya arkadaş; sakin durmaya çalışıyorum ama içimde ne fırtınalar koparıyor şu yukarıdaki ‘’Ayıplarımı örtmemi isteyen mesaj var ya!’’
Ayda kaçak evime gittiğim bir iki günü saymazsak tam 9 ay Ankara da yaşayıp bir dolu ayıp ettim be!
ANKARA günlerine gelmişken gecikmiş kocaman bir özür borcumu ödemek istiyorum müsaadeleriniz ile!
Cumhurbaşkanımızın rızası ile il başkanlığından istifa eden Z. Abidin Beyazgül fırtına gibi esiyordu!
Çünkü herkes Cumhurbaşkanının isteği ile istifa eden Beyazgül’ün milletvekili listesinin yeni ve mutlak 1 numarası, dolayısıyla da şehrin yeni ağabeyi, bakanı olacağını düşünüyordu.
Birileri engel olmasa hepsinin gerçekleşmesi kuvvetle muhtemeldi!
Hal böyle olunca herkes Sayın Beyazgül’e ulaşmak istiyor ve fakat kimseler nerede olduğunu dahi bilmiyordu. Liste dedikoduları almış başını gitmiş; Ankara Çukurambar’ı mesken tutan 300’e yakın milletvekili aday adayına göre herkes listenin 4. Sırasında yer alacaktı!
Tam da bu vakitlerde Sayın Beyazgül kapılarını şahsıma ve sevgili kardeşim Müzaffer Kıran’a açıyor; ve bence Şanlıurfa siyasi tarihinin en değerli, en büyük jestlerinden birisini yapıyordu!
Ve şimdi anlıyorum ki belki de Beyazgül o jesti yapıp güven içinde Urfa’ya döndüğü, reklam veya herhangi bir çalışma yapmadığı için liste dışında kalıyordu!
Ülkemiz ve dahi bütün dünyada AKREP siyasetinin en önemli temsilcilerinden olduğu iddia edilen dönemin Urfalı bakanı başta Beyazgül olmak üzere hedefine koyduğu ve gelecekte rakip olarak gördüğü bütün aday adaylarına öyle bir stratejiyle HOLLYWOOD Sinemasının OSCAR kazanmış senaristlerine taş çıkarıyordu!
Şehrin bütün büyük ailelerinin önemli isimleri (Aday adaylarına) Sonradan ‘’Kuranıma ben seni listeye aldım ama …….. seni almadı!’’ dediği iddia edilen bakan, sanki liste ile alakası yokmuş gibi davranıyordu.
Bir gece vakti saat 03:47 sularında genel merkeze gittiği iddia edilen GTH Bakanın yine iddiaya göre Binali Yıldırıma ‘’Fendim; bakanlık olarak yaptığımız arge çalışmasında gördük ki HDP barajı aşamıyor! Siz liste hususunda beni dinleyin bakın tulum çıkaracağım! Hatta ola ki HDP barajı aşsa bile en az 12 milletvekili çıkaracağım!’’ diyor; feodal, bağnaz ve derhal bitmeleri gerektiğine inandığı büyük aşiret ve ailelerin aday adaylarını liste dışı bırakıyordu. (Ben demiyorum, bütün Urfa iddia ediyor…)
Bakanlığı boyunca bütün hayali Faruk Çelik’ten başarılı olmak olan ve kaldığı beş yıldızlı otellerde bile Faruk Çelik gibi davranmak için bütün bir katı kapattığı iddia edilen Urfalı bakan nedense Çelik’in gölgesinde kalmaktan bir türlü kurtulamıyordu!
Bense önüme gelene ayıp etmekle meşgul zamanlardan geçiyordum!
Bir yandan Urfalı bakanın hamlelerine stratejik hamleler ile cevap veriyor, öte yandan şehrin dinamikleri ile oynayanlara karşı mücadele ediyordum. Zor, stresli ve uykusuz uzun günlerden geçtik velhasıl.
Devam Edecek…
Duyar gibiyim ‘’Hani nerde yazı dizisine adını veren ayıpların devamı?’’ diye sorduğunuzu. Merak etmeyin, kendi ayıplarımı yazmaya devam edeceğim ve bittiği gün HODRİ MEYDAN diyeceğim herkese!
Hangimizin Ayıpları AYIP?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: